Bir iktidar kötü yönetir anlarım ama bu artık basiretsizlik değil, başka bir şey… Neye ellerini atsalar kurutuyorlar, batırıyorlar, yetmiyor üstüne tüy dikiyorlar!

Devletin işletmeleri hani KİT dedikleri… 2023 yılında 74.7 milyar TL kar etti. Gayet normal, yılların şirketleri… Kâr edecekler tabii…

***

İyi de aynı kurumlar, 2024 yılında 56.7 milyar TL zarar açıkladı. Sahi ne oldu da ibre artı 74’ten, eksi 56’ya döndü bir yıl içerisinde? Az buz değil toplamda 131.4 milyar TL’lik bir negatif sapmadan bahsediyoruz burada…

Hani “Dış güçler” falan desek, adamlar bile “Abi biz bile o kadarını yapamayız, o sizin kendi yeteneğiniz” der, saygı duruşunda bulunurlar.

***

Gelelim şampiyona... Zarar liginin lideri BOTAŞ. Tek başına 45 milyar TL zarar etmiş. Zarar artış oranı yüzde 6.583 ama yazı ile de yazayım yanlış okumayın diye… Yüzde altı bin beş yüz seksen üç… Oha!

Neden batık bu BOTAŞ? Hani seçimden önce “Doğalgaz bedava, müjde!” diye bağırıyorlardı ya meydanlarda... Siz sanıyor musunuz ki o gaz gerçekten bedavaydı? Hah işte, o bedava sandığınız gazın faturası bu...

Para, BOTAŞ’ın kasasından çıkıyor, Hazine yardıma koşuyor, Hazine parayı vergilerle bizden topluyor.

***

Hele TCDD… Devlet Demiryolları… Sayıştay raporları “Yolsuzluk var, usulsüzlük var” diye bağırıyor, duyan yok. Kasadaki paralar yetmemiş utanmasalar rayları yiyecekler!

İhaleler “21/b” usulüyle yapılıyor. Ne demek 21/b? “Keyfim istedi” diye acil durum ilan edip, ihaleyi adrese teslim tanıdık müteahhide vermek.

***

İş nasıl dönüyor? “Anahtar teslim” yapılması gereken işi “Birim fiyat” üzerinden veriyorlar. Müteahhit işi bitirmiyor, sürekli “Ekstra masraf çıktı” diyor, devlet de “Al güzel kardeşim” deyip ödüyor.

Kurumun içi boşaltılmış, arazileri ihalesiz yandaşlara peşkeş çekilmiş... 23 kişi gözaltına alınmış falan ama giden gitmiş. 30 milyar TL zarar da buradan.

***

Toprak Mahsulleri Ofisi... Çiftçiden buğdayı ucuza alır, çiftçiyi küstürür. Sonra gider dışarıdan dolarla buğday ithal eder. Sonra o buğdayı “Ekmek fiyatı artmasın seçim var” diye sanayiciye ucuza satar.

Sonuç? Görev zararı. Kimin görevi? Siyasetçinin koltuğunu koruma görevi. Zararı kim ödüyor? Yine biz.

Ve ÇAYKUR… Enflasyonun yüzde 70 olduğu ortamda 73 milyon TL kar açıklamışlar. Aslında kurum erimiş, bitmiş. “Kâr ettik” dedikleri rakam, Rize’de üç apartman dairesi parası... Dünyanın en çok çay tüketilen ülkesinde koca kurumun düştüğü hale bak!

***

Hükümet, oy kaybetmemek için zam yapmıyor gibi görünüyor, faturayı KİT’lere yıkıyor. KİT’ler batıyor, “görev zararı” yazıyor. Hazine bu zararı kapatmak için ya para basıyor ki hoş geldin enflasyon ya da vergi salıyor ki hoş geldin fakirleşme…

Yöneticilerin altındaki son model makam araçları, çifter çifter maaşlar, lüks ofisler... Ve markette etiketlere bakıp iç çeken vatandaş… Bu filmin sonunu biliyoruz. Boşuna mucize bekleme!