CHP'den Ahmet Türk'ün sözlerine yanıt: Partimiz süreci destekliyor

Ahmet Türk’ün “Terörsüz Türkiye” süreciyle ilgili CHP hakkındaki sözlerine parti içinden yanıt geldi. Grup Başkanvekili Murat Emir, “Genel Başkanımız bu süreçte hem barışın hem demokrasinin hem de kaygıları olanların teminatı olan bir tutum içindedir” ifadelerini kullanırken, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise “Parti politikalarını belirleyen Genel Başkanımız, MYK ve Parti Meclisi’dir. Genel Başkanımız en üst düzeyde bu işi sahiplenmiştir” diye konuştu.

MAHİR BAĞIŞ / NEFES

Yerine kayyum atanan eski Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ün “Terörsüz Türkiye” sürecine ilişkin açıklamaları CHP içerisinde yankı uyandırdı. Türk, “CHP'yi bir bütün olarak değerlendirmek doğru değil. Parti için süreci destekleyen dostlarımız, arkadaşlarımız var. Ama sanki süreç başarıya ulaşınca bizim bir yere angaje olacağız gibi düşünen insanlar da var. Bu bir yanılgı. Sürecin başarıya ulaşmasını istemeyenler var. Özgür Özel sürecin başarıya ulaşmasını isteyen biri. Özgür Özel'in tutumunu yapıcı buluyorum” ifadelerini kullandı.

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Türk’ün sözlerini şu şekilde değerlendirdi:

- Sayın Türk, Mardin halkının üç defa teveccüh gösterdiği, buna rağmen her defasında görev süresi AKP tarafından kayyumlarla kesilen, siyasetin tüm zorluklarını yaşamış deneyimli bir isimdir. Geçmişte CHP’de vekillik de yapmıştır. CHP her görüşten insanın kendini ifade edebildiği bir partidir ama partimizin politikalarını yalnızca Genel Başkanımız ve yetkili kurullarımız belirler ve temsil eder.

- Sosyal demokrat bir parti olarak Kürt meselesinde çizgimiz yıllardır net. Demokrasi olmadan toplumsal barış, hukuk olmadan çözüm olmaz. Komisyon önerisini ilk dile getiren partiyiz ve sürece en samimi katkıyı veriyoruz.

"KOMİSYONUN ADIM ATMAMIŞ OLMASI UMUT KIRICI"

- Genel Başkanımız bu süreçte hem barışın hem demokrasinin hem de kaygıları olanların teminatı olan bir tutum içindedir. Toplumun her kesiminin sesini duyan, eleştiren, kaygı duyan veya destekleyen fark etmeksizin herkesin fikrini içine alan gerçek bir toplumsal barış arayışındayız. Bugün komisyonda olmamızdan en çok rahatsız olan Erdoğan’dır. Çünkü o çözümü değil, algıyı kendi hanesine yazdırmayı ister.

- Biz ise demokrasiyi kalıcı kılmak, silahı, terörü ve şiddeti gündemden çıkarmak için oradayız. Komisyonun şu ana kadar kolaylıkla atılabilecek hiçbir adımı atmamış olması umut kırıcıdır. Ahmet Türk’ün, Ahmet Özer’in veya Emrah Şahan’ın koltuğunda hala kayyumun oturması sürecin önündeki en büyük engelin saray olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.”

KOMİSYON İMRALI’YA GİDECEK Mİ?

CHP’li Emir, TBMM’de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun İmralı’da terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ile görüşmesi gerektiğine yönelik değerlendirmeler hakkında, “Henüz komisyon gündemine gelmiş bir mesele yok. Meclis Başkanı bu konuda bir gündem iletmedi. İletilmemiş bir gündem üzerine değerlendirme yapmak gereksiz olacaktır. Geldiğimiz bu noktada asıl konuşması gereken ve beklenen Cumhurbaşkanı olmalıdır” yorumunu yaptı.

"POLİTİKALARI BELİRLEYEN GENEL BAŞKANIMIZ, MYK VE PARTİ MECLİSİ"

NEFES’e konuşan CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise şu ifadeleri kullandı:

“İktidar aynı zamanda parti iktidarı haline dönüşmüş durumda. AKP, devletin bütün kurumlarını, denge denetleme mekanizmalarını, yasama, yürütmeyi tümünü devre dışı bırakarak yargıyı da tarafsız ve bağımsız olmaktan çıkartarak yeni bir düzen, yeni bir rejim kurdu. Bu rejime artık demokrasi demek mümkün değil. Bunun da görülmesi lazım.

- Sonuçta parti politikalarını belirleyen Genel Başkanımız, MYK ve Parti Meclisi’dir. Bu komisyonla ilgili ve süreçle ilgili karar Parti Meclisi’nde alınmıştır ve MYK’da görüşülmüştür ve Genel Başkanımız en üst düzeyde bu işi sahiplenmiştir. Şiddetin sona ereceği, terörün olmayacağı bir sürecin tabii ki CHP arkasındadır. Yani parti içerisinde sonuçta bu meseleye eleştirel bakan arkadaşlarımız da olabilir ama bu parti içerisinde konuşulan bir şeydir.

- Dışarıya yansıyan yani partinin organlarının bu kararına yansıyan, parti yönetiminde görev almış hiç kimse yoktur. Dolayısıyla medyada CHP’ye yakın gözüken yorumcuların veya karar alma mekanizmalarında yer almayanların görüşlerini CHP’nin kurumsal kimliği dışında görmek lazım. CHP yapıcı bir biçimde süreci desteklemiştir, eleştirilerini de yapıcı bir çerçevede ortaya koymuştur.

"DEM PARTİ SEÇMENİ İKTİDARI DESTEKLEMEZ"

DEM Parti’nin sürecin sonunda iktidarı destekleyeceğine ilişkin görüşlere itiraz eden Tanrıkulu, “Böyle düşünenler var, bunu CHP’nin dışında görmek lazım. İnsanlar bu şekilde düşünebilirler. Ancak ben DEM Parti’ye destek vermiş seçmenlerin, yurttaşlarımızın bu süreçten bağımsız olarak iktidarın bu zulmünü hiçbir şekilde onaylamadıklarını ve olası bir seçimde de destek vermeyeceğini düşünüyorum” dedi.

CHP DEM Parti Ahmet Türk Murat Emir Sezgin Tanrıkulu
SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber