Ahmet Zeki Üçok teğmenlerin TSK'dan ihracını yorumladı: Dört kişiyi tebrik ediyorum

Kara Harp Okulu'nda 30 Ağustos 2024'te düzenlenen sancak devir teslim ve mezuniyet töreni sonrası kılıç çatarak "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganı atan teğmenlerin ihraç edilmesi, tartışılmaya devam ediyor.

Bilindiği üzere 47 sayfalık gerekçede teğmenlerin Türk Silahlı Kuvvetleri'ni (TSK) tartışılır hale getirdiği ve itibarının millet nezdinde zedelediği ileri sürülüyordu.

Emekli askeri hakim Ahmet Zeki Üçok ve Emekli askeri savcı Müjdat Tuna gelişmeleri yorumlarken yaşananlara tepki gösterdi.

'DÖRT KİŞİYİ TEBRİK EDİYORUM'

Üçok, kararın zorlama olduğunun çok net bir şekilde anlaşıldığını belirterek şunları söyledi:

- "Burada ‘emre itaatsizlik’ suçu oluşmamıştır. Karşı oy gerekçeleri hukuka uygun. Diğer gerekçelerde ise tamamıyla kamuoyunda ‘Atatürk düşmanlığı’ dediğim söylemleri alıp gerekçe yapılmıştır. Bütün hukuki gerekçelerde, kanunu çiğneyen eylem somut olarak ortaya konur.

- Burada sadece kamuoyunda, gazetelerde yer alan gerekçeler ifadeler yer aldı. Nesnel bir eylem gösterilmemiş.

- Dolayısıyla hukuka aykırı. İdari yargıdan da bu kararın iptali ve yürütmeyi durdurması çıkacaktır. Öncelikle bu kararı alan muhalif, ihraca gerek görmeyen dört kişiyi tebrik ediyorum. Bu çocukları atmaya çalışan kişilerin gücünün ne kadar zayıf olduğunu gösterdiler."

'KRİTİK BİR İFADE'

Müjdat Tuna da Türk Silahlı Kuvvetleri’nden çıkarma cezasının, en ağır eylemlerin ya da en ağır disiplinsizlik halinin karşılığı olduğunu vurguladı.

6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu’nun 20. maddesinin c bendinde 'hizmete engel olmak' halinin tanımlandığını, bunun, devletin ve silahlı kuvvetlerin itibarını sarsan ağır hareketler ya da ağır suçları içerdiğini aktardı.

Tuna, kararın ilgililerine tebliğ edilmesinin ardından 60 gün içinde idari yargıda iptal davası açılabileceğini hatırlattı.

TSK’dan çıkarma kararı veren çoğunluğun gerekçesinde, “eylem bütünlüğünden” bahsedildiğini ifade eden Müjdat Tuna, şu tespitleri yaptı:

- "Eylem bütünlüğünden kasıt nedir, onu anlamak gerekir. Onun için de değerlendirmeyi okumak gerekir. Kritik bir ifade bence.

- Kararda eylem bütünlüğü derken, teğmenlerin baştan itibaren sisteme karşı durmak gibi bir niyetlerini mi kast ediyorlar yoksa burada bütün teğmenleri mi bir araya getirmeyi kast ediyorlar onu da net anlamış değilim.

- Gerekçe bana doyurucu gelmedi. Hukukta doyurucu olmayan gerekçe, hukuka uygun değildir anlayışı vardır."

'MEDYADA İZLEMEDİK'

Çoğunluk kararında, teğmenlerin eyleminin "TSK’yı tartışılır hale getirdiği" sonucuna varıldığını belirten Tuna, şöyle devam etti:

- "TSK’yı tartışılır hale getirecek bir ifadeyi biz medyada izlemedik. Teğmenlerin ettiği yemin öncesinde ve sonrasında TSK’da ‘bu da mu olmuş?’ diyebileceğimiz bir hareket görmedim.

- TSK'dan çıkarma kararının gerekçesinde kabul edildiği gibi bu olaydan sonra toplumda bir ayrışma yaşandıysa, teğmenlerin yeminiyle ilgili değil de Mustafa Kemal’e bakış açısıyla ilgilidir diye düşünüyorum.

- Bunu da teğmenlerin yaratmış olduğunu kabul etmek çok dayanaklı bir görüş olmaz. Kararın gerekçe kısmı çok zayıf. Bu kadar olmamalı. Biraz daha ayrıntılı olmalı. Karşı oy yazısında da her şey net ve duru bir şekilde anlatılmış."