40 yıllık CHP’liyim. Tüzüğü de bilirim, gelenekleri de bilirim. Yedi gündür yedi gün. Bu sorunun buraya gelmemesi için CHP genel merkezi iradesini kullanmış olsaydı bu sorunlar yaşanmayacaktı. Devlet bize bir görev vermiş. Yedi gün geçti sekizinci güne geldik. Bütün bu sorunların çözülmesi için elimizden geleni yaptık. Bu saatten sonra ben il başkanımızla el ele girmek isterdim. Birçok yönetici arkadaşımız, hepsi bizi yanılttı ya da sözleri geçmedi. İl başkanımız açıklama yapacaktı, ‘Yarın partimizin kuruluş günü Çarşamba Gürsel Tekin’i bekliyoruz.’ Eyvallah! Bunu konuşurken tam sekiz dakika sonra herkesi ile davet ettiler. Bir tek olumlu cevap olmadı bugüne kadar. Bana söylenen ‘Özgür Bey bir açıklama yapacak yarın partinin kuruluş günü Çarşamba Gürsel Bey gelecek’ti. Olmadı.”
Evet…
Pazartesi günü Gürsel Tekin, polislerle birlikte CHP İstanbul İl Başkanlığı binasına girdi ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Ensar Aytekin’le aralarında bu konuşma geçti. Tekin, “Birçok yönetici arkadaşımız hepsi bizi yanılttı ya da sözleri geçmedi” cümlesini kurdu. Diyalogun olduğunu, diplomasinin olduğunu ama sonuç alamadığını anlattı.
Süreci yakından takip eden bir isim “Genel Merkez ile Gürsel Tekin arasında geçen diplomasi trafiğini” anlattı.
“Şunu biliyorum. Gürsel Tekin’le, İstanbul Milletvekili Engin Altay, Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu gibi isimler görüştü. Bu isimler aynı zamanda Özgür Başkan’la da görüştü. Randevu verme konusunda Genel Başkan sıcak değildi. Zaten basına da yanışı Özgür Özel’in şu cümlesi: ‘Bu şekilde kayyum olarak vermem’ dedi. Gürsel Tekin ‘İstanbul olağanüstü il kongresiyle ilgili toplanan imzaların gereğini yapacağım’ deseydi Özgür Özel randevu verecekti ama öyle demedi. Olağanüstü kongre için imza toplandı. Gürsel de kapalı kutu. Sonra Sezgin Tanrıkulu görüştü. Yine olmadı. Bu süreci Gürsel Tekin mi yönetti kuşkum var.”
Bu arada gazeteci Hilmi Hacaloğlu’nun Youtube kanalına çıkan Gökhan Günaydın da çarpıcı bir iddiayı gündeme getirdi: “Gürsel Tekin’in kayyum olarak atanacağının haberi bana üç gün evvelden geldi. Dilekçeyi gördüm, dilekçedeki isimleri gördüm. İsimleri ben tanımıyorum. ‘Gürsel Tekin ve saz arkadaşlarından bir liste oluşturmuşlar’ diyerek gülümsedi bana bunu söyleyenler. Dedim ki ‘Bu liste oraya verilmişse biraz ciddiye almak gerekir.’ Çünkü boş olmaz bu işler. Nitekim üç gün sonra bu kayyum heyeti atandı.”
Genel Merkez: Tekin’le Kılıçdaroğlu aynı kafada
Peki CHP Genel Merkezi 15 Eylül’de Ankara’da görülecek kurultay davasıyla ilgili ne düşünüyor?
Üst düzey isimlerin ortak değerlendirmesi şöyle:
- KAMUOYUNUN TEPKİSİNE BAKACAKLAR: “Kamuoyu vicdanını yaraladığı ve kendilerini yaraladığını düşünürlerse duracaklar. Yok eğer ‘Bunu yaptık ve bundan sonrasına devam edelim’ derlerse sürecek. Geriye kalan hamlenin ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Mutlak butlan yani Kemal Kılıçdaroğlu’nun geri dönmesi.
- KRİTİK TARİHLER 21 VE 24 EYLÜL: “Bizim için kritik olan tarihler 21 ve 24 Eylül. 21 Eylül’de olağanüstü kurultay 24 Eylül’de İstanbul İl Kongresi var. YSK, ‘kongreyi durduramazsınız’ diye yazı yazdı. Kongreyi durduramazsınız aslında kurultayı durduramazsınız demektir. Eğer böyle olursa 8 Eylül’de el koymaya yeltendikleri İstanbul İl, 24 Eylül’de seçilmiş isimlere kavuşacak.
- KENDİLERİNE GÜVENİYORLARSA… “Aynı mantığı 15 Eylül’de yaparlarsa 21 Eylül’de bir hafta sonra da CHP Genel Başkanı seçilecek olağanüstü kurultayda. İstanbul il delegasyonu katılmadan. Dolayısıyla kendisine güvenen herkesin için meydan 21 Eylül. Parti tabanından ne kadar destek alabiliyorlar ortaya çıkar.
- KURULTAY SALONUNA GELEBİLER Mİ? “Bu kongre ve kurultay salonuna girip giremeyeceklerini de biz görürüz. Ama bunu yapmayıp bunu da iptal ettirerek partiyi çalışamaz hale getirmek ve partinin başına geçmek senaryolar arasında olabilir. Hukukun neresinde var? Bu tartışılır! Mesela Gürsel Tekin kamuoyunu tepkisini azaltmak için ‘Bir ay otururuz sonra da gideriz’ dedi. O zaman 24 Eylül kongresini yapmayacak. Gürsel Tekin bu kafada da diğerleri başka kafada mı? Hayır!”
Peki Kemal Kılıçdaroğlu cephesinde ne yaşanıyor?
Kılıçdaroğlu ve ekibi 15 Eylül’deki mahkeme sonucunu bekliyor. Kararın, kendi lehlerine çıkacaklarını düşünüyor ve bu yönde de çalışmalara başlamışlar.