2025-2026 futbol sezonunun başlamasına sayılı günler kaldı. Yeni sezon öncesi, tüm liglerde görev alacak hakemlerin terfi sınavları tamamlandı ve MHK tarafından kadrolar açıklandı.
Süper Lig hakem kadrosu 54, yardımcı hakem kadrosu ise 112 kişi olarak belirlendi. Klasman hakem (İkinci ve Üçüncü Lig) kadrosu 133, klasman yardımcı hakem kadrosu da 251 kişiyle sezona başlayacak. Dikkat çeken nokta, Süper Lig hakem kadrosundan düşen isim olmaması. Ancak Volkan Bayarslan, Sarper Barış Saka ve Erkan Özdamar, VAR kadrosuna dahil edildi.
Talimatlarda havuz sistemi yer almasına rağmen MHK, mevcut Süper Lig kadrosunu hakem ve yardımcı hakem olarak kendi içinde üç gruba ayırdı. Temmuzun son haftasında başlayacak eğitim kampıyla sezon hazırlıkları tamamlanacak.
Tüm bunlar yaşanırken, son yapılan TFF Mali Genel Kurulu’nda Federasyon Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun hakemlerle ilgili sözleri camiada gündem yarattı. Hacıosmanoğlu, hakemliği kulüplerle birlikte yönetmeyi teklif ettiklerini ve kulüplerin bunu kabul ettiğini, danışma kurulu konusunda da yol kat ettiklerini söyledi. Ancak bu konu genel kurulda oylanmadı. Oysaki bunun uygulanabilmesi için genel kurul onayı gerekiyordu.
Asıl düşündürücü olan Hacıosmanoğlu’nun “Hakemler ‘Biz başkana biat edeceğiz ama gidecek mi kalacak mı bilmiyoruz’ dediler” şeklindeki ifadesiydi. BIR hakemin ‘biat’ kelimesiyle anılması, Türk hakemliği adına utanç verici. Çünkü biat etmek, Türk hakemlik kültüründe olmamalı. Sahada cesur olmak kadar, dışarıda da dik durmak gerekir.
KAYBEDEN TÜRK FUTBOLU OLUYOR
Federasyon Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun bir diğer söylemi “Hakemliği gençleştirdik” oldu. Evet, kadrolar gençleşti. Ama kalite düştü. Önemli olan genç yaş değil; genç ama kaliteli, yetkin ve kendini geliştirmiş hakemler yetiştirmek. Oysa bugün Türk hakemliği…
- Danışma kurulu aldatmacası…
- Talimatlara aykırı kadrolar…
- Keyfi kıyımlar, adaletsiz terfiler…
- Kulüp başkanlarının hakemleri küçültücü maç sonu açıklamaları…
- TFF’nin derneği yok sayması…
- Susturulmuş, sindirilmiş bir hakem topluluğu…
- İle yoluna devam ediyor.
Böyle bir ortamda sadece yaş üzerinden konuşmak, kaliteyi ve adaleti gölgelemekten öteye geçmiyor. Sonuç mu?
Mevcut federasyon ve MHK ile yeni sezona giriyoruz. Ancak her geçen gün FIFA ve UEFA çizgisinden uzaklaşan, kendi içine kapanan bir bakış açısıyla…
Ve maalesef; kaybeden sadece hakemler değil, Türk futbolu oluyor.