İLKE ÇITIR / NEFES
Enflasyonun dizginlenememesi ve kiralardaki fahiş artış barınma krizini her geçen gün derinleştiriyor. TÜİK’in “İstatistiklerle Aile” 2024 verilerine göre, ev sahipliği oranı yüzde 56.1’e gerilerken kiracı oranı yüzde 28, lojmanlarda oturanların oranı yüzde 0.9 oldu. OECD’nin 2019 verilerine göre, 35 ülkede yaklaşık 2 milyon evsiz bulunuyor. Ancak Türkiye’de resmi kurumlar evsiz sayısına ilişkin veri sunmuyor. Evsizlik alanında çalışmalar yürüten Şevkat-Der’in 2021 raporuna göre, Türkiye genelinde yaklaşık 70 bin “kronik evsiz” bulunuyor.

20 YILDIR SOKAKTALAR
Barınma krizinin büyümesiyle birlikte birçok vatandaş; hastane bahçeleri, parklar, köprü altları, metro istasyonları ve otobüs duraklarında yaşam mücadelesi veriyor. Soğuk, açlık ve şiddet tehdidiyle baş başa kalan evsizler kendi aralarında gösterdikleri dayanışmayla hayatta kalmaya çalışıyor. Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi bahçesinde yaşayan Kemal ve Mustafa Acar ile Çiğdem Turunç, sokak müzisyenliği yaparak geçinmeye çalışıyor. 20 yılı aşkın süredir sokakta yaşayan üçlü, yetkililerin evsizlere yönelik kalıcı bir politika yürütmediğini belirterek sıcak bir yuvanın hayalini kuruyor.
Kemal Acar, sokak müzisyenliğinden günde ortalama 250 lira kazanıyor. Bu gelirle kiralık eve çıkmanın imkansız olduğunu söyleyen Acar, “En kötü dairenin kirası 20 bin lira, asgari ücret 22 bin lira. Bir tavuk döner 250 lira olmuş. Biz nasıl yaşadığımıza şaşırıyoruz. Mecburen çöpten topladığımız yemekleri yiyoruz. Yemezsem öleceğim” diye konuştu. Kışın sokakta kalmanın zorluklarından bahseden Acar, “Geçen kış dört arkadaşımız donarak öldü. Ben 53 yaşındayım, soğuğa daha fazla dayanamam. Bu kış biz de öleceğiz” ifadesini kullandı.

1 HAFTA YEMEK YEMİYORUM
Mustafa Acar “Bir hafta yemek yemediğim oluyor benim. Türküm, doğruyum, çalışkanım ama açım. Üşümekten kemiklerim kırılacak” dedi. Bir diğer evsiz Çiğdem Turunç, bir evin sıcaklığına duyduğu hasreti şöyle anlattı: “Kış geldi, soğuktan vücudum uyuşuyor. Her gün akşam olmasın diye dua ediyorum. Bugün bir tane simit yedim sadece. Evde kahve içmeyi özledim.”