İsrail'in saldırılarına rağmen Filistinliler topraklarını terk etmiyor

İsraillilerin, Filistinlileri hedef alan saldırılarının her geçen gün arttığı El Halil kentine bağlı Mesafir Yatta'da son olarak 28 Temmuz'da ABD Başkanı Donald Trump'ın yaptırımlarını kaldırdığı aşırılık yanlısı İsrailli Yinon Levi'nin Ummu Hayr köyünde açtığı ateş sonucu bir Filistinli hayatını kaybetti, bir Filistinli yaralandı.

Hayatını kaybeden Filistinlinin, İsrail işgali altındaki yaşam ile İsrail ordusunun yıkım politikalarını anlatan ve "En İyi Belgesel" dalında 2025 yılında Oscar kazanan "No Other Land" belgeselinde yer alan 31 yaşındaki Avde Hadalin olduğu aktarıldı.

Belgeselin yapımcılarından Yuval Abraham, X hesabından yaptığı paylaşımda, Hadalin'in belgesele büyük katkıları olduğunu aktardı. Yapımcı Abraham'ın yayınladığı videoda, İsraillinin hiçbir tehlike oluşturmayan Filistinli genci vurduğu görülüyor.

Abraham, Filistinlilere ateş açan kişinin ise Kanada'nın yaptırım listesinde yer alan Yahudi yerleşimci Yinon Levi olduğunu belirtti. Saldırıda hayatını kaybeden Hadalin'in yakını Ala Hadalin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, o güne ilişkin detayları anlattı.

Hadalin, "Bir İsrailli, Ala'ların arazisine baskın düzenledi; zeytin ağaçlarına zarar verdi ve tabancayla ateş açarak doğrudan Avde'yi vurdu" dedi. Bu yerleşimcinin aşırılık yanlısı olduğunu ve Filistinliler aleyhinde işlediği suç siciline sahip olduğunu kaydeden Hadalin, "Bu saldırı ilk değil. Saldırılar toprakları gasbeden İsraillilere koruma ve silah sağlamaya çalışan İsrail ordusu ve hükümetinin desteğiyle gerçekleşiyor" diye konuştu.

Ummu Hayr'ın hemen yakınındaki Tuvana beldesi de İsraillilerin saldırılarına maruz kalıyor. Belde sakini Filistinli Cemile Rubai (59), İsrailli yerleşimcilerin saldırıları nedeniyle her gün sıkıntı yaşadıklarını belirtti.

"Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, ordu ve polisin koruması altında evlere saldırır oldu; Filistinlilerin sahip olduğu mallara hasar veriyorlar, hayvanları çalıyorlar" diyen Rubai, ayrıca İsraillilerin arazilere el koyduğunu; kendilerinin olduğu iddiasıyla da Filistinlilerin girişine izin vermediğini belirtti.

Rubai, tüm yaşadıklarına rağmen topraklarına bağlılıklarını dile getirerek, "Bu topraklar bizim, İsraillilerin bu topraklarda hiçbir hakkı yok. Bilakis bu toprakları gasbettiler, çobanları gözaltına almak, koyunları çalmak gibi bölge halkı üzerinde baskı oluşturacak eylemler düzenlediler" dedi. Ordunun da İsraillilerle işbirliği yaptığını kaydeden Rubai, "İsrail ordusunun korumasında ahırdaki sürünün büyük bir kısmı çalındı. Toprakları gasbeden İsrailli, sürünün ve koyunların kendisine ait olduğunu iddia ediyor. Artık ne paramız ne de kendimiz için güvende değiliz" ifadesini kullandı.

Tuvana beldesinde doğup büyüyen Rubai, maruz kaldığı sıkıntılara rağmen topraklarını terk etmeyeceğini vurguluyor. Rubai, "Bütün bu saldırılarla bizi toprağımızdan sürmeyi hedefliyorlar. Ama bizim başka toprağımız yok. Burayı terk etmeyeceğiz. İstediklerini yapsınlar, terk etmeyeceğiz. Burada öleceğiz ama bu toprağı terk etmeyeceğiz" dedi.

Aynı kasabadan Filistinli Halid Rubai (68) ise "Toprakları gasbeden İsraillilerle 24 saat çatışma içinde yaşıyoruz" diye konuştu. Koyun sürüsü olduğunu ve hayvanlarını beldenin topraklarında otlatmasına izin veren İsrail mahkemesine ait karar bulunduğunu aktaran Rubai, "Ancak İsrailliler silah zoruyla sürüyü otlatmamı engelliyor" ifadesini kullandı. Rubai, İsrail ordusunun da bu saldırılara destek verdiğini belirterek, askerlerin de toprakları gasbeden İsrailli olduğunu kaydetti. Sürüsünün ve topraklarının büyük bölümünü kaybettiğini söyleyen Rubai, "Bu toprakları terk etmeyeceğiz" diye ekledi.