CHP'den komisyona isim önerisi
CHP’li Murat Emir, TBMM’de kurulacak komisyona ilişkin isim öneresinde bulunarak, “Bizim için demokrasi ve adalet olmazsa olmazımızdır. Demokrasi ve adalet kavramlarının mutlaka bu isim içerisinde olması gerekir. Bizim önerimiz Demokrasi, Adalet ve Toplumsal Mutabakat Komisyonu” ifadelerini kullandı.
MAHİR BAĞIŞ / NEFES
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, TBMM’de yaptığı basın toplantısında gündemi değerlendirdi.
Kamu kurumlarında dijital sızıntı iddialarına ilişkin Emir, “Bu bir dijital sızma operasyonu değildir, bu bir suç çetesinin devletin dijital altyapısına sızması değildir, bu sadece e-devlet sisteminin çetelerce çökertilmesi değildir. Bunun adı güvenlik krizidir. 86 milyon soruyor bu dijital veri sistemine nasıl girilebildi? Nasıl bu ölçüde sızılabildi? Siz nasıl seyrettiniz? Kaç kadro dağıtıldı? Kimler doçent, profesör, doktor, avukat yapıldı? Bunlardan yargıç olanlar var mı? Bunlar karar verdiler mi? Dosya imzaladılar mı” dedi.
TBMM’de kurulacak süreç komisyonu hakkında konuşan Emir, şunları kaydetti:
- Komisyonun kendisi var ama adı yok. Bu komisyonun nasıl çalışacağı son derece önemlidir. Amaç gerçekten silahların bırakıldığı, terörün sonsuza dek yok edildiği, demokrasinin yeşertildiği, özgürlüklerin genişletildiği, anayasanın çiğnenmediği, AYM kararlarına uyulduğu bir süreci başlatacaksak bunun yeri bu komisyon olmalıdır.
"AMACI ADALET VE DEMOKRASİ OLMALI"
- Komisyonun adı çok önemlidir. Adında demokrasi ve adalet mutlaka olmalıdır çünkü demokrasi ve adalet olmaksızın Türkiye’deki kardeşliği, toplumsal barışı inşa etmemiz olanaksızdır. Türkiye'nin bütünü için, 86 milyon için, tüm illerimiz için; tabii Kürt sorununu gören, tespit eden, anlayan, çözümüne dönük demokratik adımları atmaktan çekinmeyen ama bütün bunları yaparken tüm Türkiye'ye de demokrasi öneren, tüm Türkiye'deki demokrasi çıtamızı yükseltmeyi öneren, aynı zamanda içinde bulunduğumuz 19 Mart yargı darbesini bertaraf edecek, aynı zamanda Anayasa Mahkemesi kararlarının ihlal edilmesini ortadan kaldıracak, seçilmişlerin cezaevinde tutulmasını ortadan kaldıracak bir süreci başlatmak zorundayız. Bunu bir yasaya, bir amaca, bir ajandaya bağladığınızda bu komisyon amacına ulaşamaz. Komisyonun amacı mutlaka Türkiye'de adaleti, demokrasiyi, özgürlükleri yeniden yeşertmek olmalıdır.
- Eğer birileri kendi gündemlerini, kendi yol haritalarını, kendi üzerinde mutabık oldukları kimi metinleri Meclis komisyonuna getirip dayatacaklarsa hiç boşuna bu işe girişmesinler. Biz bu komisyonun kendi gündemini mutlaka kendisinin belirlemesinden yanayız. Komisyon gündemini belirlemelidir, aynen Genel Kurul çalışmalarında olduğu gibi.
CAN ATALAY, SELAHATTİN DEMİRTAŞ VURGUSU
- Sayın Meclis Başkanı, bu komisyonun kurulmasına önayak olan ve bu komisyonun kurulmasına katkı veren diğer partiler eminim ki eğer bu komisyon çalışmaları demokrasiyi yükseltsin, adaletsizlikleri gidersin, acil 19 Mart yargı darbesi süreci, Can Atalay'ın cezaevinde tutulması, Selahattin Demirtaş'ın cezaevinde tutulması, Gezi tutukluların cezaevinde tutulması, Osman Kavala'nın cezaevinde tutulması ve buna benzer birçok hukuksuzluğu giderecek adımlar atılmasına ön ayak olur.
- Bu yapılmak isteniyorsa, bu şekilde toplumsal barış ve kardeşliğimiz inşa edilmek isteniyorsa biz varız. Ama dar gündemlerini kapalı kapılar ardında bir ajanda doğrultusunda geçirmek istiyorlarsa, CHP her zaman doğru şeylerin yanında olmak için mücadele eder, mücadelesini esirgemez ama yanlış bir şeyin yanında da asla olmayacaktır.
“ANAYASA TARTIŞMASI OLMAYACAK”
- Bizim olduğumuz bir komisyonda anayasa tartışması asla olamayacaktır. Bizim o komisyondaki varlık sebebimizin birisi de cumhuriyetin temel konularına kimseyi dokundurtmamaktır. Bizim demokrasi, eşitlik ve toplumsal mutabakat gibi bir önerimiz var. Ama bizim için demokrasi ve adalet olmazsa olmazımızdır. Demokrasi ve adalet kavramlarının mutlaka bu isim içerisinde olması gerekir. Bizim önerimiz Demokrasi, Adalet ve Toplumsal Mutabakat Komisyonu.
"TERCİMİZ ÜÇTE İKİ"
- 51 kişi, burada bir tereddüt yok. Dolayısıyla burada nitelikli çoğunluktan kasıt, toplam sayının salt çoğunluğu geçen bir sayıda olmasıdır. Anayasada dörtte üç var, üçte iki var, beşte üç var. Bizim tercihimiz üçte ikidir, toplam sayıda üçte ikidir.