HAŞİM KILIÇ / NEFES

Dünyaca ünlü İspanyol gitar sanatçısı Pablo Sainz Villegas, şef Antonio Pirolli yönetimindeki Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası konserinde solist olarak sahne aldı.

Konser öncesi NEFES’e özel açıklamalarda bulunan Villegas, Türkiye ve İspanya’nın Akdeniz ülkesi olduğunu belirterek, “Hayata ve çevremizdeki her şeye karşı benzer bir kalp atışımız var.” dedi. Müziğin insanları bir araya getirdiğini ve ortak bir alan yarattığını ifade eden sanatçı, “Müzik ve sanat, insanlara sunulan bir cömertlik eylemidir. Herkesin her gün atan ve harika duygular hisseden güzel bir kalbi olduğunu hatırlatmak içindir” diye konuştu.

Türkiye’ye her gelişinde kendini evinde gibi hissettiğini söyleyen Villegas, “Türkiye’yi çok seviyorum. Ben İspanya’danım ve bence her iki ülke de Akdeniz kültürüne ait. İnsanlara, hayata ve çevremizdeki her şeye karşı benzer bir kalp atışımız var. Ortak çok şeyimiz var” diyen sanatçı, Türkiye’de sahneye çıkmanın hem büyük bir zevk hem de ilham kaynağı olduğunu belirtti.

FLAMENKO VE TÜRK HALK MÜZİĞİ BENZİYOR

Dünyaca ünlü gitar virtüözü NEFES'e konuştu - Resim : 1

Müziğin insanlar arasında köprü kurduğunu vurgulayan Villegas, Flamenko ile Türk halk müziği arasında benzerlikler bulunduğunu da ifade etti. “İspanyol müziği tutkuya dair; dramaya, ciddiyete, neşeye… Hepsine bir arada yer vardır. Bence Türk müziği de aynı duyguları barındırıyor çünkü tarih boyunca Türkiye, Asya ile Avrupa arasında bir köprü oldu. Flamenko müziğini ve Türk halk ezgilerini dinlediğinizde, aralarında birçok ortak nokta olduğunu duyuyorsunuz” diyen sanatçı, müziğin insanları bir araya getiren, empatiyi ve anlamayı mümkün kılan bir alan yarattığını söyledi.

Villegas, sanatın özünde insanlara dair bir armağan olduğunu belirterek şunları kaydetti: “Müzik insanlara aittir. Müziğin yaratımına tanıklık edenler onlardır. Bizim yaptığımız her şey orkestra üyeleri, ben, sanata dair herkes insanlar içindir. Müzik ve sanat, insanlara sunulan bir cömertlik eylemidir. Herkesin her gün atan ve harika duygular hisseden güzel bir kalbi olduğunu hatırlatmak içindir.”

GİTARIN İKİ FARKLI KİŞİLİĞİ VARDIR
Dünyaca ünlü gitar virtüözü NEFES'e konuştu - Resim : 2

Orkestra eşliğinde çalmanın kendisi için ayrı bir anlam taşıdığını belirten Villegas, “Gitarın iki farklı kişiliği var. Orkestrayla çaldığınızda her şey daha dışa dönük olur. Solo resitalde ise bazı anlarda çok daha samimi olabilir. Bu iki farklı yaklaşımı gerektiriyor. Orkestrayla çalmayı çok seviyorum çünkü bu, başka müzisyenlerle birlikte müzik yapmaktır. Bu bir iş birliğidir, bir etkileşimdir. Ve bu hayatın da güzel bir örneğidir aslında. Birlikte çaldığımızda, hayalleri gerçeğe dönüştürebiliriz” ifadelerini kullandı.

EN ÇOK ÇALDIĞIM ESER

Konser programında yer alan Joaquín Rodrigo’nun ünlü eseri ‘Concierto de Aranjuez’ için “Hayatım boyunca en çok çaldığım eser bu” diyen Villegas, bu konçertonun kendisiyle bütünleştiğini ve kimliğinin bir parçası haline geldiğini söyledi. “Dünyanın dört bir yanında yüzlerce kez çaldım. Bestecinin sesiyle birleşen kendi sesimin bir parçası. Ve bu da seyirciye, o yolculuğa, o anlatıya, o duyguya ortak olma davetidir.” diye konuştu.

Eserin ikinci bölümünün dramatik derinliğine de dikkat çeken sanatçı, “Besteci, çocuğunu kaybetmiştir ve gitar onun Tanrı’ya olan acılı seslenişini temsil eder. Orkestra ise Tanrı’nın sesini… Bu bir dua gibidir: ‘Neden oğlumu elimden aldın?’ Gitar ağlar. Bir an gelir; bütün orkestra Tanrı’nın sesi gibi tam güçle çalmaya başlar. İşte bu epifani anıdır, bestecinin kaderini kabul ettiği andır. Çünkü yaşamla ölüm bir bütündür.” sözleriyle eserin manevi yönüne vurgu yaptı.

Şef Antonio Pirolli yönetimindeki Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ve Pablo Sainz Villegas, konserin ilk bölümünde Joaquin Rodrigo’nun Gitar Konçertosunu seslendirdi. İkinci bölümde ise Rachmaninoff’un Senfonik Danslar isimli eseri seslendirildi.