TCMB Başkanı Fatih Karahan 2025 yılı Boğaziçi Üniversitesi Finans Zirvesi'nde konuştu. Karahan konuşmada finansal dalgalanmaların Türkiye ekonomisine etkilerini değerlendirdi.
Karahan, gelişmekte olan ülkelerin küresel şoklara karşı daha kırılgan olduğunu belirtti
Yurt içinde enflasyonun hâlâ risk oluşturduğunu vurgulayan Karahan, fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı duruşun süreceğini kaydetti.
Karahan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
- Oynaklık endeksleri yüksek seviyelerde seyrediyor. Küresel borsalarda iniş çıkışlar gözleniyor. Varlık fiyatlarında olan değişimler finansal kuruluşların bilançoları üzerinden riskleri artırıyor. Bu belirsizlikler küresel büyüme üzerinde aşağı yönlü riskleri artırırken enflasyon riskleri ülkeden ülkeye değişiyor.
- Küresel belirsizlikler tüm ülkeleri etkiliyor. Bu etki gelişmekte olan ülkelerde çok daha derin. Bunun temel nedenleri bu ülkelerin kırılganlıkları. Belirsizlik ortamı karar alma süreçlerini bozar. Yatırımların ertelenmesine ve tüketimin daralmasına neden olur. Yatırımcılar daha güvenli limanlara yönelir. Portföy yatırımlarında olası ani çıkışlar finansal oynaklığı artırır. Sermaye çıkışı ve dış talep daralması döviz kurlarında dalgalanmaya ve baskıya neden olur. Bu ortamda meydana gelen kur şokları enflasyonist baskılara yol açıyor.
- Sıkı parasal duruşumuzu desteklemek üzere kullandığımız araçları 3 ana grupta
özetleyebiliriz Mevduata yönelik düzenlemeler ile TL mevduatın payını artırmayı ve KKM’yi kademeli
olarak azaltmayı hedefliyoruz. Kredi büyümesine yönelik düzenlemeler ile kredi talebindeki dalgalanmaların önüne geçiyoruz. Üçüncü olarak da likiditeye ilişkin adımlarımız ile sistemdeki fazla Türk lirası likiditeyi yönetiyoruz.
- KKM bakiyesindeki azalış, finansal istikrar üzerinde risk oluşturmadan ve Türk lirası cinsi
mevduatı önceleyerek sağlandı.
- Son dönemde görülen finansal oynaklıkların sistemdeki toplam TL payı üzerinde etkisi de
sınırlı oldu. Nitekim Türk lirası mevduatın payı yüzde 58 ile tarihsel ortalamasına yakın bir seviyede
ilerlerken, yatırım fonlarını da dahil ettiğimizde görünüm değişmemekte. 14 Mart – 2 Mayıs tarihleri arasında oluşan döviz talebinin yüzde 70’i yurt dışı kaynaklı olurken yurt içi talep sınırlı kaldı.
ENFLASYON VE SIKI DURUŞ MESAJI
- Yıllık olarak baktığımızda düşüş eğilimini sürdüren gıda fiyatları, mart ayında ramazan
ayının da etkisiyle yükselmesinin ardından nisan ayında daha ılımlı bir artış kaydetti. Ancak,
geçtiğimiz ay yurt genelinde gerçekleşen zirai don hadisesi önümüzdeki dönem için, başta
meyve olmak üzere, işlenmemiş gıda fiyatları üzerinde yukarı yönlü riskleri artırdı.
- Enflasyon beklentileri dezenflasyon patikamızın üzerinde seyretmeye devam ediyor. Bu
görünüm para politikasındaki sıkı ve kararlı duruşumuzu korumayı gerekli kılıyor. Sıkı para politikası
duruşumuz enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar da sürecek.