New York’taki Rockefeller Üniversitesi'nden araştırmacılar, belirli asitleri daha yüksek seviyede taşıyan kişilerin, sivrisinekler için adeta bir mıknatıs gibi olduğunu tespit etti.

2022 yılında Cell dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, ciltteki bu kimyasallar Aedes aegypti türü sivrisinekleri 100 kat daha fazla çekiyor. Bu sivrisinek türü, Zika, dang humması, chikungunya ve sarı humma gibi hastalıkları taşımasıyla biliniyor.

KOKU, YOL GÖSTERİCİ

Washington Post'ta yer alan makaleye göre araştırmanın başındaki isim olan Howard Hughes Tıp Enstitüsü'nden Leslie Vosshall, sivrisineklerin insanları sadece nefeslerinden bile tespit edebildiğini belirtiyor. Dişi sivrisineklerin yumurta üretebilmek için kana ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Vosshall, “Bu onlar için bir nevi protein shake. Bir dakikada 150 kilo gıda eşdeğeri protein alıp yumurta üretimine başlıyorlar” dedi.

DENEKLER DEĞİL, ÇORAPLAR KULLANILDI

Araştırmada insanların sivrisinek çekiciliğini ölçmek için doğrudan sivrisineklere maruz bırakılması gerekmedi. Denekler, birkaç saat boyunca naylon çorap giydi. Bu çoraplar kesilerek şeffaf kutulara yerleştirildi. Sivrisineklerin hangi kokuya daha çok yöneldiği, bir tür “turnuva” yöntemiyle ölçüldü. Deneklerden biri, "Denek 33" olarak tanımlanan kişi, sivrisineklerin açık ara favorisi oldu.

NEDENİ CARBOXYLIC ASİTLER

Araştırmada, “sivrisinek mıknatısı” olarak tanımlanan kişilerin ciltlerinde carboxylic asit seviyesinin yüksek olduğu görüldü. Bu asitler, cildimizdeki sebum adlı mumsu tabakadan ve o bölgede yaşayan mikroorganizmalar tarafından üretiliyor. Yoğun şekilde üretildiğinde peynir veya ayak kokusunu andıran bir koku ortaya çıkıyor ve bu koku sivrisinekleri cezbediyor.

KOKU KALICI, PARFÜM YETERSİZ

Vosshall, parfüm ya da şampuan değişikliğinin bu durumu değiştirmediğini belirtti. Araştırma üç yıl boyunca sürdü ve sivrisineklerin ilgisi sabit kaldı. Vosshall “Bugün sivrisinek mıknatısıysanız, üç yıl sonra da öyle olacaksınız” diyor.

BAKTERİLERİN ROLÜ BÜYÜK

Her bireyin cilt mikrobiyotasının benzersiz olduğunu söyleyen Vosshall, sivrisinek çekiciliğinin bu bakteriyel farklılıklardan kaynaklanabileceğine dikkat çekti. Vanderbilt Üniversitesi’nden LJ Zwiebel ise sivrisineklerin sadece bir kimyasalı değil, çok sayıda bileşenden oluşan bir “kokteyli” takip ettiğini söyledi.

GELECEKTE ÇÖZÜM PROBİYOTİK KREM OLABİLİR

Araştırmacılar, bu bilgilerin sivrisinekleri insanlardan uzak tutacak yeni ürünlerin geliştirilmesinde kullanılabileceğini düşünüyor. Vosshall’a göre, cilt kokusunu etkileyen bakteri ve kimyasalların manipüle edilmesi, örneğin bir probiyotik kremle bu kokuların azaltılması, sivrisinek saldırılarını önleyebilir.

ISIRILMAMAK İÇİN NELER YAPILABİLİR?

Uzmanlar, sivrisineklerden korunmak için duş alarak ciltteki kokuları azaltmayı öneriyor. Özellikle ayak bölgelerine dikkat edilmesi gerektiğini vurguluyorlar. Ayrıca evdeki bitki tercihleri ve etkili sinek kovucular da bu konuda yardımcı olabilir.