Alzheimer hastalığının tedavisi için geliştirilen yeni bir kimyasal bileşik, farelerde çarpıcı iyileşme belirtilerinin görülmesini sağladı.
Brezilya'daki ABC Federal Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, şimdi bileşiğin insanlar üzerindeki etkilerini görmek için bir sonraki aşamaya geçmeye hazırlanıyor.
ARAŞTIRMANIN ODAĞINDA BETA-AMILOID PLAKLARI VAR
Alzheimer hastalığının en bilinen belirtilerinin başında beyinde biriken beta-amiloid plakları geliyor. Bu plakların hastalığın nedeni mi yoksa sonucu mu olduğu hâlâ belirsizliğini koruyor. Ancak bilim insanları tedavi araştırmalarında bu plağı hedef alıyor.
Yaklaşık 10 yıl önce bakır iyonlarının beta-amiloid plaklarının birikimini artırdığı gözlemlenmişti. Hücrelerde bakır taşıyan enzimlerdeki genetik mutasyonlar, beyinde aşırı bakır birikimine ve plak oluşumunun hızlanmasına yol açabiliyor.
ACS Chemical Neuroscience dergisinde yayınlanan araştırmaya göre Brezilyalı ekip bu nedenle bakır dengesinin düzenlenmesini esas aldı.
DOKUZ BİLEŞİKTEN ÜÇÜ SEÇİLDİ
Ekip dokuz bileşik arasından hangisinin beyin plaklarından bakırı en iyi şekilde çekebileceğini test etti. Sanal deneylerde L09 ve L10 adlı iki imin bileşiği ile L11 adlı bir kinolin türevinin tedavi için en uygun adaylar olduğu belirlendi.
Bu üç bileşiğin kan-beyin bariyerini aşabileceği ve potansiyel olarak oral yolla alınabileceği tahmin edildi. Farelerin beyin hücreleri üzerinde yapılan testlerde L11'in hücrelere en çok zarar veren bileşik olduğu saptandı.
L09 ve L10 ise düşük toksisite göstererek hücrelerin lipit ve DNA yapısını oksidatif stresten korudu.
L10 AÇIK ARA ÖNE ÇIKTI
Araştırmacılar deneyin bir sonraki aşamasında L10'un hipokampüsteki bakır seviyelerini normale döndürdüğünü, sinir dokusu iltihabını ve oksidatif stresi belirgin ölçüde azalttığını ve farelerin mekansal bellek testlerindeki performanslarında ciddi başarı sağlandığını gördü.
L09 ve L11 ise bu etkiler açısından L10'a kıyasla çok daha zayıf kaldı.
Bilim insanları Alzheimer’ın biyolojik saatle bağlantısını çözdüSağlık