AYM iptal etti: Oran, enflasyonun altında kalıyor
Anayasa Mahkemesi (AYM), sözleşmeyle miktar tespit edilmeyen hallerde kanuni faiz oranının yüzde 12 olarak uygulanmasını öngören kanunun ilgili maddesini iptal etti. Gerekçede alacağın mülkiyet kapsamında olduğu ve mülkiyet hakkının enflasyon karşısında korunması konusunda devletin pozitif yükümlülüklerinin bulunduğu belirtildi.
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Resmi Gazete’de yayımlanan kararına göre Kahramanmaraş 3. İdare Mahkemesi, deprem sonucunda taşınmazın yıkılması nedeniyle uğranılan zararların tazmini talebiyle açılan davada uygulama konusu olan kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına vararak, iptali için Anayasa Mahkemesine başvurdu.
İdare Mahkemesi, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un, 21 Nisan 2005 tarihli ve 5335 sayılı Kanun’un 14. maddesiyle değiştirilen 1. maddesinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmesini istedi.
Başvuru kararında “enflasyonun nispeten yüksek olduğu dönemlerde faiz oranı ile enflasyon oranı arasında büyük farkların oluşması ihtimalinin bulunduğu, itiraz konusu kuralda öngörülen faiz oranının enflasyonist bir ortamda yeterli düzeyde olmadığı, bununla birlikte kuralda paranın değer kaybının önlenmesi bakımından herhangi bir güvenceye yer verilmediği” öne sürüldü.
AYM İPTAL ETTİ, HÜKÜM 9 AY SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRECEK
Anayasa Mahkemesi, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un 1. maddesinin, "sözleşmeden kaynaklanmayan bir borç ilişkisinde uygulanacak temerrüt faizi yönünden" iptaline karar verdi. İptal hükmünün 9 ay sonra yürürlüğe girmesine hükmedildi.
Yüksek Mahkemenin gerekçesinde, devletin hak edildiği halde alınamayan bir miktar paranın değerinde oluşacak aşınmayı telafi edecek mekanizmaları geliştirmesi gerektiği vurgulandı. Gerekçede, şu tespitler yapıldı:
"Yüksek enflasyonist ortamlarda parayı elinde bulundurmanın ve çeşitli yollarla değerlendirmenin getirisi, para borcunun ödenmesi sırasında ödenecek kanuni faiz oranının çok üzerinde olacağından borçlu borcunu süresinde ödemekten kaçınabilecektir.
Hak edildiği halde alınamayan bir miktar paranın değerinde oluşacak aşınmayı telafi etmek amacıyla paranın asıl sahibine faiz uygulanmak suretiyle ödenmesinin öngörüldüğü durumlarda, asıl alacağa uygulanacak faiz oranının veya faiz oranının belirlenmesi amacıyla oluşturulan mekanizmaların paranın değerinde oluşacak aşınmayı telafi edecek nitelikte olması ve bu suretle para alacağının enflasyon etkisiyle yitirilen değerinin belli ölçüde de olsa karşılanmasını sağlayacak güvencelerin bulunması gerekmektedir.
'EKONOMİK KAYBIN OLUŞABİLECEĞİ AÇIK'
Belirli bir süre yoksun kalınan paranın geri ödenmesi sırasında uygun ve adil bir giderimden söz edilebilmesi için para alacağı değer kaybına uğratılmadan ödenmelidir.
Bu bağlamda kuralın birinci fıkrasında kanuni faiz ödenmesi gereken hallerde bu ödemenin yıllık yüzde 12 oranı üzerinden yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Bu durumda hak edildiği halde alınamayan bir miktar paranın ödeneceği tarihe kadar geçen sürede hak sahibinin enflasyon etkisiyle makul olanın ötesinde bir ekonomik kaybının oluşabileceği açıktır."
Gerekçede, bu itibarla kuralın, Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkı ile bağlantılı olarak Anayasa’nın 40. maddesinde düzenlenen etkili başvuru hakkına aykırı olduğu belirtildi.