Eski Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, daha da eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’la ilgili soruya “Ekonomi eski Bakanı Çağlayan’ın Türkiye’nin çıkarları aleyhine hiçbir işlemi olmamıştır; bizim için asıl olan Türkiye’nin çıkarlarıdır” yanıtını verdiğinde yaşadığım aydınlanmayı tarif edemem size…

Nitekim Reza Zarrab, Amerikan mahkemesinde bizzat çıkıp “Zafer Çağlayan’a 45-50 milyon Euro ve 7 milyon dolar rüşvet verdim” demişti.

Demek ki ekonomi bakanlarının rüşvet yemesi Türkiye çıkarlarının aleyhine değilse HİÇ sorun falan etme… Onu öğrendik bu sayede…

***

Üstelik Çağlayan’ın elinde öyle bir “belge” vardı ki… Bildiniz, ağzınızı sildiğiniz meşhur beyaz peçete!

“Saat bedeli olan 240.000 €’yu M. Zafer Çağlayan’dan teslim aldım.

İmza: Rıza Sarraf.”

Suçsuzluğunu peçeteyle belgeleyen biri varsa, ona dokunmaya hangi savcı cesaret edebilir? Hiçbiri etmedi!

***

Bugün Zeybekçi, AKP Genel Başkan Yardımcısı...

Erdoğan’ın; “Haddinizi bileceksiniz!” dediği, haklarında dava açılan ve “Zincirleme şekilde yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla 5 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle yargılanan TÜSİAD’ı önceki gün ziyarete gitti.

Ziyarette ne dedi? “İş dünyası temsilcisine yurt dışı yasağı doğru değil… Mahkemeye karışamayız ama tablo üzdü. Gözaltı görüntüleri de hoş değildi…”

***

Zafer Çağlayan olayına “Türkiye’nin çıkarları” deyip bu davanın da siyasi olmadığını savunan Zeybekçi vicdanlı biri ama hiç konuşmasa daha iyi aslında…

Önce “suçu görmemezlikten” gelmesi ve şimdi de TÜSİAD’ın suçsuz iki başkanın yargılanmasında “bizimle ne alakası var?” diyerek insanları salak yerine koyması hiç hoş olmadı.

***

Nitekim kendisinin bu ziyaretini Erdoğan’ın emri olmadan yaptığını düşünmek için fazla saf olmak gerek… Neden Erdoğan “Kraldan çok kralcıların ederi onlara sahiplerinin biçtiği değer kadardır” dediği TÜSİAD ile barışmanın derdinde?

Ülke ekonomisi batıyor da ondan! Ekonomiyi batıranı korumak için, ekonominin battığını söyleyene açarsanız soruşturma… Hem de bu 4 bin 500 üye şirketiyle ihracatın yüzde 80’ini yapan, kurumlar vergisinin yüzde 80’ini ödeyen TÜSİAD olursa kim güvensin sana?

Nitekim güven varsa değerlidir para… Güven yoksa kağıt parçası derler ona…

***

Başta İmamoğlu olmak üzere açılan binlerce soruşturma ve yüzlerce tutuklama sonrasında ülke ekonomisinin geldiği yer ortada…

Faizi bile artırmak zorunda kaldılar zira rezerv kaybını halen durduramıyorlar. Şimdiye kadar giden 55 milyar dolar…

Merkez Bankası yeni kararlar açıklamak zorunda kaldı. Yabancı para mevduat için zorunlu karşılık artırıldı. Bankalara verilen, müşterine dövizini sattır, TL’ye geçir hedefi yükseltildi.

***

İhracatçı, ihracat bedeli dövizlerinin yüzde 35’ini Merkez Bankasına satacak. Merkez Bankası da onlara yüzde 3 daha iyi fiyat verip güzellik yapacak.

Bunlar kurtarır mı ekonomiyi? Hiçbir işe yaramaz! Ekonomi umurlarındaysa yapmaları gereken güveni geri getirmek. Bunun için de tek seçenek erken seçime gitmek!