Ali Koç, istifa ve Jose Mourinho tartışmalarına nokta koydu

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, taraftarın istifa ve kongre çağrılarına karşılık verdi. Eleştirilere yanıt veren Başkan Ali Koç, geleceği tartışma konusu olan teknik direktör Jose Mourinho hakkında da önemli ifadeler kullandı. Türk futbolundaki federasyon ve hakem tartışmalarına da değinen Koç, çok çarpıcı açıklamalar yaptı.

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, sarı lacivertli taraftarların istifa çağrılarından Jose Mourinho'nun geleceğine, TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'ndan Türk futbolundaki hakem tartışmalarına kadar birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu.

Futbolda şampiyonluktan uzaklaşılması ve tribünlerin istifa/kongre çağrılarının ardından, TRT Spor'a katılan Başkan Ali Koç eleştirilere yanıt verdi. Divan Kurulu'ndaki konuşmasının arkasında olduğunu ve istifa etmesinin doğru olmayacağını savunan Ali Koç, üyelerin kongre için imza toplamasını "Fenerbahçe'ye yakışmayan bir yöntem" olarak yorumladı.

Jose Mourinho'nun Fenerbahçe'yi şampiyon yapacağına inandığını söyleyen Başkan Koç, gelecek sezonun transfer planlamasına dair önemli ifadeler kullandı. Göreve devam etme isteği için 'ego veya kibir değil, Fenerbahçe'nin menfaatleri için' olarak belirten Koç, sarı lacivertli kulübün mali durumu hakkında önemli detaylar verdi.

TFF ile ilişkilerden hakemlerin durumuna kadar birçok önemli konu başlığına değinen Koç, ezeli rakibi Galatasaray'la ilgili de çarpıcı sözler sarf etti.

Ali Koç'un açıklamalarından satır başları:

"İKİ TANE VAAT VERDİM"

"Divan Kurulu'ndaki konuşmamda aynı noktadayım. Beşiktaş mağlubiyeti kabul edilemez, derbi performansı kabul edilemez. Ama bununla beraber Divan'da da söylediğim gibi, iki tane konuda vaatte bulunmuştum. Biz göreve geldiğimizde UEFA'nın yayınladığı raporun kapağındaki kulüp Fenerbahçe'ydi. Batmaya en yakın kulüp olarak bizden bahsediyorlardı. FFP vardı. O dönem geldiğimizde sattığımız kadar satın alabiliyorduk. Manevra alanımız kısıtlıydı. Bugün geldiğimiz nokta itibarıyla, Fenerbahçe hem kurumsal yapı olarak hem işleyiş olarak bambaşka noktadayız. İki tane vaat verdim, mali bağımsızlık ve sportif başarı."

"İKİ VAADİMİZDEN BİRİ BİRKAÇ GÜN İÇİNDE..."

"Ne demek mali bağımsızlık, kimse sormuyor. Sportif başarının içinde Aziz Yıldırım'ın da başlattığı "dünyanın en başarılı spor kulübü" anlayışını, vizyonunu devam ettirdik. Bunun için Aziz Başkan'a da taraftar olarak teşekkür etmek istiyorum. Biz de hatırı sayılır, onun üzerine koyduğumuzu düşünüyorum. Ama esas açlık, futbolda başarıydı. Ve iki vaadimizden birini şu an birkaç gün içinde yerine getirebilecek konuma geldiğimiz için Allah'a şükrediyorum."

"BAŞARI İSTEĞİ NORMAL, FAKAT..."

"Futbolda şampiyonluk olmadığız zaman doğal olarak ve haklı olarak camia tatmin olmuyor. Futbolda kronikleşmiş sıkıntının büyük tepkilere, eleştirilere, yeri geldiği zaman nefrete kadar gitmesini de üzülerek ama anlayışla karşılamamız gerek. Taraftarın öfkesi çok, beklentisi çok. Diğer camialar 13, 15, 38 yıl şampiyon olamadılar. Benzerini biz yaşıyoruz. Bu tepkileri anlıyorum. Başarı isteği normal. Fakat geldiğimiz nokta itibarıyla taraftarımızdan bahsetmek istiyorum. Hepimiz taraftarız. Ben de bir taraftarlık anlayışından geliyorum. Allah başkanlığı nasip etti. Formayı giyip terletmeyi tercih ederdim. Ama taraftar olgusu bambaşka bir olgudur. Bu duygular insanlık doğasına ilişkidir. Tek taraflı, kayıtsız şartsız, fedakarlık. Bu yoğun duygu hali, ister istemez irrasyonelliği getirir. Bugün, böyle bir durumdan geçiyoruz."

"BU JENERASYON VEFA KONUSUNDA ESNEK"

"Benim taraftarlığım ve bizim jenerasyonun taraftarlığı, bugünden biraz farklı. Biz, pazara kadar değil mezara kadar kültüründen gelen insanlarız. Aziz Başkan'ın yuhalandığı maçlardan bir tanesinde, gittim yanında durdum. Hiçbir şekilde, adaylığım zamanında taraftara bir çağrı yapmadım. Şimdi karım kızacak ama Leyla ile Kerim dışında kayıtsız, şartsız bir sevgi yok. Ama bu jenerasyon çok farklı. Gençler çok sabırsız. Z kuşağı. Vefa konusunda esnekler. Çabuk pozisyon değiştiriyorlar. Saatlerce ofiste çalışmak istemiyorlar. Futbola da yansıyor. Ben tribünde olsaydım, camiam böyle bir sürecin içinden geçiyor olsaydı, yönetime elimden gelen desteği vermeye çalışırdım. Bugünün taraftarını da anlamak durumundayız."

"TARAFTAR AVANTAJIMIZ DEZAVANTAJA DÖNDÜ"

"Benim takdir edip tasvip edemediğim reaksiyon, futbolculara olan. Çubukluyu sahada taşıyanlar, sizin istediğiniz futbolu da oynamasalar, maçı çevirene kadar arkasında dur. Çeviremedi mi, tatmin olmadın mı, ondan sonra ne diyorsan de. Maç içinde bize bağırınca da etkileniyor çocuklar. Bu Fenerbahçe tribününde olan bir şey değildi. Bugün geldiğimiz noktada en büyük rekabet avantajımız, bir nebze kaybedilmiş hatta dezavantaja, rakiplerin ekmeğine yağ sürme konumuna gelmiştir."

"PENALTI ATACAK OYUNCUMUZU YUHALADILAR"

"Bu sorunu el birliği ile çözmediğimiz takdirde, kendi kendimizin altını oyuyoruz. Daha çok mücadeleyi kendimizi yıpratmaya veriyoruz. Bu kültür haline gelmeye başladı. Yuhalıyorsun, takım öne geçiyor alkışlıyorsun. Geçen sene penaltı atacak oyuncumuzu yuhaladılar. Golü atınca da herkes alkışladı. Birazcık aynaya bakıp bu durumu nasıl giderebiliriz, topyekün üzerinde durmamız lazım. Taraftarın tepkisine üzülüyorum. Taraftar hancıdır, yönetimler yolcudur. Biz daha geçen haziran ayında çetin, sert, yeri geldi mi yakışıksız ithamları olan tertemiz bir kongre yaptık. Ve sonuç, bu seneye geldik."

"TARAFTARA KIZGINLIĞIM YOK"

"Biz göreve gelmeden önce ne diyorlardı, Aziz Yıldırım'ı koruyanlara? Azizbahçeli. Ben seçildikten sonra başkanıma laf söyletmedim. Şimdi ne diyorlar, yönetime sahip çıkanlara? Paralı köpekler. Eleştirmek, tenkit etmek demokratik hak. Peki, aynı şekilde kulübünü yönetenleri sahiplenmek de hak. Sosyal medyada kulübün arkasında duranlara, tribünde tepki vermeyenler farklı muameleler yapılıyor. Ne kızın kalıyor, ne çocuğun kalıyor. Tribünde de çok büyük tepkiler oluyor. Dolayısıyla biz bu sarmaldan çıkmalıyız. Biz olalım, olmayalım. Fenerbahçe bu sarmaldan çıkmalı. Topyekün bu konuyu adreslemezsek, yarın başka bir başarısızlıkta yine meydana gelecek. Taraftara hiçbir kızgınlığım yok."

"BANA GÖRE İKİ, ARKADAŞLARIMIZA GÖRE ÜÇ ŞAMPİYONLUĞUMUZ ÇALINDI"

"Bana göre iki, bazı arkadaşlarımıza göre üç şampiyonluğumuz çalındı bizim. Ersun Yanal dönemi, 7 maçta 21 puanın 18'ini kaybettik. Gidin o maçlara bakın. Bu seneye gelirsek, dünyada halen gelmiş geçmiş ilk 5 hocadan biri olarak gösterilen bir adamı getirdik. Bugün onu yerden yere vuranlar, eleştirenler, o gün biz hocamızı getirdiğimiz zaman karşı geldiler mi? Alkışladırlar. Takdir ettiler. Dolayısıyla oradan çıkalım. Kadromuza bakalım. Bugüne kadar tarihin en değerli kadrosunu kurduk. Hatta bir nebze ayağımızı yorgana göre değil, bir nebze pas geçtik. Tarihin en bütçeli kadrosunu kurduk. Gelmez denen insanları getirdik. Hocamız teşekkür etti."

"BÜTÜN BUNLAR KENDİLİĞİNDEN Mİ OLDU?"

"Bütün bunları yaparken kulübümüz ekonomik açıdan dara düşmemesi için çok büyük çaba sarf edildi. Altı sene de, bu sene de. Fedakarlıklar yapıldı. Bugün kulübün geldiği durum ortada. Kendiliğinden mi oldu? Akıntıya kapılıp rüzgarla kendiliğinden mi oldu? Hiçbir beklentisi olmayan insanların, büyük fedakarlık ve çabasıyla bu noktaya geldik. Bir şampiyonluk olsa bunların hiçbirisini konuşmuyorduk, ben de bunları söylemek zorunda kalmazdım."

"İSTİFA ETMEYİ DOĞRU BULMUYORUM"

"Helal iş yaptık. Türkiye'de bahisle mücadele eden tek bir takım var, Fenerbahçe. Bahis olduğu zaman şike var. Sosyolojik konulara girmiyorum bile. Bahis, karaborsa, belli örgütlere sponsorluklar... Leke sürecek hiçbir şey yapmadık. Niye hiç bu işlerde olmadık? Dolayısıyla, biz bunlarla muhattap olmayı bırakın, çaycı alırken bile adamın sosyal medyasına bakıyoruz. Biz bu kulübün onurunu korumak için, bütün sıkıntılı dar manevralı finansal sorunlara rağmen ağır mücadeleler verdik. Yeri geldi yalnız başımıza verdik. Bu sene özeline bakarsak, geçen sene yüzde 60'a 40 seçim sonucundan sonra, ben istifa etmeyi doğru bulmuyorum.

"BU DA KADERDE VARMIŞ DERİZ"

"İmza kampanyası var, demokratik haktır. Eğer toplanırsa seçime gidilir. Bu kadar olaydan sonra bizi onur kırıcı veya bir şekilde camiamız yollamak istiyorsa, bu da kaderde varmış diyeceğiz, ne yapacağız? Camiamız bizi bu şekilde yollamak istiyorsa boynumuz kıldan ince. Fenerbahçe'ye yakışmayan bir yöntem olarak görüyoruz. Fenerbahçe'nin menfaatleri için, bizim devamlılığımızın inat, ego meselesi olmadığını, sorumluluk ve inanç meselesi olduğunu inşallah anlatabiliriz."

"ŞAMPİYONLUK İLK GELDİĞİ AN..."

"Çocukların mutlu olması, Fenerbahçe Başkanı olarak önceliğim. Ne yazık ki, futbol tarafında bunu sağlayamadık. Ama insanların ifade ettiği gibi dramatik bir fark olduğunu sanmıyorum. Bu çabuk telafi edilebilir bir şey. Şampiyonluğun ilk geldiği an, Fenerbahçe arka arkaya yapacak. Yapı diye tanımladığımız unsurla ilgili biraz daha 3 Temmuz ruhuyla savaşmayı tercih ederdim. Ama bir şekilde bu güç, camianın dışarıdan çok içeriye yönelmesini sağlıyor."

"MOURINHO'NUN DEVAM ETMESİ DAHA DOĞRU"

"Fenerbahçe'deki en büyük problem istikrar. Başkanlık seviyesinde istikrarı sağlamış olmamıza rağmen, sportif açıdan yakalayamadık. Ben, hoca konusunda istikrarın önemli olduğunu düşünüyorum. Burası anlaması zor bir ülke. Mourinho da insan, hata yapabilir. Mourinho ile ilk konuştuğumda ikinci sene şampiyonluğu konuşmamıza gerek yok, inşallah ilk sene de olur diye yola çıktık. Onun için iki senelik yaptık anlaşmayı. Anlaşmanın şartları ortada. Başka hoca isimleri telaffuz ediliyor. Başkan olarak anlatıyorum am yeterince ikna edemiyorum. Fenerbahçe menfaatleri çerçevesinde, hocanın devam etmesinin doğru olduğunu düşünüyorum."

"MOURINHO'YU BİRKAÇ KEZ İKAZ ETTİM"

"Birkaç konuda Mourinho'yu ikaz ettim, benimle aynı görüşte değildi. Sonra ikazlarım gerçekleşince özür diledi, bir daha böyle olmayacak dedim. Her türlü geri bildirime açık. Jesus öyle değildi. İkisi de büyük hoca. Jesus döneminde üçlü konusu pahalıya mal oldu. Ben özellikle istemediğimi söyleyerek transfer ettim. Orada beni üzen konu, saatlerce konuştuk. Ondan sonra olması beni üzdü."

"MOURINHO FENERBAHÇE'Yİ ŞAMPİYON YAPACAK"

"FETÖ'nün Türkiye'ye hakim olduğu dönemde, bambaşka bir konjonktürden geçtik 10 sene. Sadece futbolda değil, her şeyde. Dolayısıyla o dönem şu çok başarılı diyebileceğimiz bir dönem değil. Hangi teknik direktör üç sene üst üste şampiyon olacaktı? Daum. Nasıl engellendiğini hatırlıyorsunuz? Kupa senin, şampiyonluk benim dönemi. Haluk Ulusoy'un federasyon başkanlığı. Fenerbahçe muhattap oldu bunlarla hep. Mourinho, Mourinho'dur. Bunu tartışamayız. İnanıyorum ki, Mourinho Fenerbahçe'yi şampiyon yapacak."

"ÖNÜMÜZDEKİ SEZON BİRAZ DAHA DAR KADRO..."

"Bu seneki planlamamızda, 4 top dedikleri, Skriniar seviyesinde oyuncu almamız gerektiğini ve takımı hızlandırmamız gerektiğini konuştuk. Hoca raporunu verdi. Hiç oyuncu ismi telaffuz etmedi. Profil tarif ediyor. Geçen sezon ilk defa bu kadar hazır girdik sezona. Kiralık oyuncu alabiliyorduk. Manevra alanımız genişledi. Cephane genişledi. Tek olmayan şey şampiyonluk. Önümüzdeki sezon biraz daha dar kadro. Direkt 11'e oyuncu almamız gerektiğini istişare ettik aramızda. Bana göre en kuvvetli takımı kurduk, daha kuvvetlisini kuracağız. Birkaç teklif var bize de, cazip. Transfer performansımıza iyi diyebiliriz."

"İMKANLARIMIZ GEÇEN SENEYE GÖRE DAHA İYİ OLACAK"

"Camiada öfke patlaması kronikleşmiş süreç var. Bununla beraber, 11 puandan 3 puana düşürdük. Özellikle yabancı VAR geldikten sonra. Psikolojik avantajı yakalamıştık. Kendi elimizle yok ettik. Kendi oğlumdan biliyordum öfke patlamasını, üzüntüyü. Futbolcuları suçlamıyorum. Başkanıyla, hocasıyla, malzemecisiyle. Puan kaybı beklediğimiz haftalara geldik ama rakip şimdi çok rahat. Önümüzdeki sezona gelince, mevcut kadromuzu demin dediğim şekilde, dört tane direkt 11 oynayacak, Skriniar seviyesinde, takımı hızlandıracak, aynı zamanlarda Edin Dzeko'nun, Tadic'in liderlik ruhunu geliştirecek futbolculara odaklanacağımızı söyledim. Bunu yapacak imkanlarımız geçen seneye göre çok daha iyi olacak."

"HİÇBİR ZAMAN GÜNÜ KURTARMAK İÇİN DAVRANMAM"

"Geçen sene bu kadar cesur davranmamızın sebebi, oluşturduğumuz yönetim kurulu. Onlara da teşekkür etmek istiyorum. Kimsenin mecburiyeti yok. Hepimizin çoluğumuzun, çocuğumuzun rızkı var. İnsanlar, imkanları çerçevesinde Fenerbahçe'ye güç kattı bu yönetim. Bazı arkadaşlar, günü kurtarmak için proje üretiyorlar diyorlar. Biz hiçbir zaman günü kurtarmak için bir şeyler yapmam. Yapsaydım bugün çok daha farklı konumda olurdum."

"RAKİP BAŞKAN BENİ HEDEF GÖSTERDİ"

"Biz, bütün kulüpler dahil olmak üzere hepsinden daha kurumsalız, hepsinden İsviçre saatine yakın çalışır mekanizmamız var. Ama şampiyon olamazsan hiçbir kıymeti yok. Kulübe leke getirecek iş yap, borç batağında ol, kontratları farklı yap. Şampiyon olursan kimse bir şey söylemiyor. Bu trenin sonu aydınlıktır. Öyle de aydınlık, böyle de. Biz 3.2 milyar TL para ödedik 2021'den beri. Hatırlayın yapılandırma günlerini, Fenerbahçe imzalamadı. Rakip kulüp başkanımız, çıkıp 'Devletle kavga edilmez' diye beni hedef gösterdi. Aynı başkan, Kulüpler Birliği'nde yanımda otururken 'Başkan senden iyi haber bekliyoruz, iyi ki imzalamadın' dedi. Aynı adam dedi bunu. Kaç defa sordu. Çünkü beş yıllık yapı ilk yılda çöküyor. Hepimiz şahsi teminat vermek zorundayız, başta kulüp başkanları. Çökecek yapıya nasıl teminat vereyim. Hatta dönemin başkanı çıktı dedi ki, 'Ne olacak ben de teminat veriyorum projelere' dedi. Sen devlet garantisi alıyorsun, tabi verirsin."

"OSIMHEN BİZE TEKLİF EDİLMEDİ"

"Osimhen Türkiye üstü bir oyuncu. Hiçbir zaman bize teklif edilmedi. Sabaha karşı 6'da, New York'tan Londra'ya indim o gün. Saat 12-1 gibi kalktık, telefonu açtım. Mesaj yağıyor, küfür ediyorlar bana. Galatasaray Osimhen'i alıyor. Osimhen transferini bilmeyenler için söyleyeyim, şans Galatasaray'a çıktı. Çok da iyi oldu, Icardi kötü sakatlandı. Düşeş oldu. Osimhen Suudi Arabistan'a gidiyordu. El sıkıştılar. Son dakika Napoli Başkanı fiyat artırdı. Çok da büyük değildi ama Suudiler istemiyoruz dediler. Avrupa kapanmıştı, Galatasaray'a nasip oldu. Osimhen bize teklif edilmedi."

"2 NİSAN 2024'TE ÇOK ŞEY DEĞİŞTİ"

"Yapı mücadelemiz daha başında. Bunu da camiamıza anlatamadık. Ama bizim 2 Nisan 2024'te yaptığımız genel kuruldan sonra Türk futbolunda çok şey değişti. Ben o konuşmayı yaptığım zaman TFF'de yüzde 1000 Mehmet Büyükekşi kazanacaktı. Herkes öyle bekliyordu. Ben o riski alarak çıktım oraya. Bizim imza kampanyasıyla ilgili hiçbir alakamız yoktu. Bazı kulüplere güvenmediğimiz için. Sonra ne oldu? İmza kampanyası kime mal edildi? Ali Koç'un kayığına binmeyin oldu. Riyad bize mal oldu."

"CUMHURBAŞKANI İLE YAKINLIĞIMIZDAN RAHATSIZ OLANLAR VAR"

"Biz Cumhurbaşkanı ziyaretlerimizden sonra hep saldırıya uğruyoruz. 2018 Yüksek Divan Kurulu'na geldi, müthiş bir konuşma yaptı. Sonraki 110 günde ben 33 kere trend topic oldum. Camiam sahip çıksın isterdim. O zaman dönemin de başındayız, öfke falan da yok. En son seçildikten sonra cumhurbaşkanımıza gittik, havaalanına giderken Enes Kanter elinde forma 'Başkan Ali Koç'a ve yönetim kuruluna teşekkür ediyorum' diyor. 2021'de Fenerbahçe reddetmiş, alakası yoktur diye. Aynı şeyi, biz cumhurbaşkanına gittikten sonra yine yapıyor. Bizim cumhurbaşkanı ile yakınlığımızla ilgili birilerinin rahatsızlığı var."

"HACIOSMANOĞLU DİK DURABİLEN ADAM"

"8 Mart operasyonuna karşı çıkmıştım. Atletik test kaldırılmış, o kaldırılmış, böyle adrese teslim hakem mi seçilir dedim. Sonra bu hareketin doğru olduğunu gördüm. Biz ilkesel olarak karşı çıktık. Garip bir durumdu. Ben federasyon başkanını seçimden önce tanımazdım, ona açtığım onlarca dava var. Geçmişte söylediklerine bakarsanız. İnsanlar tanışınca başka şey oluyor. Büyük dostluklar büyük kavgalardan çıkmıştır. Dostum diye söylemiyorum. Ama dik durabilen bir adam. Baskıya dayanabilen adam. Ondan önceki dört federasyonun nasıl oluştuğuna, kimlerin oluşturduğuna bakın. Futbol hep aşağı, aşağı, aşağı. Bu federasyon bir şeyler yapmaya çalışıyor. Kronikleşmiş 20-25 yıllık düzeni 10 ayda değiştiremezsiniz."

"TÜRKİYE'DE HUKUK FARKLI İŞLİYOR"

"Biz delegelere form verdiler. Finansallar. Altı imzalı, yönetim kurulundan. Yanlış çıktı. Tek dava eden kulüp biziz. Mahkeme uygun bulmadı. Federasyon dava açtı ret verdiler. Ne demek ya delegelere yanlış bilgi vermek. Türkiye'de hukuk insanlara farklı işliyor. Ne dedim demin? Bir kulübün yaşadıklarının 10'da birini yaşasak, adliye koridorlarındaydık. Şimdi, burada imzalamadılar. Üç kişi imzalamadı. TFF'nin 300 küsür delegesine sunulan finansal tabloları kimlerin imzalamadığını biliyor musunuz? Başkan, başkan yardımcısı ve Türk futbolunda geleceği olan bir kişi daha. Sonra yeni federasyon geliyor, gezdiriyor yönetim kararını. Yine imzalamıyorlar. Çıt çıkmıyor ya. Bir kişi konuşmuyor. Çünkü Türkiye'de gerçekleri söyleyenler, ispatlamak zorundadır."

"BUNLARI TEMİZLEMEZSEK GENÇ HAKEMLERE SİRAYETE EDECEK"

"Neyse onlar gitti. Ne oldu? Hakemler yavaş yavaş gençleşti. Bunun da geçiş sıkıntıları oluyor. Benim korkum, bunları temizlemezsek bu gençlere de sirayet edecek. Şimdi şöyle bir şey pompalanıyor, 'Bu federasyon geçici'. Hakemler ortada kalmış. Bu değişimin parçası mı olalım, yoksa uzak mı duralım. Federasyon ne yapar, ne eder bilmiyorum. Benim genel sekreterim Gaziantep FK maçından sonra bir şeyler söyledi. Benim bilgim dahilinde söylenmiştir. 2-3 aydır niyet sorgulamaya başladım. Hakem camiasında bu arkadaşlar bir şeyler yapıyorlar. Topyekün hakemlik müessesesinin baştan aşağıya kendini dizayn etmesi lazım. Eğitilmeleri gerekiyor."

"BİR ŞEYLER DEĞİŞİYOR, BELKİ DE O YÜZDEN..."

"Bir hata yaptı federasyon. Yabancı VAR geldi, temizlik başladı. Sonra Galatasaray-Fenerbahçe maçına dünya çapında bir hakem geldi. Karşı olanlar bile 'TFF doğru yaptı' dedi. Kamuoyu sahiplendi. Bütün konjonktür buna hazırken, başkan 180 derece dönüş yaptı. Bir şey oldu orada. Ne olduğuna ben anlam veremedim. Türkiye'de futbolda bazı sıkıntılar değişmeye başladı. Belki de o yüzden devirmek istiyorlar."

"KRONİKLEŞMİŞ YAPISAL FUTBOL SORUNLARI VAR"

"Hakemlerden dolayı şampiyonluğu kaybettik demiyorum. Ama hakemlerin de, özellikle ilk yarda yaşananları, Beşiktaş-Galatasaray maçını gözünüzün önüne getirin. Sekiz kart verilmedi Beşiktaş maçında. Ama biz elimizle teslim ettik diyorum, son dönemdeki hatalarımızdan dolayı. Galatasaray'ın hakkını verelim, son dönemde vites artırdı. Ama düşük viteste her zaman bir kurtarıcı oldu. Kim ne derse desin, Türkiye'de kronikleşmiş yapısal futbol sorunları var. Bunlar giderildiği zaman hepimiz fayda göreceğiz. Fenerbahçe'nin 11 senedir şampiyon olamaması, futbolun olağan akışıyla hiçbir alakası yoktur. Aziz Başkan döneminde de çalındı şampiyonluklarımız. Camia olarak omuz omuza verip, yek vücut bu mücadeleyi vermemiz lazım. Biz vereceğiz, camia yanımızda olursa çok daha kuvvetli oluruz."

"BAŞKAN ADAYI OLABİLECEĞİNİ SANMASI MÜTHİŞ ÖZ GÜVEN"

"Ortada seçim yokken, Hakan Bilal Kutlualp'in adaylığını açıklamasına bir şey diyemeyiz. Ama beni en çok etkileyen, öz güveni ve cesareti. Fenerbahçe'ye başkan olabileceğini düşünme cesareti. Diyeceksiniz ki, niye? Herkes olabilir. 3 Temmuz'a dönelim. Bu adam basın toplantısı yaptı, 'Aziz Yıldırım ve yönetim kurulu istifa etmeli. Kişilerle kurumu ayırın' dedi. Bizler o gün istifa etseydik, camia başkanın ve yöneticilerin arkasında durmasaydı ne olurdu? Savcını açıklaması var, 'Birkaç haftada unutulur zannettik' diyor. Hepimiz arkasında durduk, bir tek bu adam aleyhte ifade verdi. Bunları yapan bir adamın, Fenerbahçe'ye başkan adayı olabileceğini sanması müthiş bir öz güven. Esas merak ettiğim, bununla yürüyenler o gün cezaevinde olanlar."

"SİZİN GİBİ YALANCI DEĞİLİM"

"Benim Fenerbahçe'den alacağım yok, şampiyonluk borcum var. Kaç defa söyleyeceğim ya. Sizin gibi yalancı değilim. Adam diyor ki, 'eleştiriye açık olmalı, herkes demokratik hakkını kullanmalı' diye. Ya sen 2018'de kürsüde adam boğazladın, sen kimsin bize bunları anlatacak ya. Benim muhattabım Sayın Aziz Başkan'dır. Asgari müşterekte buluşacağımıza inanıyorum. Kredi kuruluşlarına olan yapılandırmada, bir sonraki Yüksek Divan Kurulu'nda çıkmış olacağız. Bunlar matematiği karıştırıyorlar. Bizim 600 küsür dediğimiz borcun şu anki muadili 380. Benim alacaklarım kulübün borcunun yüzde 15'i olarak kayıtlı, o alınmayacak. Diğer yüzde 30'u, Fenerium-Dernek-A.Ş. arasındaki alacak verecek işi. Bizim borcumuzun yüzde 11'i sporcularla sözleşmelerden olan yükümlülüğümüz."

"MALİ BAĞIMSIZLIK OLMADAN GİTMEK İSTEMİYORUM"

"Ben mali bağımsızlık konusunda tertemiz bir kulüp bırakmadan gitmek istemiyorum. Buna hakkım olduğunu düşünüyorum. Ve camianın da aklı selim insanlarının bunu takdir edeceğini inanıyorum. Altı sene yanlışlar yaptık, yine biz seçildik."

"ANKARA ZİYARETİNDEN SONRA ÇARKLAR DÖNMEYE BAŞLADI"

"Önümüzdeki sezon, sponsorluklarımız, tüm branşlarda euro üzerinden yüzde 40 artıyor. İlk defa yurt içi, yurt dışı formamıza ayrı sponsor alacağız. Tek istediğimiz camiamız bizi sahiplensin. Geçmişte herhalde olmayan projeler mi anlatıldı, nedir. Kenan Evren arazisi. Aziz Başkan 2002 yılında başlatmış süreci. Üç adeta okul, bir kapalı spor salonu yapıp devletimize vermiş. Ama ne olduysa arada, biz ön izni 2020'de alabilmişiz, 30 yıllık hakkını 2024 yılında almışız. Keza diğer birkaç gayrimenkul projelerinde de yaptığımız Ankara ziyaretlerinden sonra çarklar dönmeye başladı. Kenan Evren arazisi Nedim Keçeli'de, müthiş bir şey çizdi."

"MALTEPE'DE MÜTHİŞ BİR TESİS YAPACAĞIZ"

"Kayışdağı'ndaki kolej arazisi, 27 dönüm. Orada bir proje olacak. Gelir getirici projeler. Gelir götürücü proje, Maltepe'deki inşaat. Ben 47-50 diyorum, ilgili arkadaşlar 60 milyon euro diyor. İnşaat başladı. Buradaki en önemli masraf su. Doğal suları ve bizim suladığımız sahalardan akacak suları bir yerde toplamamız gerekiyor. Biraz daha araziye ihtiyacımız var. Sıcak baktılar. Benim tek bir sözüm vardı, inşaat sözü vermeyeceğim diye. Biz buraya müthiş bir tesis yapacağız. Kasımpaşa, Başakşehir, Trabzonspor gibi çok kayda değer tesisleri olan yerler var. Onlara bakmak lazım, kulübün imkanlarıyla mı yapılmış."

"DEREAĞZI'NIN İLK FAZI BAŞLIYOR"

"Bu tesis yaptığımız zaman bıraktığımız en değerli şey olacak. İki ayaklı proje. Onu bitir, bütün olimpik branşları Dereağzı'nda tut. Hiç futbol olmasın Dereağzı'nda. Hedef bu. Hamdi Bey ve Hulusi Bey Dereağzı'nın ilk fazını başlatıyor, voleybol idman sahalarını yapacağız. İsmini vermeyeyim, kısmi sponsorunu da buldu. Dereağzı iki senede gözle görülür fark olacak. Sonra ok yaydan çıktığı için başkaları bitirecektir. Devletin desteğine ihtiyacımız var. Hiçbir geliri olmayan olimpik branşları ayakta tutabilmek için 6 milyon euro kira ödüyoruz."

"ÜÇ RAKAMLARA YAKIN İMKANIMIZ OLACAK"

"Stat isminde çok güzel gelişmeler var. Beş yıllık bu. Nezaketen Ülker'e de götüreceğiz. Anlattıklarımdan sonra, bir de telaffuz edemeyeceğim hukuki sebeplerden dolayı bir şeyimiz var. Ama 3-4 haftada sonuçlanacak bir konu. Böyle baktığınız zaman, bizim hesaplarımıza göre, 50 milyon Euro'nun üzerinde ama dediğim üç rakamlara yakın imkanımız olacak. O yüzden transfer bütçemizde daha fazla cephanemiz var. Ama geçmişte yapılan hataları tekrarlayıp, finansal açıdan, bir daha bu konuma gelemeyiz."

"BANA ZARARI FAYDASINDAN FAZLA"

"Bugün bunu bırakırsak, bunların olmama ihtimali yüksek. Tırnaklarımızla buraya kadar getirdik. Hiçbir şey yapmadı diyorlar ya. Fenerbahçe başkanlığına aday olmak için doğru zaman. Sorunlar geride kalmış, işin kremasına doğru gidiyoruz. Bir tane şampiyonluk olsa, o kadar değerli olacaktı ki bunlar. Bu bir inat değil, inanç. Bu bir sorumluluk sahibi olmanın getirdiği mecburiyet. Bana zararı faydasından daha fazla. Yemediğin hakaret yok, her gün kavga, mücadele verdiğin insanların bizi psikolojik eziyete tabi tutması beni üzen konu. Ama bu kadar bu noktaya gelip, daha yapacak bir şey yokken bu muameleye maruz kalmak onur kırıcı."

Ali Koç Fenerbahçe
SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber