800 yıl sonra ortaya çıktı: Selçuklu duvarındaki gizemli tamga

13. yüzyıldan kalma Çardak Kervansarayı’nın duvarlarında tespit edilen Moğol Ulzii motifi ile Tonyukuk tamgası, Selçuklu dönemindeki kültürel etkileşime dair dikkat çekici ipuçları sundu.

Ayaz bin Abdullah el Şahabi tarafından 1230 yılında inşa edilen Çardak Kervansarayı, üzerinde taşıdığı nadir semboller sayesinde yeniden ilgi odağı oldu. Denizli’nin Çardak ilçesinde yer alan ve Selçuklu mimarisinin önemli örneklerinden biri olarak kabul edilen tarihi yapı, hem Moğol Ulzii motifi hem de Tonyukuk tamgasını aynı bünyede barındırmasıyla araştırmacıları şaşırttı.

"BU KEŞİF İLK ÖRNEKLERDEN BİRİ OLABİLİR"

Araştırmacı-yazar Ümit Şıracı, iki tarihi sembolün aynı yapıda bulunmasının, Türk ve Moğol kültürlerinin Selçuklu coğrafyasındaki etkileşimine dair benzersiz bir bulgu olduğuna dikkat çekti. Şıracı, "Kervansarayın giriş cephesinde yer alan en dikkat çekici işaretlerden biri, Moğol kültüründe ‘Ölzii’ adıyla bilinen Ulzii tamgası.

Moğolcada ‘uğur, talih, bereket, kut’ anlamına gelen bu işaret; Moğol, Buryat, Tuva ve Altay topluluklarında sıkça görülüyor. Tamganın bir Selçuklu kervansarayında yer almasının, ticaret yollarındaki kültürel etkileşimlerin somut bir göstergesi olduğunu hatırlatan Şıracı, ‘Sonsuzluk düğümünü andıran bu kadim motifin anlamları arasında, zarardan korunma, kötülükten uzak kalma, hayatın kesintisiz devamı, uyum ve dengeli ilişki, şans ve bereket gibi temalar bulunuyor.

Kervansarayda bulunan bir diğer sembol ise Orhun Yazıtları’nın bilge veziri Tonyukuk’un boyuna ait olduğu düşünülen tamga. Aynı işaret, bugün Moğolistan’daki Bilge Tonyukuk Anıtı üzerinde de görülüyor. Bu işaret, Türk tarihinin en önemli devlet adamlarından biri olan Bilge Tonyukuk’un kültürel mirasının Anadolu’ya kadar ulaştığını gösteriyor.

Bu keşif, Türk tamgaları ile Moğol sembollerinin Selçuklu döneminde aynı mimari mekânda yer almasının ilk örneklerinden biri olabilir." dedi.

Çardak Kervansarayı üzerindeki tamgaların, Türk-Moğol ilişkilerinin Selçuklu dönemindeki yansımalarını ortaya koyması bakımından büyük önem taşıdığı ifade ediliyor. Yapının üzerindeki kabartmalar ve sembollerle ilgili yeni bir inceleme çalışması başlatılması bekleniyor. Uzmanlara göre, bu işaretlerin birlikte bulunması yalnızca kültürel etkileşimin değil, aynı dönemde ticaret yollarının güvenliği ve bereketi için yapılan ritüellerin de izlerini taşıyor olabilir" dedi.

Denizli
SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber