MERAK ETTİĞİM ŞEYLER
Bahçeli daha önce bir kere kullandığı ve yoğun eleştirilere yol açan “kurucu önder” lafını yine kullandı ve daha da ileri giderek “Meclis komisyonu İmralı’ya gitmeli, birebir görüşme yapmalı” dedi.
Bununla da yetinmedi Suriye’nin iç işi olan HTŞ-SDG gerginliğine de el atarak “Kurucu önder SDG’nin silah bırakması ve Suriye yönetimi ile imzalanan anlaşmaya uyması için de telkinde bulunmalı” diye konuştu.
Önceki gün tıpkı Sinan Ateş suikastı gibi yeni bir cinayet işlendi.
MHP ve lideri Sinan Ateş suikastı konusunda tek kelime bile açıklama yapmamış, başsağlığı bile dilememiş, bir suikastı eleştiren tavır takınmamıştı.
Şimdi yine aynı suikastla ilgili bir başka kanlı cinayet daha işlendi ama MHP ve genel başkanı yine sessiz.
Meclis grup toplantısında uzun bir konuşma yapan Bahçeli bu suikasttan hiç söz etmedi.
Ortada garip bir durum var.
Sinan Ateş cinayetinden bu yana saray sanki Bahçeli’nin başında bir ‘Demoklesin Kılıcı’nı tutar gibi davranırken Bahçeli de ısrarla Erdoğan’a “PKK terör örgütünün lideri ile anlaşma yapması için” çağrıda bulunuyor.
Aslında bu konuda hiçbir ilerleme de yok, Ankara’da sanki garip bir güç çatışması sürüyor gibi.
GÜNÜN SÖZÜ
Doksanlara döndük! MHP’den hesap sorulma işareti mi? Çeteler ülkesi mi olduk? AHMET ÜSTÜN
BUNU YAZMAK GEREK
Trafikte tek sorun hız mı?
İçişleri bakanı Ali Yerlikaya yeni dönemde uygulanacak trafik cezaları ile ilgili bilgi verdi.
Cezalar anormal artıyor.
Şehir içi hız limiti düşürülüyor, bu sınırı aşanlara kademeli olarak 2 bin liradan 30 bin liraya kadar para cezası verilecek.
Ayrıca 30 günden 90 güne kadar ehliyete el koyma da getiriliyor.
Cezalar elbette caydırıcıdır ancak söz konusu trafik olunca tüm konuyu sadece hız üzerinden kurmak doğru değil.
Kent içinde deli değilseniz zaten otoyoldaki gibi araç kullanamazsınız, ayrıca yine kent içlerinde meydana gelen trafik kazalarının çok büyük çoğunluğu yaralanma ya da maddi hasarla sonuçlanıyor.
Ancak şunu da görmeliyiz; bu kazaların ne kadarı hız nedeniyle gerçekleşiyor?
Kural hatalarının yanısıra yolların elverişsizliği, kör noktalar, kavşaklardaki kötü açılar hız nedeniyle oluşan kazalardan daha fazlasına yol açıyor.
Ağır cezalar getirilirken trafikten sorumlu olan birimlerin de üzerlerine düşenleri yapmaları ve kuralların uygulanmasını sağlayacak önlemleri almaları gerekmiyor mu?
KOMİK
Bu neyin sevinci böyle?
İspanya’dan yola çıkan Sumud filosu İsrail’in karasularına giremeden engellendi tüm katılımcılar gözaltına alındı ve sonra da çeşitli ülkelere gönderildi.
Bu filoya katılan Türkler de vardı ve bunlar THY uçağı ile Türkiye’ye getirildi.
Ama gelenlerin tepkilerine bakınca şaşırmamak mümkün değildi.
Çünkü hepsi büyük zafer kazanmış gibi sevinç içinde hoplayıp zıplıyordu.
İyi de bu neyin sevinci?
Bu grup Gazze’ye adım bile atamayacağını biliyordu zaten, ayrıca bu filonun oluşmasında Türkiye’nin zerre dahli yoktu,
İlk anda sanki İsrail bütün rehineleri Türkiye üzerinden serbest bırakmış havası yaratılarak Erdoğan’ın “dünya liderliği” üzerinden bir sevinç dalgası yaratıldı ama sonra anlaşıldı ki katılımcılar Türkiye dışında daha pek çok ülkeye gönderilmişti.
Sanıyorum bu garip sevinç gösterileri Gazze konusunda çok daha duyarlı olan batı ülkelerinin altında ezilmekten kaynaklanan bir aşağılık duygusunun dışa vurumuydu.
ŞAKA GİBİ
1 liralık tuvalet 10 lira oldu
Tarih 25 Mart 2018’i gösterirken Erdoğan partisinin Giresun il kongresinde şu konuşmayı yapmıştı.
“Tuvalete gittiğimiz zaman kaça gidiyorduk? 1 milyon lira. Hatırlayın, ne günlerdi o günler ya. N’oldu biz geldik dedik bu altı sıfırı bir atın bakalım. Altı tane sıfırı attık, 1 milyonluk tuvalet 1 liraya düştü. Bugünleri gördük mü? Mesele bu, iş bilenin kılıç kuşananındır.”
Geçenlerde bir umumi tuvalete girdim, kapıdaki otomata 10 lira attım.
6 sıfır atıp bir liraya düşen tuvalet tam 10 kat zamlanarak 10 liraya çıkmış yani.
İş bilenin kılıç kuşananmış yani.