Milli Savunma Bakanlığı’nın haklarında ihraç kararı verilen beş teğmenin ihraç kararının iptali ve yürürlüğünün durdurulması talebiyle açtığı davada yaptığı savunmayı okudunuz mu?
Ben okudum. Okurken de kimi zaman çelişkilerine güldüm, kimi zaman sığlığına üzüldüm, kimi zaman da sorular sormadan geçemedim.
Bugünkü yazımda o savunmayı sizinle satır satır masaya yatırmak, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler başta olmak üzere bu savunmaya onay veren yöneticilere bazı sorular sormak isterim. Hadi başlayalım:
***
- MSB SAVUNMASI: ‘Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezası’ ile korunan hukuki yarar, üstün kamu fonksiyon ve hizmetlerinin yerine getirilmesinde disiplinin sağlanması, kamu gücünü elinde bulunduranlara karşı idarenin ve toplumun haklarının korunmasıdır. Burada, devletin ve TSK’nın itibarının, tutum ve davranış sonucunda zarar görmüş olması aranmamış, zarar görme tehlikesi bile yeterli görülmüştür.
YORUMUM ve SORULARIM: Toplum kimdir? Sen, ben, o, siz, biz, onlar...
Harp Okulu’nu birincilikle bitirmiş bir subayı “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganını attığı için, 1995’ten 2023’e kadar her yıl okutulmuş bir andı okuduğu için ordudan atılması sizin, benim, onun, bizlerin, onların yani toplumun hangi hakkının korunmasıdır? TSK’nın itibarı o yemin ve slogan okundu diye mi zarar gördü yoksa Ulu Önder Atatürk’le aynı üniformayı giyen komutanlar yetenekli, pırıl pırıl subayları o yemini okuyup o sloganı attı diye ordudan atıldığı için mi?
***
- MSB SAVUNMASI: MSÜ Tören Yönergesinden kaldırılan andın resmî tören dışında okunması olgu olarak disiplinsizlik şeklinde değerlendirilemez. Bundan başka her Harbiyelinin gönülden bağlı olması gereken Mustafa Kemal Atatürk’e bağlılığını ifade eden ‘Mustafa Kemal’in Askerleriyiz’ sözü bir disiplinsizlik değildir. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk milletimizin ve devletimizin ortak değeridir ve tartışılamaz. Ne var ki, tek tek değerlendirildiğinde masum, meşru ve hatta teşvik edilmesi mümkün olan fiiller eylem bütünlüğü, oluş şekli, amaçları ve yarattığı sonuçlar yönünden değerlendirildiğinde; disiplinsizlik olarak kabulünün gerçekleşebileceği tartışılmazdır.
YORUMUM VE SORUM: Bu paragrafın meali şu: “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sözü Atatürk’e bağlılığı temsil eder, disiplinsizlik sayılmaz. Tören yönergesinden kaldırılan andın okutulması da disiplinsizlik değil! Ancak iktidar andın okutulmasını ve o sözün söylenmesini istemiyorsa okunması da söylenmesi de disiplinsizliktir.
Yaşar Güler’e basit bir soru: Tören andı 28 yıl sonra neden kaldırıldı?
***
- MSB SAVUNMASI: Toplumda karşıtlık hissi oluşturabilecek, subay andı olarak bilinen andın içeriğindeki değerlerin dışlandığına dair bir algı yaratacak ve sonuç olarak TSK’nın tartışılmasına sebep olabilecek protest bir davranış ve disiplinsizlik olarak kabul edilecektir. “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sözünü amacı dışında ve karşıtlık içeren protest bir eylemde kullanmak disiplinsizlik olacağı gibi, sözün değerini de azaltan bir davranış olacaktır.
YORUMUM: Subay andının içeriğindeki değerler bizzat MSB ve iktidar tarafından dışlandı. Antta kılıçların düşmanlara çekildiği açıkça ifade edildiği halde, iktidar “o kılıçlar kime çekildi” gibi bir soruyla andın içindeki değerleri açıktan dışladı. “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sözünün amacı Atatürk’e bağlılığın ifade edilmesidir ve Atatürk’e bağlılığı şüpheli insanları rahatsız etti diye değeri azalmaz, bilakis artar.
***
- MSB SAVUNMASI: Kalabalığın heyecanının kullanılarak eyleme dönüştürülmesi ile başlayan disiplinsizlik ve bu planın yarattığı etki itibarıyla o tarihten itibaren toplumda ayrışmanın başladığı, Milletin bağrından çıkan TSK’nın Mustafa Kemal Atatürk’e bağlılığının hiç hak etmeyecek şekilde sorgulandığı ve bu suretle TSK’nın itibarının millet nezdinde zedelendiği anlaşılmıştır.
YORUMUM: Bu törene karşı MSB’nin aldığı tutum ve teğmenlerin ihraç edilmesi gibi ağır bir karar alması benim, TSK’nın değil ama karar veren subayların Atatürk’e bağlılığını sorgulamama neden oldu. Bu konuda yalnız olmadığımı da halkın karara gösterdiği tepkiden anlayabiliyorum. Millet nezdinde zedelenen kesinlikle TSK’nın itibarı değildir. İtibarı zedelenen varsa o da iktidarın gözüne girmek için ihraç kararı veren yöneticilerdir.
***
- MSB SAVUNMASI: Davacının telafisi güç veya imkânsız zararlara da uğraması söz konusu değildir.
YORUMUM VE SORULARIM: Hayatınızı aklınız ermeye başladığı andan itibaren şanlı ordunun bir mensubu ve iyi bir subay olmaya adadığınızı ve sırf Ulu Önder Atatürk’e bağlılığınızı ifade ettiğiniz için ordudan atıldığınızı varsayın. Her şeyiniz elinizden alınmış olmaz mı? Sizce bunun telafisi var mıdır?
***
- SAVUNMA: TSK’nın hizmetini aksatan, idari mekanizmasına ve üstlenmiş olduğu kamu hizmetinin yürütülmesine zarar veren ajanlarını bünyesi dışına çıkarması doğaldır.
YORUMUM: Bu cümledeki “ajanlarını” sözcüğünü anlayan beri gelsin. Acaba savunmayı yapay zekaya mı hazırlattılar?
Bu arada ihraç edilen teğmenler TSK’nın üstlendiği hangi kamu hizmetinin yürütülmesine zarar verdi?
1 MAYIS İŞÇİ BAYRAMI KUTLU OLSUN!