NİSANUR YILDIRIM / NEFES

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin 17 bin 748 dolar kişi başına milli gelirle yüksek gelirli ülkeler arasına girdiğini belirtse de toplumun yarısından fazlası yeni yılda yüzde 20’den fazla zam alamayacak. 18.2 milyon kişi devletten sosyal yardım alıyor. 43 milyon kişi ise bankalara borçlu. Kamuoyu, “Zenginleşen kim” sorusunun cevabını arıyor.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Genel Kurulu’nda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi sunumunu gerçekleştirdi. Yılmaz, yaptığı konuşmada, yıl sonunda kişi başına düşen milli gelirin 17 bin 748 dolara çıkmasını beklediklerini söyledi.

O zengin bütçesinde vatandaş yok - Resim : 1

“2026 EN KRİTİK YIL”

Milli gelirin 2024’te 15 bin doları aştığını, 2025 yılı üçüncü çeyreğinde 17 bin dolar seviyesine çıktığını kaydeden Yılmaz, “Yıl sonu tahminimiz ise 17 bin 748 dolar. 2025 yılı itibarıyla kişi başına düşen milli gelirimizin bu seviyelere ulaşmasıyla ülkemizin Dünya Bankası’nın atlas yöntemiyle belirlediği eşik değerleri ilk defa aşarak yüksek gelir grubu ülkeler arasında yer alması öngörülmektedir” dedi.

Yılmaz, 2026 yılı bütçesinin yüksek gelir hedefini destekleyecek bir anlayışla hazırlandığını söyledi. “2026 yılı, Orta Vadeli Programımızın (OVP) en kritik yılıdır. Çünkü 2026, hem attığımız adımların sonuçlarının görünür hale geleceği, hem de reformlarımızın meyve vereceği bir eşik yılı olacak” diye konuşan Yılmaz, şöyle devam etti:

“Bölgesel krizlerin, küresel gerilimlerin ve ekonomik dalgalanmaların belirlediği bu yeni dünyada, ülkemizi daha dirençli, daha yenilikçi ve daha rekabetçi bir yapıya kavuşturmak zorundayız. Bu nedenle 2026 yılı hem OVP’mizin en kritik yılı hem de yapısal dönüşüm hamlelerimizin hızlanacağı bir eşik yılı olacak. Bütçemizi, reformlarımızı ve kalkınma vizyonumuzu tam da bu yeni küresel düzenin gereklerine göre şekillendiriyoruz.”

İŞÇİ, MEMUR, EMEKLİ GEÇİM DERDİNE DÜŞTÜ

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın övünerek anlattığı bütçede aslan payını dolaylı vergiler oluşturuyor. Vatandaşın ödediği bu vergiler bütçenin yüzde 61.7’sini oluştururken, vergi gelirlerinin 10 trilyon lirası dolaylı vergilerden geliyor. Öte yandan vatandaşın geçim derdi de bambaşka bir tablo ortaya koyuyor. Hükümet, milyonlarca sabit ücretliye 2026 yılı için belirlenen yüzde 16’lık hedef enflasyonu baz alarak zam yapmaya hazırlanıyor. Kulislerde asgari ücrete yüzde 20-25 civarlarında zam ihtimalinden söz ediliyor. Bu oranda artış durumunda asgari ücretin 26 bin 525 TL ila 27 bin 630 TL arasında olması bekleniyor. TÜRK-İŞ’in verilerine göre kasımda açlık sınırı 29 bin 828 TL, yoksulluk sınırı ise 97 bin 159 TL’ye ulaştı. Böylece asgari ücretliye verilmesi planlanan zam her türlü açlık sınırının altında kalacak. Öte yandan, memur ve memur emeklilerine yapılacak zammın da yüzde 18-20 civarında olması bekleniyor. İşçi, memur ve emekliye dayatılan açlık sınırındaki maaşlar Türkiye’nin zenginleştiği yorumlarını da boşa çıkarıyor.

KİMLERİN SERVETİ BÜYÜYOR?

İktidar, Türkiye’nin zenginleştiğini iddia etse de Türkiye’de 4.5 milyon hane devletten sosyal yardım alarak ayakta kalmaya çalışıyor. TÜİK’in dört kişilik hane hesabıyla Türkiye’de sosyal yardıma muhtaç kişi sayısı 18 milyon 298 bin 736’ya ulaştı. Öte yandan, vatandaşın bankalara olan borçları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 49 artarak 5 trilyon 300 milyar TL’ye dayandı. Bireysel kredi borçlu sayısı da son bir yılda 1.8 milyon kişi artarak 43 milyon kişiye ulaştı. Yılın 11 ayında bireysel kredi veya bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısı yüzde 20 artarak 1 milyon 810 bin kişiye dayandı.

2.7 TRİLYON FAİZE GİDECEK

Merkezi yönetim bütçesinin önceki yıla göre yüzde 28 artışla 18 trilyon 928 milyar TL olması öngörülüyor. 2026 yılında faiz giderlerinin 2 trilyon 741 milyar TL olması bekleniyor. Bu tutar aynı zamanda, 2026 yılında 2.7 trilyon liralık bütçe açığına da denk düşüyor. Öte yandan, 2026’da 3 trilyon 597 milyar TL’lik vergi harcaması öngörülüyor; diğer bir deyişle bu tutarda vergi gelirinden vazgeçiliyor. Vergi harcaması, devletlerin gelir toplamını azaltan, standart vergi sisteminden ayrılan ayrıcalıklar veya istisna ve muafiyetler anlamına geliyor. Teklife göre, 2026 yılında toplam bütçe geliri olan 16 trilyon 216 milyar TL’nin yüzde 22’si düzeyinde vergi gelirinden vazgeçilecek.

2026 Bütçesinde neler var

Gelir Vergisi 3.5 trilyon
Kurumlar vergisi 1.7 trilyon
MTV 138.3 milyar
KDV 3.5 trilyon
ÖTV geliri 2.5 trilyon
Damga vergisi 313.3 milyar
Gümrük vergileri 402.6 milyar
Şans oyunları vergisi 67.1 milyar
Harçlar 459.5 milyar
Para cezaları 388.9 milyar
Alkollü içkilerden 191.6 milyar