Ayasofya’daki vinç iddialarına yanıt: “Vinci içeri almak zorunda kaldık”
Ayasofya-İ Kebir Camii’nin restorasyonunda kullanılan vincin sosyal medyada gündem olmasının ardından Prof. Dr. Ahmet Güleç, “İskele 27 metre yüksekliğe çıkınca vinci içeri almak zorunda kaldık. Oluşturduğumuz platform 30 ton taşıyabiliyor, vincin yükü ise bunun altıda biri” dedi.
Ayasofya-İ Kebir Camii’nde devam eden restorasyon çalışmalarında kullanılan vincin görüntüleri sosyal medyada tartışma yaratınca İstanbul Üniversitesi Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölümü’nden Prof. Dr. Ahmet Güleç, sürece ilişkin açıklamalarda bulundu.
Cami içine kurulan büyük vincin neden gerekli olduğunu anlatan Güleç, güvenlik ve bilimsel raporlar ışığında hareket edildiğinin belirtti.
"İSKELELERİN KURULMASI İÇİN İÇERİYE BİRTAKIM CİHAZLARIN DA GİRMESİ LAZIM"
Çalışmalar esnasında cami içerisinde görüntülenen araçlara ilişkin basın mensuplarına açıklamada bulunan Ayasofya Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ahmet Güleç, açığa çıkan bir yanlış anlaşılmayı düzeltmek üzere basın toplantısını gerçekleştirdiklerini belirterek, "Ayasofya'nın içinde yaptığımız platformu görüyorsunuz. İskelelerin kurulması için içeriye birtakım cihazların da girmesi lazım. Bunlar ağır iskeleler. Burada yapılsaydı eğer kaynak ve benzeri işlemlerden dolayı daha tehlikeli bir durum olacaktı. Onun için dışarıda hazırlanıp bloklar halinde buraya geliyor ve yerlerine yerleştiriliyor." dedi.
Şimdiye kadar 20-25 metreye kadar küçük vinçle çalıştıklarını aktaran Güleç, "Bunlarda herhangi bir sorun olmadı. Ama 25 metreden sonra artık onlarla çalışamaz hale gelince vinçleri içeri almak durumunda kaldık. Şu anda 27 metredeyiz. Üstünde bulunduğumuz platform bu vinçleri taşıyacak durumda. Bunu hazırlamak üzere bilim kurulunda çok tartıştık. Vinçlerin içeri girmesi nasıl olur, girmesini nasıl yapabiliriz diye. Son çözüm olarak bu platformun oluşturulmasını sağladık." ifadelerini kullandı.
"BU UYGULAMALARI YAPMAK ZORUNDA KALDIK"
Ahmet Güleç, platformun en altında mermer döşemelerin yer aldığını aktararak, şu bilgileri verdi:
"Onun üstünde geotekstil dediğimiz nefes alabilir bir kumaşımız var. Genellikle bunlar jeolojide, yol gibi yerlerde kullanılıyor. Biz bunları kazılarda çok kullanıyoruz. Onun üstüne keçe konuldu ve keçenin üstüne de Yaklaşık 10 santimetre yüksekliğinde kum serildi. Onun üstüne de tekrar kontraplaklar yerleştirildi. Bu kontrplakların üstüne de ahşaptan gördüğünüz platform oluşturuldu. En üstte de metal baklava levhalar konarak burada metrekarede yaklaşık 30 ton yükü taşıyabilecek bir platform oluşturuldu. Şu anda bizim buradaki vincimizin maksimum bastığı yani herhangi bir parçayı alıp, yukarı ilettiği zamanki maksimum yük 6 ton civarında. Dolayısıyla normal taşıma gücünün beşte, altıda biri."
Çalışmaların, ayakların ve yukarıya gelecek diğer taşıyıcı sistemlerin kurulması için mecburen yapılan bir uygulama olduğunu ifade eden Güleç, "Çok uzun sürmeyecek. Arkadaşlarımız bu yılbaşına kadar buranın platformunu kurmuş olacak. Belki üst örtüyü de kuracak. Yani bu ayaklar aslında bakanımızın nisan ayında açıkladığı üst örtüyü geçici korumak üzere kurulacak örtünün ayakları aynı zamanda. Böylece yaza doğru, yani nisan ayında çalışmaya başlayacağımızı düşünüyoruz. Kubbenin kurşun örtüsü açıldığında onun dış iklimlerden korunmasını sağlayacak örtü için bu elzem bir durum haline geldiğinden bu uygulamaları yapmak zorunda kaldık." diye konuştu.
"VİNÇLERİN GİRMESİ BİLGİMİZ DAHİLİNDE"
Prof. Dr. Ahmet Güleç, güçlendirme çalışması sırasında herhangi bir şekilde yapının zarar görmemesi için bu uygulamayı yaptıklarını söyleyerek, şunları kaydetti:
"Yaz yağışları çok şiddetli oluyor. Bugün de gördüğünüz gibi şiddetli bir yağış oldu. Böyle bir durumda eğer bizim kubbemiz dışarıdan ıslanırsa onu telafi etmek çok zor olacak. Ona engel olmak için geçici bir örtü oluşturuluyor. Böylece kurşunlar söküldüğünde ve daha önce de bahsetmiştik röportajlarda, kubbenin üst kısmında birçok moloz, döküntü gibi şeyler, oradan indirilmek yerine oralarda kullanılmış. Böylece kubbenin dış kısmı ağır bir yük halinde bulunuyor. Onların temizlenmesi ve oranın daha sağlıklı hale getirilmesi, daha sonra da beklenen depreme karşı güçlendirilmesi için yapılacak uygulamalarda bu kubbemizi koruyacak bir iskele ve üst örtü sistemi.
Bu vinçlerin girmesi bilgimiz dahilinde. Burada gördüğünüz gibi panolarımız var. Panolarda da buna benzer şeyler detaylı olmamak üzere belirtiliyor. Yani içerideki iskele ne amaçla, nasıl kuruluyor bununla ilgili bilgiler var. Belki arkadaşlarımız artık bu vinçlerle ilgili bir pano da hazırlar. Böylece daha bilgilendirici olur. Bizim de bu bilgileri basına, kamuoyuna eksik bildirmiş olmamızdan da kaynaklanıyor ama bu yine de arkadaşlarımız bu panoları okusaydı ve ondan sonra bu tür yayınlar yapılsaydı daha iyi olurdu."
İş makinelerinin platformlar kuruluncaya kadar içerde kalacağına işaret eden Güleç, "Yıl sonuna doğru biter işleri ve çıkarlar ama yerdeki platformumuz kalacak çünkü bir de bunun söküm zamanı var. Bunun bir önemi de dışarıda uygulama yaparken iç kısımdaki mozaiklerin korunması. Mozaiklerde olabilecek herhangi bir şeye anında müdahale etmek için içeride de bir yürüyüş platformu oluşturulacak. Burada gördüğünüz şu ayakta bir asansör oluşturulacak yukarı çıkıp inmeler için. Bunlar, kubbe dışında yapacağımız uygulamalar için muhakkak gerekli uygulamalar. O yüzden bunu yapıyoruz." diye konuştu.