DEDİKODU

Yargıda çok garip şeyler oluyor.

Bir zamanlar “FETÖ borsası” diye bir şey vardı.

Bir avukat ve “çakal” grubu türemişti zamanında, öyle ya da böyle cemaatçilerle tanışıklığı olan hele iktidara da güvenerek iş yapmış kişilere “FETÖ’den alınacaksın, ama bir hakim var, ayarlayabiliriz, şu kadar para ver kurtul” diyorlardı.

Hayli kafa koparmışlardı o dönemde.

Şimdi benzer bir “çakal” grubu aynı yöntemle bu kez “şirketinize el konacak ama sizi kurtarabiliriz” numarasına başlamış.

Tabii hedef özellikle para, finans, coin işi yapan kimi firmalar.

Daha büyük holdinglere ve iş dünyasındaki bazı isimlere de benzer baskılar yapıldığı konusunda bilgiler aldım.

Tutar mı?

Açıkçası tutabilir, çünkü öyle bir dönem yaşıyoruz ki kim suçlu, kim üçkağıtçı, kim para aklamış, kim rüşvet almış/vermiş hepsi birbirine karışmış durumda.

Dönem tam “kafa koparma” dönemi yani.

Herkes dikkatli olmalı

BUNU YAZMAK GEREK

Enflasyonda oyun yine değişmedi

Her ayın üçünce olduğu gibi kasımda da ekim ayının enflasyon rakamları açıklandı.

Sarayın istatistik kurumu TÜİK’e göre tüketici fiyatlarındaki aylık artış yüzde 2.55 olarak belirlenmiş.

Yıllık enflasyon ise yüzde 32.87 olarak görünüyor.

ENAG’da ise rakamlar her zamanki gibi farklı.

Buna göre aylık enflasyon yüzde 3.23 olurken yıllık enflasyon ise 65.49 çıkmış.

Yıllık enflasyonda birkaç yıldır gözlediğimiz gibi fark tam iki kat yine.

Ancak son iki aylık enflasyonda ise TÜİK ve ENAG neredeyse başa baş gidiyor.

Görünen o ki enflasyonda bir düşme eğilimi var ama saray hâlâ gerçek enflasyonu saklamak derdinde.

GÜNÜN SÖZÜ

Neler oluyor, neler...

MHP, ortağına küsüyor...

Ünlü kişi, “şeytan”a mı uyuyor...

Bize ne caanım...

Bizler enflasyonla can derdinde, birileri post derdinde... Ahmet ÜSTÜN

MERAK ETTİĞİM ŞEYLER

Tele1’e neden el kondu?

Son günlerde şirketlere el koyma ve kayyım atama modası var.

Tamam; kara para aklama, yolsuzluk yapma, rüşvet verme gibi çok sert iddialar karşısında bu belki ciddi bir önlem olabilir.

Ama Tele1 televizyonu bu duruma hiç uymuyor.

Genel yayın müdürünün güya casusluk suçu nedeniyle tutuklanması neden kanala da el konmasına yol açsın ki.

Yargının, bütün baskılara rağmen bu hukuksuzluğu bitireceğine inanmak istiyorum.

Ayrıca Merdan Yanardağ’ın tutuklanması da bana göre hukuki değil, ki daha önceki bir tutuklama kararı da dün Anayasa Mahkemesi tarafından “hak ihlali” olarak görüldü

Yine aynısı oluyor.

CANIMI SIKAN ŞEYLER

TRT artık iyice suyunu çıkardı

Sonunda “tek adam rejimine” geçtiğimiz AKP iktidarı dün tam 23 yılını doldurdu.

AKP iktidarının 23’üncü yılını kutlamak için bir dizi reklam klibi çekmiş.

Kliplerden birinde Erdoğan’ın, “Bugünden sonra Türkiyemizde artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” sözlerine yer verilmiş.

Bu reklam ve propaganda klipleri yandaş medyaya da dağıtılmış.

TRT ise adeta işin suyunu çıkarcasına bu klipleri “özel dosya” başlığı altında gün boyu yayınlıyor.

Elbette bir partinin 23 yıl boyunca iktidarda kalması haberdir ama reklam kliplerinin sanki özel habermiş gibi ekranda sürekli döndürülmesi yakışık almaz.

TRT devletin kanalı, bir partinin değil.

DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER

Ya bir de deprem olsaydı

Gebze’deki yıkılan bina ile ilgili görüntüleri izlediniz değil mi?

Yüze yakın görevli tüm gün boyunca çalıştı.

Ama enkaz altında kalanlara ancak 12 saat sonra ulaşılabildi.

Görüntüleri izlerken “Bir yıkılan binaya ulaşmak için saatler harcanıyor, peki ya büyük yıkıma neden olan deprem olsaydı ne yapılacaktı?” diye sormadan edemedim.

Ayrıca olaydan üç gün sonra vali, belediye başkanı, AFAD yöneticileri hâlâ ortak basın toplantısı yapıp “yıkıma neyin yol açtığını araştırdıklarını” anlatıyor.

Demek bir değil birkaç bina yıkılsa iyice perişan olacaklar.

Ayrıca binanın neden yıkıldığı konusunda hâlâ bir resmi açıklama yapılamamış olması da ayrı bir skandal.