Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin 2021-2024 dönemindeki konser harcamalarının kamu zararına sebebiyet verdiği iddiası üzerine başlatılan soruşturmada 13 kişi gözaltına alındı.
Başsavcılıktan yapılan açıklamaya göre, İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği tarafından düzenlenen tevdii raporu, MASAK ve Sayıştay incelemesi ile bilirkişi raporlarına göre 32 konser hizmet alımında idarenin 154 milyon 453 bin 221,60 lira zarara uğratıldığı ileri sürüldü.
Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, iddialara dair basın açıklaması yapacağını duyururken belediye de yazılı bir açıklama yayımladı.
Söz konusu konserlere ilişkin 11 Kasım 2024'te de açıklama yapıldığını anımsatan ABB, olayın tefitş kurulunca incelendiğini, bir usulsüzlük tespit edilemediğini kaydetti.
Daha sonra mülkiye müfettişlerinin konuyu incelediği, ardından 9 kişi hakkında soruşturma açıldığı ve 6 kişi için soruşturma izni verildiği ifade edildi. Savcılık itirazı üzerine bu sayının 9'a çıktığı kaydedildi.
"DAVET EDİLSELER İFADE VERİRLERDİ"
Normal şartlarda, halen belediyede görev yapan kişilerin emniyete davet edilerek ifadelerinin alınabileceği ifade edilen açıklamada "Ancak alışıldığı üzere olay farklı bir boyuta çekilmek istenmiş 'Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne operasyon' adı altında kamuoyuna yansıtılmıştır. Oysa bu bahse konu kişiler davet edilseler hepsi de gidip ifade verebilecek durumdadır. Oysa daha önce kültür dairemizin tüm işlemleri Sayıştay tarafından denetlenmiş herhangi bir bulguya rastlanmamıştır. Ayrıca Mülkiye Müfettişlerince 2021-2022 yılları arasında geriye doğru 10 yıllık teftiş yapılmış, ihale usulüyle ilgili herhangi bir tenkit ya da bulguya rastlanmamıştır. Dolayısıyla Kültür Dairesi ihalelerinde herhangi bir usulsüzlüğe rastlanmamıştır" denildi.
BAKANLIK KONSERLERİYLE KARŞILAŞTIRMA TALEBİ
Konserlerde en büyük masrafın sanatçı ücretlerinden değil, sahne kurulumu ve ses sisteminden kaynaklandığı bildirilen açıklamada "Sahnenin nasıl kurulacağı da konser alanının büyüklüğüne göre değişmektedir. Nitekim idaremiz teftiş kurulu başkanlığı tarafından yapılan soruşturmada kamuoyuna yansıyan konserleri tahkik ettiğinde, bu çapta iş yapabilen bir başka firmadan teklif almış ve aynı çapta konser için 56 milyon lira bedel bildirilmiştir. Yapılacak yargılama sırasında muadili konserlerle ilgili özel veya Kültür Bakanlığı'nın yaptığı Kültür Yolu festivali ve resmi kurumların gerçekleştirdiği konser bedelleri dosyaya intikal ettiğinde, kamu zararı olup olmadığı netleşecektir" ifadesi yer aldı.
Ayrıca harcamaların AKP döneminde 2014-2019 arasında yapılan 80 etkinliğe 33 milyon dolar, 2019’dan itibaren 29 Ekim 2024’e kadar ise 426 etkinliğe 30 milyon dolar olduğu belirtildi.
16 SAVCI DEĞİŞTİ, İDDİANAME HAZIRLANMADI
ABB'nin AKP dönemine dair yaklaşık 100 dosyada, 'ihaleye fesat' ve 'kamu zararı' iddiasıyla Melih Gökçek ve dönemin yetkilileri hakkında şikâyette bulunduğu ifade edilen açıklamada, şu iddialara yer verildi:
- Bu dosyalardan 55 tanesinde bilirkişi raporu alınarak takipsizlik kararı verilmiştir, 11 tanesinde bilirkişi raporu alınmadan takipsizlik kararı verilmiştir, 11 tanesinde ise iddianame düzenlenmiştir. Ancak hiçbir dosyada adli yaptırım veya tutuklama kararı olmamıştır. Hâlen 5 dosya derdesttir.
- Bunlardan ikisi bizzat Melih Gökçek’in tarafı olduğu dosyalardır ve 5 dosya 6 yıldır hiçbir işlem yapılmadan bekletilmektedir. Beklentimiz; soruşturmaların herkese ayrıcalık tanınmadan eşit şekilde yürütülmesi ve adaletin sağlanmasıdır.
- Yakın zamanda bir basın toplantısıyla açıklayacağımız üzere, yaptığımız şikâyetlerle ilgili hazırlanan bilirkişi raporlarının hep aynı kişiler tarafından yazıldığı, bu kişilerin hazırladığı raporlarla kapatılan dosyalar ve bu dosyalardaki şüphelilerin siyasi kimlikleri kamuoyu ile paylaşılacaktır. 4 bin bilirkişi arasından hep aynı kişilerin görevlendirilmesi ciddi bir sorun teşkil etmektedir. Örneğin AKP İl Başkan Yardımcısı'na verilen teleferik ihalesinden kaynaklanan güncel zarar yaklaşık 58 milyon dolar (2,4 milyar lira) olmasına rağmen hiçbir işlem yapılmamıştır.
- Yine aynı bilirkişiler; Melih Gökçek’in imzasının bulunduğu makam oluru olmasına rağmen 'imzası yok' diyerek bilirkişi raporu hazırlanmış akabinde savcılıkça takipsizlik kararı verilmiştir. Bir başka örneği de 2015’te Seymen su ile yapılan sözleşme kapsamında hiçbir hizmet alınmadan milyonlarca lira kamu zararı oluşmuştur. İlgililer hakkında suç duyurusunda bulunulmuş, dosyada 16 kez savcı değişmiş, halen iddianame düzenlenmemiştir.
"ASIL SORUŞTURULMASI GEREKEN..."
Açıklamanın son kısmında Gökçek'in soruşturmaya dair önceden yaptığı ve 'operasyonu biliyordu' tepkilerine yol açan ancak bunu inkar ettiği paylaşıma da dikkat çekildi.
"Bizim beklentimiz; bekletilen bu dosyalarla ilgili soruşturmaların derhal yapılması, şahıslar hakkında gözaltı, ev araması ve tutuklama tedbirlerinin uygulanmasıdır. Son olarak; operasyondan önce Melih Gökçek’in sosyal medya hesabından bunu duyurması bile olayın siyasi boyutunu gözler önüne sermektedir. Asıl kendisi soruşturulması gereken bu kişinin bu durumu haber vermesini de kamuoyunun takdirine bırakıyoruz" denildi.
CHP sert çıktı, Melih Gökçek bir mesaj daha attıGündem