Serde diplomasi muhabirliği var ya Türkiye’deki gündemlerden sıkılınca dış politika konularına bakıyorum.

Bir süre Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ABD ziyaretinin sonuçlarına odaklanmıştım. Şimdi de sizi KKTC seçimlerine götürmek niyetindeyim.

Zira KKTC deyip geçmeyin.

Ada öyle bir hale geldi ki Kıbrıs uluslararası bir sorunundan öte KKTC’nin ve Türkiye’nin iç siyasi sorununa dönüşebilir.

KKTC’ye Türkiye’den ciddi bir göç var ve bu göçün bir kısmı çok da iyi niyetli görünmüyor.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “kalabalığız” diye geçiştirse de KKTC’nin şu andaki nüfusu konusunda net bir rakam yok. Telefon verileri, araç sayıları, nüfusun 1 buçuk milyonu aştığını gösteriyor.

Bu KKTC ekonomisini de ciddi şekilde olumsuz etkiliyor.

Türkiye’den adaya göç edenlerin sayısı, Ada’da doğanların sayısını kat be kat aşmış vaziyette. Üstelik Türkiye’den gidip KKTC vatandaşlığı alan seçmenler, seçim sonuçlarını etkileyecek kadar fazla.

***

KKTC seçimleri 19 Ekim 2025 Pazar günü yapılıyor.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) ve Kıbrıs Sosyalist Partisi (KSP) adayları dışında altı bağımsız aday var.

Ersin Tatar “bağımsız” görünse de Ulusal Birlik Partisi ve iki sağcı parti tarafından destekleniyor. Bu ittifak kendisine “sağduyu ittifakı” diyor.

Kitabın ortasından yazacağım:

Anketlere göre yarış CTP adayı Tufan Erhürman ile AK Parti iktidarının tam destek verdiği Ersin Tatar arasında geçiyor ama çılgın fikirleriyle ve mütevazı hayatıyla dikkat çeken Uluslararası İlişkiler Profesörü Mehmet Hasgüler de yarışın en kritik anahtarına dönüşebilir. Hasgüler, kendisinin bazı anketlerde ikinci çıktığına dikkat çekerek, Türkiye kökenli anketçilerin gerçekleri manipüle etmesinden yakınıyor.

Seçim ikinci tura kalırsa tavrı önem kazanacak olan Hasgüler, uluslararası anlaşmalarla güvence altına alınmış federal bir yapı savunurken, Erhürman ve Tatar iki devletli çözüme odaklanıyor.

***

Şimdi gelin, yazının başlığında dile getirdiğim soruya ve muhtemel cevaplarına bakalım.

Soruyu tekrarlayayım: AK Parti desteği KKTC seçimlerini kazandırır mı?

Bu soruyu sormamın nedeni de şu:

Türkiye’deki iktidar var gücüyle Ersin Tatar kazansın diye uğraşıyor.

Ersin Tatar’ın kampanyasını Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 2023 kampanyasını yapan ekip yapıyor.

Ankara’dan çok sayıda “ünlü” siyasetçi adaya giderek Ersin Tatar’a destek veriyor. Süleyman Soylu, Hulisi Akar gibi isimler Ada’ya gidip açıktan Tatar’a destek veriyorlar. Türkiye’nin KKTC Büyükelçiliği Tatar’ın seçim ofisi gibi çalışıyor.

AK Partili siyasetçilerin özellikle Türkiye’den göç edip KKTC pasaportu alanların yoğunlaştıkları bölgelere gittiğine dikkatinizi çekmek isterim.

Tatar’a destek ziyaretlerinin en magazinel olanı ise son zamanlarda AK Parti’ye desteğiyle anılan Alman vatandaşı Türk kökenli futbolcu Mesut Özil oldu.

İnsan gerçekten “Mesut Özil ne alaka?” diye sormadan edemiyor.

***

Tatar’a destek için adayı ziyaret eden son isim Ümit Özdağ oldu. Özdağ’ın iki devletli çözümü savunan, milliyetçi söylemlerle öne çıkan Tatar’a desteği ideolojik olabilir.

Ancak bağımsız aday Hasgüler, Özdağ’a şu eleştiriyi yöneltiyor:

“Türkiye’de göçmen sorununa dikkat çeken Özdağ’ın KKTC’de aynı sorunu yaratan, yüzbinlerle ifade edilecek kadar çok Asyalı göçmeni KKTC’ye getiren bir anlayışı desteklemesi anlaşılmaz bir durum.”

Hasgüler, KKTC’deki iktidarın göçmen sorunuyla ilgili yaklaşımını daha da ciddi iddialarla sürdürüyor ve Özdağ’ın bu konuyla ilgilenmesini bekliyor.

***

Peki Tatar’ın son olarak Sarayını da büyüterek Ankara’daki iktidara öykünmesi, AK Parti’yle bu kadar haşır neşir olması kendisi için iyi bir şey mi?

Gördüğüm kadarıyla değil.

Hatta ters teperse şaşırmayacağım.

Zira, Türkiye’deki kamu ihalelerinde top koşturan isimlerin KKTC’deki kamu ihalelerinde de top koşturması, KKTC gelirlerinin nerelere harcandığına dair bir şeffaflığın olmaması, KKTC topraklarının Türkiye’deki büyük hesaplaşmaların uygulama sahasına dönüşmesi, KKTC halkının günlük hayatta karşılaştığı uluslararası sorunların her geçen gün artması, çözümsüzlüğün çözüm gibi görülmeye başlaması Tatar’a olan tepkiyi de büyütüyor.

Tatar’ın seçim kampanyası için harcanan paranın dahi Ada’da birçok soruna çare olacağına işaret ediliyor.

***

AK Parti iktidarının sağladığı kampanya desteğinin ve Yeni Saray’da yaratılan konfor alanının keyfini çıkaran Tatar’ın bu konfora veda zamanı gelmiş gibi görünüyor.

AK Parti iktidarı ne yaparsa yapsın 19 Ekim 2025 KKTC’de siyasi bir değişimin tarihi olabilir.