2024-2025 Trendyol Süper Lig sezonu, Türk hakemliği açısından belki de en tartışmalı yıllardan biri olarak kayıtlara geçti. Yeni bir federasyon ve yeni bir Merkez Hakem Kurulu (MHK) ile sezona girilirken, henüz lig başlamadan açıklanan klasman listesi, adeta deprem etkisi yarattı. Aralarında FIFA kokartlı isimlerin de bulunduğu 19 üst düzey hakem ve gözlemcinin görevlerine hiçbir gerekçe gösterilmeden son verilmesi, “şeffaflık” ve “adalet” ilkelerinin sorgulanmasına neden oldu. Bu karar, 8 Mart 2022’deki Ferhat Gündoğdu dönemini ve kulüp baskısıyla yapılan liste operasyonlarını hatırlattı.
GENÇLERE ŞANS VERİLDİ AMA…
BAŞLARDA tecrübeli hakemlere çok az görev verilirken, üst düzey tecrübesi olmayan genç isimler yüksek tansiyonlu maçlarda sıkça sahne aldı. Bu tercih doğal olarak tartışmaları da beraberinde getirdi. Bazı kulüpler “Genç olsun, hata yapsın” yaklaşımıyla bu politikayı desteklese de ikinci devrede bu model sürdürülemedi ve yeniden tecrübeli isimlere dönüş başladı. İkinci yarı, ilk yarıya kıyasla daha az hakem hatasıyla geçti. Ancak bu da sistematik güveni onarmaya yetmedi.
BU GİDİŞ SÜRDÜRÜLEMEZ
UEFA nezdinde de Türk hakemliği adına karamsar bir tablo çizildi. Elit kategorideki tek temsilcimiz Halil Umut Meler dahi beklentilerin çok altında kaldı. Türk hakemliğinin Avrupa’da ciddi bir itibar kaybı yaşadığı artık gizlenemez bir gerçek. Eğer mevcut MHK yönetimi görevine devam ederse hem yurt içindeki hem de yurt dışındaki hakemlik itibarımızı tamamen yitirme riskiyle karşı karşıyayız. Bu yapının, Türk hakemlik camiasına geri dönüşü zor zararlar verdiği ortadadır. Gelecek sezon, camiayı ayağa kaldıracak, kulüplere boyun eğmeyen, liyakate dayalı ve uluslararası itibar hedefi olan güçlü bir yapıya ihtiyaç var. Umarım Türk futbolu, hakemlikte de yeniden güven veren bir sisteme kavuşur.
SKANDALLAR DAVALAR VE GÜVENSİZLİK
TÜM bu yapısal sorunların yanı sıra sezon boyunca bazı hakemlerin açtığı hakaret davaları, araçlarında yasaklı madde bulundurduklarına dair iddialar ve görev başında memura hakaret ve taciz suçlamalarıyla anılmaları, hakem camiasının kamuoyu önündeki itibarını iyiden iyiye zedeledi.
FIFA TARTIŞMASI VE CİHAN AYDIN VAKASI
SEZONUN en çarpıcı konularından biri de FIFA hakem listesinde yaşandı. Sezon başında henüz Süper Lig tecrübesi dahi sınırlı olan Oğuzhan Çakır ve Mehmet Türkmen, talimatlarındaki “İki yıl üst klasmanda görev yapma” şartını karşılamamalarına rağmen MHK önerisi ve TFF onayıyla listeye alındı. Öte yandan yaşı, deneyimi ve Cihan Aydın performansıyla FIFA listesi için daha uygun görülen Cihan Aydın’ın, ilk yarıdaki Antalyaspor-Fenerbahçe maçında verdiği kararlar sonrası, Fenerbahçe cephesinden gelen yoğun tepkilerle FİFA listesinden çıkarıldığı iddia edildi. Bu gelişme, hakemlerin kulüp baskılarıyla cezalandırıldığı ve performanslarının bağımsız değerlendirilmediği yönündeki kaygıları artırdı.
VERİLEN SÖZLER VARDI UYGULAMA YOKTU
TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu yabancı hakem uygulamasına net bir şekilde karşı olduğunu açıklamış, MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu ise “Yabancı hakem mandacılıktır” ifadelerini kullanmıştı. Buna rağmen sezon içinde hem VAR’da hem sahada yabancı hakemlere görev verildi. Bununla da kalmadı, federasyon ve MHK yönetimi TV kanallarına çıkarak “Kulüplerle birlikte Denetleme Kurulu kuruyoruz” dediler. Fakat yıl boyunca böyle bir yapı oluşturulmadı. Bir diğer iddialı söylem de hakem atamalarının VETAS (veri tabanlı atama sistemi) ile yapıldığı yönündeydi. Ancak sahada gördüğümüz atamalarla açıklanan sistem arasında hiçbir tutarlılık bulunamadı. Kamuoyunun bu sisteme olan güveni daha ilk haftalarda sarsıldı.