Bilim insanlarından lityuma güçlü ve çevreci bir alternatif
Chicago Üniversitesi’nden bilim insanları, lityum kadar güçlü ve düşük sıcaklıklarda da verimli çalışan yeni bir sodyum tabanlı katı hal pili geliştirdi. Bu gelişme, enerji depolamada maliyetleri düşürürken çevresel etkileri azaltma potansiyeli taşıyor.
Katı hal piller, elektrikli araçları, elektronik cihazları ve yenilenebilir enerji depolama sistemlerini daha güvenli ve verimli şekilde çalıştırmanın en umut verici yollarından biri olarak görülüyor. Ancak bu pillerin temel hammaddesi olan lityum, hem pahalı hem de sınırlı miktarda bulunuyor. Üstelik lityum madenciliği ciddi çevresel zararlara neden olabiliyor.
Sodyum ise çok daha ucuz, bol miktarda bulunan ve doğaya daha az zarar veren bir alternatif olarak öne çıkıyor. Buna karşın sodyum tabanlı katı hal piller bugüne kadar özellikle oda sıcaklığı ve altındaki koşullarda lityum kadar iyi performans gösterememişti.
“SODYUM VE LİTYUM BİRBİRİNİN RAKİBİ DEĞİL”
UChicago Pritzker Moleküler Mühendislik Okulu’ndan Prof. Y. Shirley Meng, bu iki elementin rekabet içinde değil, birbirini tamamlayan çözümler sunduğunu vurguluyor:
“Bu, sodyumun lityuma karşı bir savaşı değil. Her ikisine de
ihtiyacımız var. Geleceğin enerji depolama çözümlerini düşünürken
aynı fabrikada hem lityum hem de sodyum kimyasına dayalı ürünlerin
üretilebileceğini hayal etmeliyiz.”
Meng’in araştırma grubu, Joule dergisinde yayımlanan yeni
çalışmasıyla bu hedefe bir adım daha yaklaştı. Ekip, oda
sıcaklığından donma noktasının altına kadar istikrarlı biçimde
çalışan sodyum tabanlı bir katı hal pili geliştirerek alanda yeni
bir ölçüt belirledi.
YENİ MALZEME YAPISI: METASTABİL SODYUM HİDRİDOBORAT
Araştırmanın ilk yazarı Sam Oh, Singapur’daki A*STAR Malzeme Araştırma Enstitüsü’nde görev yaparken Chicago Üniversitesi’nde konuk araştırmacı olarak çalıştı. Oh, geliştirilen yapının malzeme bilimi açısından da önemli bir ilerleme olduğunu belirtti:
“Aslında rapor edilmemiş metastabil bir yapıyı kararlı hale
getirdik. Bu sodyum hidrïdoborat yapısı, literatürde
bildirilenlerden en az bir büyüklük mertebesi daha yüksek iyonik
iletkenliğe sahip.”
Bu yapı, ısıl işlemle kristalleştirilip ardından hızla soğutularak
sabitlendi. Söz konusu teknik malzeme biliminde bilinen bir yöntem
olsa da, katı elektrolitlerde ilk kez bu şekilde uygulandı.SANAYİ
ÜRETİMİNE
GEÇİŞİ KOLAYLAŞTIRABİLİR
Oh, kullanılan yöntemin yaygın ve kanıtlanmış olması nedeniyle keşfin laboratuvardan sanayiye taşınmasını kolaylaştırabileceğini söylüyor:
“Bu teknik zaten bilindiği için gelecekte ölçeklendirme daha
kolay olacak. Eğer tamamen yeni bir süreç önerseydik, sanayi bu
değişikliği kabul etmekte daha isteksiz olurdu.”
Araştırmacılar ayrıca bu metastabil fazı, klorür bazlı katı
elektrolit kaplamalı O3 tipi bir katot ile eşleştirdi. Bu sayede
daha kalın ve yüksek yoğunluklu katotlar üretildi. Oh, bu
yaklaşımın enerji yoğunluğunu artırdığını belirtiyor:
“Katot ne kadar kalınsa, bataryanın belirli bir alanda
depolayabileceği enerji miktarı o kadar artar.”
Yeni tasarım, sodyumun enerji depolamada uygulanabilir bir seçenek
haline gelmesine önemli bir katkı sağlıyor. Bu da hem lityum
kıtlığına çözüm hem de madenciliğin çevresel zararlarını azaltmak
açısından kritik bir adım.