Genar Araştırma çalışmasına göre, AKP yüzde 33.7 oy oranıyla birinci parti olurken, CHP yüzde 31.8 ile ikinci sırada yer alıyor. Ufak tefek sapmalar söz konusu olabilir tabii…

Aynı kurumun yaptığı araştırmada KKTC seçimlerinde Cumhurbaşkanı adayı Ersin Tatar’ın yüzde 49.1, Tufan Erhürman’ın ise yüzde 47.1 oy alacaktı. Ersin Tatar rahat kazanacaktı.

Seçim yapıldı; Erhürman yüzde 62.76, Ersin Tatar yüzde 35.81 oy aldı. İnsanlar nereleriyle güleceğini şaşırdı!

Aslında şirketin mesajı açıktı. “Siz TÜİK falan uğraşıyorsunuz ama, bakın ben de buradayım. Performansım ortada. Bırakın enflasyonu ben hesaplayayım!”

***

İyi de TÜİK daha ne yapsın? Neredeyse tek başına mücadele ediyor enflasyonla… Onca bela, küfür ediliyor, o yine de enflasyonu düşük açıklamak için her şeyi yapıyor. Sadakatinden hiç ödün vermiyor. En son dün! TÜİK’e göre ekimde giyim ve ayakkabı grubunda “yıllık” enflasyon oranı yüzde 7.98 açıklandı. İTO’nun açıkladığı ekim ayı enflasyonunda giyim ve ayakkabı grubunda İstanbul’da sadece “bir aylık” enflasyon oranı yüzde 17.26 çıktı. Kıbrıs seçimleri demişken, hemen hemen bütün mallarını bizden alan Kıbrıs’ın giyim enflasyonu yüzde 54.48 oranında arttı. TÜİK’i tekrar hatırlayalım mı? Yüzde 7.98 açıklandı!

***

Aylık oranın yarısından bile azını, yıllık diye açıklayabilmek için mezhebinizin çok geniş olması gerekli… Kolay kolay bulunmaz böylesi… Tam adamı yani!

Sonuçta ekim ayı enflasyonu beklentilerin çok altında çıkarak yüzde 2.55 oranında yükselirken, yıllık enflasyon oranı yüzde 32.87 olarak belirlendi. Kurumun başkanı saraya gidip başını okşatsa yeri… Aferin, hak etti.

“Olur mu canım! Bağımsız bir kurum başkanının sarayda ne işi olabilir ki?” diyen saf arkadaşlar için özet geçeyim istersen… TÜİK’in enflasyon hesabında kullandığı verileri mahkeme istedi. Kurum, mahkemeyi iplemediği gibi istenilen açıklamayı da yapmadı.

Sahi içeri atılan siyasiler, gazeteciler “Ben bu kararı tanımıyorum” deyip çıkabiliyorlar mı? TÜİK diyebiliyor ama… Peki, TÜİK Başkanı böyle bir kararı kendisi mi aldı? Mahkeme kararını tanımayacak cesareti kim gösterebilir? Belli ki bir yerden emir geldi.

Emri kim verebilir? Ekonomik verilerin olduğundan daha iyi görünmesi mesela enflasyonun düşük açıklanması kimin işine gelir?

“Kendi açıklıyor, kendi inanıyor, bize ne?” diyemiyoruz maalesef… Ekonomi dünyasında veri kutsaldır.

Eğer o veriler çarpıtılmışsa, geri kalan tüm hesap kitap çöpe gider. Yatırımcı, analist, çalışan… Herkes sahte bir tabloya bakar.

***

Ve en acısı… Maaş zamları da TÜİK’in o düşük enflasyonuna göre yapılıyor! Ha cebinden parayı almışsın. Aynı kapıya çıkar!

Maalesef maaş zamları da İstatistik Kurumu’nun enflasyonu baz alınarak yapılıyor. Ha birinin cebinden parasını almışsın ha enflasyonu düşük açıklamışsın. Aynı kapıya çıkar!

Hay Allah TÜİK’lerini verir inşallah… Ağır mı oldu? TÜİK’e sor o hafifletir nasıl olsa…