“… Asıl olan uygulamadır. Sözlerin tutulup tutulmadığının takibini MİT titizlikle yapacaktır. Örgüt kendi üzerine düşeni yerine getirdiğinde artık kalan hususları konuşmak, görüşmek, ilerletmek siyasetin işi haline gelecektir. Herkesi sağduyu elden bırakmadan itidalli bir şekilde gelişmeleri takibe davet ediyoruz. Terör örgütünün kendini feshi ardından siyasetin güçlü devreye girmesiyle, belediyelerdeki kayyım uygulamasının yeniden istisna haline geleceğini düşünüyoruz.”
Bu cümleleri Cumhurbaşkanı ve aynı zamanda AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan grup toplantısında kurdu. “Örgüt kendi üzerine düşeni yerine getirdiğinde artık kalan hususları konuşmak siyasetin işi haline gelecektir” cümlesinin altını çizmekte fayda var. O zaman
“Kalan hususlar”a bakalım!
25 Nisan’da bu köşede okudunuz: “Mehmet Uçum’un 23 Nisan mesajının satır arası.” O gün Uçum dedi ki: “Terörsüz Türkiye’nin bir sonuç değil başlangıç olduğu, terörsüz Türkiye hedefine ulaşılması ve bu aşamasının tamamlanmasıyla Türkiye için yeni bir dönemin başlayacağı bellidir. Yeni dönem Türkiye’yi her bakımdan güçlendirecek bir süreç olacaktır. Demokrasi ve hukuk alanında hem kapsamlı reformların yapılacağı hem de ulusal ve yurtsever demokrasi hukukunun somutlandığı yeni bir aşamaya geçileceği güçlü bir karinedir.”
Yine burada “Demokrasi ve hukuk alanında hem kapsamlı reformların yapılacağı” cümlesinin altını çizelim.
“Kapsamlı reformlara” bakalım.
- İktidar cenahının, terörsüz Türkiye konusunda sonuç alındıktan sonra demokratikleşme konusunda adım atacağının altı çiziliyor. İnfaz hukukunda geniş düzenlemeler yapılması ve toplumsal zarar ve infial yaratan suçlar haricinde tüm mahkumları kapsaması söz konusu olabilir. Bu kapsamda Osman Kavala, Selahattin Demirtaş, Can Atalay’ın da tahliye edilmelerinin önü açılabilir.
- Devletin de her türlü imkanı zorlayacağı ve terörsüz Türkiye için gereken neyse yapılacağı konusunda kararlı olduğuna vurgu yapılıyor.
- Yürüyen devlet inisiyatifinin yani terörsüz Türkiye sürecinin bütün aşamalarıyla birlikte tamamlanması sonrası devletin ‘umut hakkı’, infaz düzenlemesi ve yeni anayasa gibi alanlarda adım atacağı ve bunun alt yapısının hazırlandığına dikkat çekiliyor.
Peki Suriye’nin kuzeyi yani PKK’nın Suriye kolunu YPG ne olacak?
Bahçeli’nin kafa karıştıran cümlesi
MHP lideri Devlet Bahçeli, PKK’nın feshi ve silah bırakmasıyla ilgili 12 Mayıs’ta yazılı açıklama yaptı. Bu açıklamada gözden kaçan ya da tartışılmayan bir cümlesi vardı:
“… Feshedilen PKK’dan PYD/YPG’ye muhtemel geçiş ve intikallerin denetim ve kontrolünün eşzamanlı ve eşgüdüm halinde nasıl ve ne şekilde temin edilip edilmeyeceği…”
Oysa Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP yöneticilerinin açıklamalarından bildiğimiz “PYD/YPG’nin de kendisini feshetmesi”ydi. Erdoğan 12 Mayıs’ta yaptığı açıklamada PKK’nın fesih kararı ile ilgili “Kuzey Irak ile birlikte Suriye ve Avrupa başta olmak üzere örgütün tüm uzantılarını da kapsayan bir karar olarak değerlendiriyoruz” dedi.
Türkiye’yi yakından ilgilendiren YPG konusunda atılacak adımların ne olacağını yakında göreceğiz.
‘Saraysız başkan’ Pepe!
Uruguay’ın eski devlet başkanı, ‘Saraysız başkan’ lakaplı Jose Mujica, 89 yaşında hayata gözlerini yumdu. Yoksulluk tanımı Filozof Seneca’nın görüşüne dayandı: “Çok az şeye sahip olan adam değil, daha fazlasını isteyen adam fakirdir.” Andres Danza ve Ernesto Tulbovitz’in yazdığı “Saraysız Başkan Jose Mujica” kitabında yaşamını anlattı. Herkes onu “sosyalist” zannediyor ama Tupamaros gerillasıyken hücrede bırakmıştı sosyalizmi. Yine de bir nam-ı değer Pepe geçti bu dünyadan. En çok hafızalarda kalan sözlerinden biri şöyleydi: “Bir şey satın aldığımda ödemeyi parayla yapmıyorum. Ödemeyi, para kazanmak için harcadığım zamanla yapıyorum. Hayatı satın alamazsınız. Hayat geçip gider… Ve hayatınızı boşa harcayıp özgürlüğünüzü kaybetmek korkunç bir şeydir.”