Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Konya'da Selçuklu Kongre Merkezi'nde düzenlenen Şehir ve Aile Şurası'nda konuştu.

Nüfus yapısının dönüştüğünü, dijitalleşmenin günlük yaşamın her alanına nüfuz ettiğine dikkati çeken Göktaş, bu dönüşümün merkezinde ise ailenin yer aldığını ifade etti.

Göktaş, şehirleşmenin pek çok fırsat sunduğunu ancak bunun aile yapısı üzerinde önemli etkilerinin olduğunu dile getirdi.

"Eskiden üç nesil bir arada yaşıyordu" diyen Göktaş, şöyle konuştu:

- Bugün ise evlilik yaşının artması, boşanma ve hiç evlenmeme oranlarının yükselmesinin de etkisiyle tek kişilik hane oranı, yüzde 20'ye ulaşmış durumda. Bireyselleşme, sosyal izolasyon ve yalnızlık giderek artıyor. Modern şehir düzeni, iletişim teknolojilerinin gelişimi, yoğun iş temposu ve trafikte kaybolan saatler, ebeveynle çocuk arasındaki bağı zayıflatabiliyor.

- Bakın Türk Dil Kurumu, 2024 yılının kavramını 'kalabalık yalnızlık' olarak belirledi. Demografik dönüşümün izleri hanelerimizde belirginleşiyor. Ortalama hane halkı büyüklüğü 3,11'e geriledi. Günümüzde hanelerin yüzde 57'sinde 18 yaş altı çocuk yok. TÜİK projeksiyonlarına göre, önümüzdeki 5 yılda ilkokul çağındaki çocuk sayısı 900 bin azalacak. Şunu çok net ifade etmek isterim, karşı karşıya olduğumuz bu gibi sorunların temelinde aile kurumunun zayıflaması yer alıyor.

ERDOĞAN: ÜZÜLEREK SÖYLÜYORUM...

Cumhurbaşkanı Erdoğan 15 Aralık 2024'te yaptığı bir konuşmada "Gençler nedense evlenmiyor. Ben 25 yaşında evlendim. Ama şimdi bakıyoruz 30, 35, 40... Alıp başını gidiyor. Bir an önce evliliği yapmak lazım" demişti.

Erdoğan bu yıl 13 Ocak'ta yapılan Aile Yılı tanıtım toplantısında ise şunları kayda geçirmişti:

- 2001 yılında toplam doğurganlık hızımız 2,38 iken, bugün bu rakam 1,51'e düşmüştür. Nüfusun yenilenme düzeyinin 2,1 olduğu dikkate alındığında, durumun vahameti daha iyi anlaşılacaktır. Yıllık nüfus artış hızımız ise 2022 yılında binde 7 iken, 2023'te binde 1,1'e gerilemiştir. Çocuk ve genç nüfusumuz azalırken, yaşlı nüfusumuz tarihimizde ilk defa yüzde 10'un üzerine çıkmış, ortalama yaşımız da 34 sınırına dayanmıştır.

- Tüm bunlarla birlikte evlenme yaşı önemli ölçüde yükselmiş, boşanma oranları ise aynı nispette artmıştır. Evlenme hızı 2023'te binde 6,63 olarak gerçekleşti. 1000 nüfus başına düşen boşanma sayısını ifade eden 'kaba boşanma hızı' ise 2,01'e çıktı. Boşanmaların yüzde 33,4'ünün evliliğin ilk 5 yılı içinde, yüzde 21,7'sinin ise evliliğin 6 ila 10'uncu yılları arasında meydana geldiği göze çarpıyor. Ülkemizde ilk evlenme yaşının kadınlar için 26'ya, erkekler için ise 28'e yükseldiğini görüyoruz.

- İlk anne olma yaşı, geçmişte görülmemiş biçimde, 29'u aşmış vaziyette. Bütün bu verilerin, oranların ve istatistiklerin anlattığı şudur; Türkiye, genç ve nitelikli nüfus bakımından, üzülerek söylüyorum, kan kaybetmektedir. Gerekli önlemleri bir an önce almaz, ihtiyaç duyulan politikaları kısa sürede uygulamazsak sorun telafi edilemez boyuta varacaktır. Allah korusun böyle bir durumda yalnızca nüfus değil, nüfuz kaybı da yaşamamız kaçınılmazdır.