58 yıldır ölü olan uydudan radyo sinyali geldi

Avustralya'da 36 dev çanak antene sahip ASKAP radyo teleskobu, geçen yıl haziran ayında çok güçlü radyo sinyalleri algıladı. Bu sinyal gökyüzündeki diğer tüm radyo kaynaklarını bastıracak kadar güçlü olması nedeniyle bilim insanlarının dikkatini çekti.

Yalnızca 30 nanosaniye süren sinyal o kadar güçlüydü ki teleskobun algılayabileceği maksimum parlaklığa ulaşmıştı. Gökbilimciler bunun o süre zarfında gökyüzündeki en parlak şey olduğunun altını çiziyor.

BAŞTA HIZLI RADYO PATLAMASI SANDILAR

Araştırmacılar bunun başta hızlı radyo patlaması (FRB) olduğunu düşündü. Çok uzak galaksilerden gelen bu tür patlamalar, yalnızca milisaniyeler sürüyor.

Bugün hâlâ tam olarak çözülememiş bir gizem olmaya devam eden FRB'lerin magnetar adı verilen yoğun ve manyetik ölü yıldız kalıntılarından geldiği tahmin ediliyor.

Ancak teleskobun yakaladığı verileri analiz eden bilim insanları sinyalin yalnızca 4500 kilometre öteden geldiğini fark etti. Uzay hesabına göre 4500 kilometre Dünya'dan çok da uzak sayılmaz.

MEĞER 58 YILDIR ÖLÜ OLAN UYDUYMUŞ

Nihayetinde sinyalin kaynağının 1964'te fırlatılan "Relay 2" adlı eski bir iletişim uydusu olduğu ortaya çıktı. Relay 2 fırlatıldıktan üç yıl sonra, 1967'de, misyonunun sona ermesi sonucu "uzay çöpüne" dönüştü ve neredeyse 60 yıldır yörüngede amaçsızca dönüyor.

Bilim insanları "Hepimiz başta hayal kırıklığına uğradık ama sonra 'Bir dakika. Bu uydu nasıl sinyal üretebildi?' diye sorduk" diye anlattı.

İKİ TEORİ VAR

Araştırmacıların bunun için iki teorisi var. Bunlardan ilki elektrostatik boşalma. Araştırmacılar uydunun uzun süredir yüzeyinde statik elektrik biriktirmiş olabileceğini söylüyor.

Bu elektrik birikimi belli bir seviyeye ulaştığında ani bir kısa devre oluşmuş ve bu da nanosaniyelik radyo patlaması üretmiş olabilir.

İkinci ihtimal ise mikrometeor çarpması. Araştırmacılar bir milimetreden daha küçük bir uzay taşının saniyede 20 kilometre hızla çarpmış olabileceğini belirtiyor.

Böyle bir çarpışmanın çok sıcak ve yoğun bir plazma oluşturacağını ve bunun da radyo dalgası yayabileceğini belirten bilim insanları yine de bu senaryonun çok özel koşullar gerektirmesi nedeniyle daha az olası olduğunu ifade ediyor.