Babacan'dan Saraçhane ziyareti
CHP lideri Özel, İBB Başkanı İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ardından gittiği Saraçhane'de DEVA Partisi lideri Babacan ile görüştü. 19 Mart'tan bu yana gözaltılara karşı destek gören Özel dayanışma için teşekkür etti. Babacan ise yaşananların demokrasi ayıbı olduğunu söyledi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gözaltındaki Türkiye Belediyeler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na destek veren DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ı ve beraberindeki heyeti Saraçhane’de kabul etti.
'BİR DAKİKA YALNIZ KALMADIK'
Özel “Saraçhane’ye kayyım, Barolar Birliğine kayyım, Cumhuriyet Halk Partisi’ne kayyım. Bir terör soruşturması, bir suç örgütü soruşturması, yakıştırması ve iftirası ile karşı karşıyayız. Gözaltıların dördüncü gününe girmiş durumdayız. Yarın sabah 06.20 itibariyle başta Sayın Ekrem İmamoğlu, Murat Çalık, Emrah Şahan ve gözaltında bulunan arkadaşlarımızın hakim karşısında kararlarının verilmesi gerekiyor. Bu süreci çok yakından takip ediyoruz. İlk andan itibaren Saraçhane’deyiz. Burayı mağdur aileleriyle yaptığım kısa iki ziyaret dışında bir dakika terk etmedik. Bir dakika da yalnız kalmadık” dedi.
DAYANIŞMA İÇİN TEŞEKKÜR ETTİ
Özel şunları söyledi:
“Bugünler otoriter bir sistemin bir tek adam rejiminin mi, demokrasinin mi savunulacağı… Değişmeyen iktidarın ‘Hak vaki olana kadar bu koltukta kalacağım, ilelebet değil’ diyenlerin mi yoksa ‘Ben kimi seçersem o yönetir’ diyenlerin mi başarılı olacağı bir süreçte, toplum tarafını belli ediyor. Tüm siyasetçiler tarafını belli ediyorlar.
Darbe dönemlerinde darbeler şüphesiz iktidara karşı yapılır. Partideki iktidar olarak ve İstanbul Büyükşehir’deki iktidar olarak burada iktidar biziz. Ama herkes döner muhalefetin gözünün içine bakar, ‘Siz neredesiniz’ diye. Bu süreçte bizim dışımızdaki, bizim karşımızdaki Cumhur İttifakı dışında muhalefetten tek bir çatlak ses çıkmamasını… Kolay değil hırsızlıkla, yolsuzlukla, teröristlikle suçlanıyorsunuz. Burada gösterilen, tüm siyasi partiler, tüm sivil toplum örgütleri, sendikalar, meslek örgütlerinin gösterdiği dayanışmaya bir kez daha Sayın Genel Başkan’ın huzurunda teşekkür ediyorum.”
'DEMOKRASİ AYIBIDIR'
Babacan da “Sayın İmamoğlu'nun gözaltı uygulaması sabahın altında evinden götürülmesi hususunda çok ciddi hatalar vardır. Milyonlarca insanın desteğiyle seçilmiş bir belediye başkanından bahsediyoruz. Sadece bir kişi değil bu milyonlarca insanın iradesini temsili vardır. Usulüne uygun, farklı bir şekilde de bu yargı süreçleri olabilir. Fakat bu sürece bizim itirazımız var.
Türkiye'de ana muhalefet partisi eğer saatlerle ifade edilen bir kayyum korkusu yaşadıysa, yaşıyorsa bu demokrasimizin en büyük ayıbıdır böyle bir şey kabul edilmez. Bu korkuyu ana muhalefet partisine yaşatmak olağanüstü kurultay kararı aldırmak da gerçekten Türkiye'de hem yargının hem de demokrasimizin geldiği nokta alakalı büyük bir ayıptır demokrasi ayıbıdır. İnşallah Türkiye bu ayıplı bu durumdan kurtulacaktır” diye konuştu.
'BÜTÜN UMUTLARI TEKRAR KARARTAN GELİŞMELER'
Babacan da “Aradan neredeyse tam üç yıl geçti yine Saraçhane'deyim. Yine bir haksızlık var yine bir hukuksuz var ve bizim de yine itirazımız var. Arkadaşlarımızla beraber demokrasi için buradayız. Hak ve özgürlükler için buradayız. Adalet için buradayız. Gerçekten Türkiye’nin şu son bir yıllık süre içerisinde bazı konularda umutların yeşermeye başladığı bir dönemden geçiyorduk. Neydi bunlar? Türkiye'de Avrupa Birliği ilişkilerinde acaba farklı bir dönem başlayabilir mi diye böyle ufak ufak umutlar yeşeriyordu.
Suriye'de umutlar yeşeriyordu. Acaba rejim düştükten sonra yeni bir Suriye, daha adil bir Suriye olur mu diye. Türkiye için de terörsüz bir Türkiye ile ilgili umutlar yeşeriyordu. Ekonomide çok zor ve ağır bedelini milyonlarca vatandaşımızın ödediği bir ekonomik modelle acaba enflasyon düşer mi umutları yeşeriyordu. Tam da bu umutların yeşerdiği dönemde maalesef şu son bir hafta içinde olanlar ülkemizdeki o bütün umutları tekrardan karartan insanlarımızın özellikle gençlerimizin yarınlara olan güvenini tamamen yitirmesine sebep olan gelişmeler oldu” diye konuştu.
'DEMOKRASİ VE EKONOMİ ZAYIFLADI'
2017’deki anayasa değişikliğinden beri Türkiye’nin sürekli güç kaybettiğini vurgulayan Babacan “Güçlü bir ülke gücünü hukuktan alır, gücünü kural bazlı yönetimden alır, gücünü adaletten alır, gücünü güçlü kurumlardan alır. Şu anda ülkemizde maalesef demokrasi zayıfladı, ekonomi zayıfladı ve şu anda içinde bulunduğumuz bir haftanın sosyal ve ekonomik maliyetlerine şöyle bir bakacak olursak gerçekten sosyal maliyeti özellikle çok iç parçalayıcı nokta” dedi.
CUMHURBAŞKANINA SESLENDİ
Cumhurbaşkanı’na seslenen Babacan “Hiç kimseyi özellikle de gençlerimizi provoke edici meydanları daha da farklı noktaya getirici ne bir uslup, ne bir tavır, ne de bir karar içerisinde olmasın. Demokrasilerde protesto hakkı en temel insan hakkıdır protesto hakkı. Gençlerimize de özellikle bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Haklıyken haksız yere düşecek davranışlardan hareketlerden de uzak dursunlar” dedi.
Babacan, kimsenin kanunlar karşısında dokunulmaz olmadığının altını çizerek “Ancak Türkiye'de şu anda yürütülen süreç hükümetin iktidarın oluşturduğu bir baskı ikliminin ve uyguladığı baskı operasyonlarının sadece bir uzantısı. Türkiye’de sivil toplum, iş dünyası baskı altında” diye konuştu.