Hollywood'a küsen 9 oyuncu

1. CATE BLANCHETT

55 yaşındaki oyuncu Cate Blanchett, sektörün en yetenekli oyuncularından biri olarak kabul ediliyor. Ancak son yıllarda beyaz perdeyi bırakmaya meyilli olduğunu dile getirmişti. Geçenlerde Radio Times'a verdiği röportajda oyuncu "Bunu her söylediğimde ailem gözlerini deviriyor ama bu konuda ciddiyim. Oyunculuğu bırakmakta ciddiyim. Hayatımda yapmak istediğim çok şey var" dedi.

Ünlü olarak deneyimleri konusundaysa "Bir programa gittiğinizde ya da burada bile söylediğiniz şeylerde önemli olan kısımların çekip çıkarılıp italikleştirildiğinizi görüyorsunuz. O sözler çok yüksek çıkmış gibi görünüyor. Ama ben öyle biri değilim. Hareket halindeyken daha mantıklı oluyorum. Fotoğraflanma fikrine alışmam bile uzun sürdü" dedi.

"Tár", "Notes on a Scandal" ve "Elizabeth: The Golden Age" yapımlarıyla bilinen Blanchett, "Blue Jasmine" ve "The Aviator"daki performanslarıyla Oscar kazanmıştı.

2. CAMERON DIAZ

Diaz özellikle 90'lar ve 2000'lerde Hollywood'un en büyük yıldızlarındandı. Çıkışını 30 yıl önce 21 yaşındayken "The Mask" filmiyle yapmıştı.

"My Best Friend's Wedding" gibi romantik komedilerde ve "There's Something About Mary" gibi komedi yapımlarında şapşal tarafını gösteren Diaz, "Being John Malkovich" ve "Gangs of New York" gibi filmlerdeki oyunculuğuyla ne kadar dramatikleşebileceğini gözler önüne sermişti.

Ne var ki 2014'te "Annie" müzikalinin yeni yapımında Hannigan rolüyle Hollywood'dan bir süre uzak kaldı. 2018'deyse emekliliğini "Özgürdüm, 'Ben bir anneyim, eşim, kendi hayatımı yaşıyorum' diyebilmiştim" sözleriyle duyurmuştu.

Oyunculuktan uzak geçirdiği yılların "en iyi 10 yılı" olduğunu söyleyen Diaz, yine de bu yıl gerilim filmi "Back in Action" ile beyaz perdeye dönmeyi planlıyor.

3. DANIEL DAY LEWIS

Kendi jenerasyonunun en iyi aktörlerinden biri olarak görülen Oscar ödüllü Lewis, 2017'de emekli oldu ancak bu, spot ışıklarından uzak durduğu ilk sefer değildi. Hem İngiliz hem de İrlanda vatandaşlığı olan Lewis, "My Left Foot", "There Will Be Blood" ve "Lincoln" filmlerindeki oyunculuğuyla Akademi Ödülleri'nde üç kez en iyi aktör ödülünü kazandı.

Rolleri arasında uzun aralar vermesiyle bilinen Lewis, 1990'larda "yarı emeklilik" dediği bir döneme girmiş, İtalya'nın Floransa kentinde bir kunduracının çırağı olmuştu. Ama sonra Martin Scorsese'in teklifiyle "Gangs of New York" filminde rol almayı kabul etmişti.

Oyuncunun ajansı 2017'de bir duyuru yayınlayarak o zamanlar 60 yaşında olan Lewis'in artık aktörlük yapmayacağını açıklamıştı. Ne var ki bu da uzun sürmedi. Lewis yakında oğlu Ronan Day Lewis'in çıkış filmi "Anemone"da rol alacak. Üstelik Daniel ve Ronan bu filmin senaryosunu beraber yazdı.

4. JACK NICHOLSON

Nicholson, Lewis gibi Akademi'de üç kez oyunculuğu için ödül alan nadir isimlerden. "Guguk Kuşu" ve "As Good As It Gets" filmleriyle en iyi aktör ödülünü alan Nicholson, "Terms of Endearment" ile de en iyi yardımcı oyuncu ödülünü almıştı. En ikonik filmleri arasındaysa "Easy Rider", "The Shining", "The Departed", "A Few Good Men" ve "Batman" bulunuyor.

Resmen emekli olduğunu duyurmamış olsa da spot ışıklarından geri çekilmesinin "artık orada olmama" arzusundan kaynaklandığını açıklamıştı. Rol aldığı son film de 2010 yılında yayınlanan romantik komedi "How Do You Know" olmuştu.

5. GRETA GARBO

İsveçli efsanevi oyuncu Greta Garbo, 1941'de 36 yaşındayken "geçici" olarak emekliliğini duyurmuştu. Ancak bunun kalıcı olduğu çok geçmeden anlaşılmıştı. Garbo bir daha hiçbir filmde rol almadı. Münzevi bir hayat yaşamayı tercih eden Garbo, en popüler olduğu dönemde röportaj vermeyi reddetmiş, film galalarını katılmamıştı.

"Büyük Otel"deki ünlü "Yalnız kalmak istiyorum" repliği gerçek hayatına da yansıyan oyuncu, spot ışıklarından uzaklaşarak gizemini artırmayı başarmıştı. Ancak daha sonra verdiği bir röportajda bu konuya açıklık getirerek "Ben hiç 'Yalnız kalmak istiyorum' demedim. 'Yalnız bırakılmak istiyorum' demiştim. Arada fark var" diye konuşmuştu.

Hollywood'dan New York'a taşınan Garbo, 1990'da 94 yaşında ölene kadar orada yaşadı.

6. SEAN CONNERY

İlk olarak modellik ve vücuduyla tanınan İskoç oyuncu Connery, daha sonra tiyatro ve televizyona adım atmıştı. 1957'de "No Road Back" adlı filmle beyaz perdedeki çıkışını yapan Connery, 1962'de "Dr No" filminde canlandırdığı James Bond karakteriyle ünlendi. Sonrasında da "From Russia with Love", "Goldfinger " gibi Bond filmleriyle ününü pekiştirdi.

Ancak 2005'te film sektöründen şikayet ederek sektördeki yöneticilerin artık film yapımını bilmediklerini söyledi.

7. GENE HACKMAN

Hackman bu yıl kaybettiğimiz usta oyunculardan biri. Kalp doktorunun tavsiyesiyle oyunculuğu bırakıp New Mexico'da sakin bir yaşamı tercih eden oyuncu, 1960'ların sonunda "Bonnie and Clyde" filmiyle ün kazanmıştı.

Sonrasında "The French Connection", "Mississippi Burning" ve "Superman" gibi filmlerle sık sık karşımıza çıkan oyuncu 2004 yılında çekilen "Welcome to Mooseport" adlı komediyle oyunculuğa veda etti.

İngiliz haber ajansı Reuters'a konuşan oyuncu "kariyerini kötü bir izlenimle bitirmek istemediği" için emekli olduğunu anlatmış, oyunculuğu "çok stresli" bulduğunu belirtmişti.

8. BRIDGET FONDA

Ünlü Fonda ailesinin bir üyesi olan Bridget Fonda, 1980 ve 90'larda büyük bir üne kavuştu. Oynadığı filmler arasında "Scandal", "Singles", "The Godfather Part III" ve "Single White Female" vardı. Ancak bir noktadan sonra ortadan kayboldu.

Resmi olarak emekliliğini ilan etmese de kendini geri plana çekti. Son büyük filmi ise 2001'de yayınlanan "The Whole Shebang" oldu. 2023'te bir muhabirin "Oyunculuğa yeniden dönecek misiniz?" sorusuna "Sanmam, sivil yaşamak çok güzel" diye cevap vermişti.

9. SHELLEY DUVALL

Geçen yıl kaybettiğimiz Shelley Duvall, en çok "The Shining", "Annie Hall" ve "Nashville gibi filmlerle tanınıyor. Duvall'ın emekli olmasında birden çok etken vardı. Bunlardan biri 1990'larda film tekliflerinin azalmasıydı. İkinci olarak erkek kardeşine kanser teşhisi konmuş, onunla ilgilenmek için Teksas'a taşınmıştı.

2023'te çekilen "The Forest Hills" adlı korku filmiyle oyunculuğa dönen Duvall "Yeniden oyunculuk yapmak harika bir şey. Hayatı zenginleştiriyor" demişti. Ölümünden bir yıl önce People dergisine konuşan Duvall "Bu hayatımdaki en uzun ara oldu ama nedeni çok önemliydi. Ailemle yeniden bağ kurdum" diye konuşmuştu.