Futbolun ruhuna işleyen bir gerçek var; hangi takım, ne kadar kötü durumda olursa olsun, derbi derbidir.

Derbi atmosferi, oyuncudan taraftara, hocadan başkana, malzemeciden aşçıya, herkesin nefes alışını bile değiştirir.

Formda Fenerbahçe, Dolmabahçe’de kabus gibi başladı. Beşiktaş’ın derli toplu görüntüsü, Fenerbahçe savunmasının iki büyük hatasının golle cezalandırılmasına neden oldu. Oosterwolde'nin hava toplarındaki zaafı, rakiplerin içeriye sızmasını sağlayan kaledeki delik olmaya devam ediyor.

Yanındaki Skriniar gibi bir duvardan faydalanması gerekirken, yaptığı hatalarla göze batmaya başladı.

♦♦♦♦♦

Dolmabahçe'de 22 dakikada 2-0 geriye düşen Fenerbahçe, hem oyun hem de skor olarak çıkmaza girmişken, Orkun Kökçü’nün anlamsız hareketiyle gelen kırmızı kart, iki takımın kaderinin yeniden yazıldığı an oldu.

Peşinden İsmail Yüksek golü ve Marco Asensio’nun beraberliği getiren golü, Fenerbahçe için sezona tutunma ışığını yaktı. İsmail'in, attığı golün dışında takımın yeniden hayata dönmesine liderlik etmesi, haftalardır yükselen grafiğini taçlandırdı.

♦♦♦♦♦

Kırmızıdan sonra oyundan kopan Beşiktaş, soyunma odasından derin bir nefes alarak çıktı ikinci yarıya.

Enerjisini toparlayan Beşiktaş, ikinci 45’in ilk 10 dakikasında eksik oynadığını hissettirmedi. Zaman Fenerbahçe aleyhine ilerlerken, skoru 2-0’dan 2-2’ye getiren Fenebahçe’nin rüzgarı da dinmişti.

Futbolu unutmuş görüntüsü veren Rıdvan Yılmaz karşısında hiçbir varlık gösteremeyen Nene, ilk yarının kötülerindendi ama yerine giren Talisca da hayalet gibiydi.

Kaleye yakın olması gereken Kerem çizgiye saplanıp kaldı, Levent Mercan'la uyumsuz göründü.

♦♦♦♦♦

Fenerbahçe ağırlık koyamadıkça, Beşiktaş cesaretlendi. 1 kişi eksik Beşiktaş’a karşı maçı İsmail-Alvarez çift ön liberosuyla tamamlamak, Tedesco’nun 3 puanı aramak yerine 1 puanı korumayı öncelediğini gösterdi.

Kırmızı kar yağınca puan kaybeden Galatasaray’ın evinde 2 puan bıraktığı haftada, ne Tedesco’nun çekingenliği ne de oyuncuların ikinci yarıdaki arzusuz futbolunun özrü olamaz.

Fenerbahçe bu senaryoda galip gelemeseydi, en çok eleştirilecek noktalardan biri bu olurdu.

♦♦♦♦♦

Ama Jhon Duran sürprizi sahneye çıktı.

Haftalardır ayağındaki stres kırığı nedeniyle ortada görünmeyen Duran, takipçiliği ve bitiriciliği ile attığı galibiyet golüyle, hem ayağındaki hem de Fenerbahçe taraftarının kalbindeki stresi kırığını yok etti.

Duran'ın çektiği ağrılar, Fenerbahçe'de sezon başından beri bitmeyen kaosun taraftara yaşattığı sancılar, Dolmabahçe çimlerine gömüldü. Tedesco’ya eksi yazacak, belki de Fenerbahçe için ligi zora sokacak maçı, inatçılığıyla kazandırdı.

Artık, Fenerbahçe’nin tüm ağrılarına iyi gelecek ilacın adresi, 1 Aralık'taki Galatasaray maçı...