Atanmayan öğretmenlerden MEB önünde eylem
Milli Eğitim Bakanlığı'nın 15 bin öğretmen ataması kararı, atama bekleyen yüz binlerce öğretmeni harekete geçirdi. Öğretmen adayları, atama sayısının yetersiz olduğunu belirterek Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önünde eylem düzenledi. Protestoya birçok siyasi isim de katılarak hükümete sert eleştiriler yöneltti.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın 15 bin öğretmen atamasının ihtiyacı karşılamadığı gerekçesiyle, öğretmen adayları Milli Eğitim Bakanlığı önünde bir araya gelerek tepki gösterdi.
Öğretmenlere destek vermek için eyleme katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Yeni Yol Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ ve CHP İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt açıklamalarda bulundu.
"TASARRUFU ÖĞRETMENLERDEN YAPMAYACAKSINIZ"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, şunları söyledi:
“Bugün itibarıyla Türkiye’de 200 binin üzerinde kadro açığı vardır, 100 bini ücretli öğretmendir. İlk etapta bunun alınması gerekmektedir. Bunu başarmanız gerekiyor. Tasarrufu öğretmenlerden yapmayacaksınız. Öğretmen odalarındaki su ısıtıcılarının fişini çekemezsiniz. Taşımalı eğitimdeki kız çocuklarının okula ulaşmasını engelleyerek tasarruf edemezsiniz. Öğretmen atamalarını engelleyerek tasarruf edemezsiniz.
15 bin atamanız yetersiz olduğu gibi, aynı zamanda bu 15 binin içindeki kadro dağılımı da yanlış. Bu branşların her birisi değerli. Türkiye Yüzyılı Maarif Modelini, hiçbir bilimsel temeli olmayan modeli anlatırken Türk Dili’nin en önemli alan olduğunu söylüyorsunuz, Türk Dili ve Edebiyatı’na 29 tane kadro veriyorsunuz. Siz kiminle dalga geçiyorsunuz?
"22 YILDIR DA TORPİLLE YAPTIKLARINI İTİRAF EDEREK MÜLAKATI TEKRAR GERİ GETİRDİLER"
Özçağdaş, seçim sonrası verilen sözlerin tutulmadığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Siz, öyle bir iktidarsınız ki yeryüzüne sizin kadar ikiyüzlü bir iktidar gelmemiştir. Bu ülkenin gençlerine, sayılarını 68 binden 1 milyona dayadığınız atanmayan gençlere 1 Nisan 2023’te Recep Tayyip Erdoğan çıkıp dedi ki ‘mülakatı kaldırdık.’ 12 Mayıs 2023’te dönemin bakanı Mahmut Özer’e soruldu, ‘mülakatı kaldırdık’ dedi.
Peki seçimden sonra ne oldu? Oylarını istedikleri bu genç seçmenlerin yüzlerine baka baka, utanmadan ‘mülakat gibi mülakat yapacağız’ diyerek, 22 yıldır da torpille yaptıklarını itiraf ederek mülakatı tekrar geri getirdiler. Kendilerine bu mülakatın objektif bir biçimde yapılamayacağını burada ve her platformda defalarca söyledim.
Ne söylediyse tersini yapan bir iktidarla karşı karşıyayız. Bu ülkenin bir önceki Milli Eğitim Bakanı, bu ülkenin gözünün içine baka baka ‘her 100 öğrencisi olan okula 1 rehber öğretmen atıyoruz, gönderdim Külliye’ye’ dedi, bugün tablo ortada. Atanan sayısı da ortada."
"ÖĞRETMENLERİN FERYADINI DUYUN"
"Öğretmenlik Meslek Kanunu ile, proje okullarla hiçbir kritere dayanmadan, öğrencilerin tam puanla girdikleri, 100 binlerce öğrencinin yarışarak girdiği proje okullarda onun yeğeni, diğerinin eşiyle kadroları doldurdunuz" diyen Özçağdaş, sözlerini şöyle tamamladı:
"Yandaş müdürlerinizle, yandaş sendikalarınızla, AKP ilçe ve il teşkilatlarınızla proje okullarındaki faciayı yarattınız. Halen kamuoyunu kandırıyorsunuz. Çünkü 8 Nisan’da proje okullarını ilan ettiniz, 10 Nisan’da Talim Terbiye Kurulu farklı bir norm kararı verdiği için şimdi resen atamaları durdurmak zorunda kaldınız.
Sayın Cumhurbaşkanı, bu ülkeyi yönetmenizi bekliyoruz. Köylüler size sesleniyor; ‘turpla şalgamla değil, adalet ile hukuk ile’ diyor.
Öğretmenler sesleniyor, ‘adaletle yönetin’ diyor. Bu öğretmenlere ne söz verdiyseniz yapın. Bu ülkenin öğretmen ihtiyacını adaletli, mülakatsız, analarının ak sütü gibi helal ettikleri KPSS puanlarıyla alın, kadroları doldurun. Bütün öğretmenlerin feryadını duyun.”
MUHARREM İNCE: "BU ÜLKEDE ATAAMAYAN 500 BİN ÖĞRETMEN VAR"
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce ise, tarım ve
eğitimin çöküşe geçtiğini savunarak şunları söyledi:
“Bu ülkenin evlatlarına hakları olan iki şey verilemiyor, bir,
çocuklarımız iyi beslenemiyor çünkü tarım politikaları iflas etti.
İki, çocuklarımız iyi eğitim alamıyor çünkü eğitim, siyasallaşmanın
ve çatışmanın odağı haline geldi. Eğer bugün bu ülkede öğretmenler,
ücretli öğretmenler, sözleşmeli öğretmenler, atanamayan öğretmenler
diye dörde ayrılmışsa, bu ülkenin geleceğinden söz edemezsiniz.
Sokaklarımız mülteci dolu, tarımımız iflas etti, sanayide, hukukta
sorunlarımız var, özgürlük sorunlarımız var ama hepsinden önemlisi
gelecek sorunlarımız var.
Eğer bugün bu ülkede 500 bine yakın öğretmen atanamamışsa ve
okullarımızda 100 bin öğretmen açığı varsa, ortada bir ciddi
problem var demektir. Burada iki kesimi suçlayacağım. Bir, benim
neslimi suçlayacağım. Ben 1986 mezunuyum. Öğretmenlik sınavı
1985’te başladı. Ondan önce mezun olan herkesin ataması
yapılıyordu.
1985’te bu iş başladığında, biz sizin abileriniz olarak bu işe yeterince karşı çıkmadık. Bugün bu noktaya geldik. Birinci kısmında biz suçluyuz. İkinci kısmında da siz suçlusunuz. Bu ülkede 500 bin atanamamış öğretmen var. Burayı yıkmamışsınız bugün. Yeri göğü inletmemişsiniz. 300-500 cesur kardeşim gelmiş. Bu ülkede şu anda eğitim fakültelerinde okuyan öğrenci sayısı 719 bindir. Yani birkaç sene sonra atanamamış öğretmen sayısı milyonu bulacak."