CHP'lilerden eylem: 'TBMM, kendi çalışanını dahi koruyamıyorsa kimi koruyacak'

CHP İstanbul İl Kadın Kolları, son günlerde artan kadın cinayetlerini Beşiktaş İskelesi önünde protesto etti. Başkan Hatice Selli Dursun, “Kadın cinayetleri politiktir. Kadın cinayetleri siyasi tercihlerin, suskunluğun, cezasızlığın ürünüdür. TBMM, kendi çatısı altında görev yapan bir kamu çalışanını dahi koruyamıyorsa kimi koruyacak? Hangi kadının yaşam hakkını savunacak?” diye sordu.

TBMM çalışanı Saliha Akkaş'ın boşanma aşamasında olduğu eşi tarafından öldürülmesine ve artan kadın cinayetlerine yönelik tepkiler sürüyor. CHP İstanbul İl Kadın Kolları da Beşiktaş İskelesi önünde eylem yaptı.

"BİZ KADINLAR BURADAYIZ VE DUYUYORUZ O ÇIĞLIKLARI"

“Kadın cinayetleri politiktir. Başkaldırıyoruz” yazılı pankart açılan protestoda, Saliha Ozan’ın resminin olduğu dövizler taşındı. Hazırlanan ortak açıklamayı okuyan CHP İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Hatice Selli Dursun, cinayetlerin göz göre göre olduğunu belirterek şunları söyledi:

- "Dün Saliha’yı, önceki gün Sinem’i, ondan önce Ayşe’yi kaybettik. Temmuz ayında 31 kadın, erkekler tarafından öldürüldü, 30 kadın ise şüpheli şekilde hayatını kaybetti. Artık kadınların çığlıklarının, bu tükenmiş iktidarın sert ve kalın duvarlarına çarpıp geri döndüğü zamanlardayız.

- O çığlıkları duymayanlar, kadınların yaşam mücadelesini görmezden gelenler, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini bilerek, isteyerek büyütenlerdir ama biz buradayız. Biz kadınlar buradayız ve duyuyoruz o çığlıkları. Saliha, aldığı 40’tan fazla bıçak darbesine rağmen hayatta kalmak için saatlerce mücadele etti.

- Tıpkı çocuğunun gözleri önünde katledilen Meryem Çap gibi, tıpkı hayata tutunmak isterken öldürülen tüm kadınlar gibi... Biz söylüyoruz. Kadın cinayetleri politiktir. Kadın cinayetleri siyasi tercihlerin, suskunluğun, cezasızlığın ürünüdür. Kadınları koruyamayanlar, bu halkın vicdanında da sandıkta da hesap verecek. O koltuklardan inecek, o saraylardan çıkacaklar.

- Hesap soracağız, hesap verecekler. Hayatlarımızdan, haklarımızdan vazgeçmiyoruz, vazgeçmeyeceğiz. Boşanmak isteyen kadınlar, hakkında koruma kararı olmasına rağmen korunmayan kadınlar katledilmeye devam ediyor. TBMM, kendi çatısı altında görev yapan bir kamu çalışanını dahi koruyamıyorsa kimi koruyacak? Hangi kadının yaşam hakkını savunacak?

“KADINLAR BU ÜLKEDE DEVRİM YAPACAK”

- Buradan iktidara sesleniyoruz. Buna da mı sessiz kalacaksınız? TBMM çatısı altında çalışan bir kadının öldürülmesini de mi görmezden geleceksiniz? Saliha için sessiz kalmayacağız. Bir kadının daha adı bir cinayet dosyasına yazılmasın diye susmayacağız. 6284 sayılı yasa uygulansın diye mücadele edeceğiz. ‘İstanbul Sözleşmesi yaşatır’ demeye devam edeceğiz ve biz kadınlar, bu karanlık düzeni değiştireceğiz. Kadınlar olmadan kurtuluş yok tek başına.

- İktidara ve içinden kadın çıkarılan Aile Bakanlığı’nın suskun bakanına sesleniyoruz. Kadınlar bu ülkede devrim yapacak. Özgür kadınların ülkesi CHP iktidarında kurulacak. Saliha Akkaş için, yaşam hakkı elinden alınan tüm kadınlar için adaletin suskunluğuna, erkek şiddetine, cezasızlığa, görmezden gelinen hayatlara karşı isyanımız var. Bu sessizliğe razı değiliz, bu düzeni kabul etmiyoruz. Hayatı savunmak için başkaldırıyoruz.”

TBMM ÖNÜNDE DE PROTESTO

CHP Kadın Kolları, Saliha Akkaş için TBMM Dikmen Kapısı önünde protesto düzenledi. CHP Kadın Kolları, İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe girmesi ve 6284 sayılı yasanın tam uygulanması için TBMM'yi derhal göreve çağırdı.

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:

- "Bizler bugün burada kadınların feryatlarını, kalın duvarların arkasında duymayanlara duyurmak için buradayız. Göz göre göre yaşanan, 'geliyorum' diyen kadın cinayetlerini önleyemeyen iktidara karşı başkaldırıyoruz! Dün, bu ülkenin yasalarının yapıldığı bu Meclis’te bizlerle birlikte görev yapan, mesai arkadaşımız Saliha Akkaş'ı kaybettik. Boşanmak istediği cani erkek tarafından, hakkında koruma kararı olmasına rağmen, vahşice katledildi. Göz göre göre gelen bir cinayetti bu!

- Dün Saliha'yı, önceki gün Sinem'i, ondan önce Ayşe Tokyaz'ı kaybettik... Bu yılın ilk 7 ayında 167 kadın, cani erkek şiddeti sonucu öldürüldü. 175 de şüpheli kadın ölümü yaşandı bu ülkede. 7 ayda 342 kadın! Şiddet geçeli çok oldu, artık kadın katliamı var bu ülkede! Kadınların çığlıklarının, iktidarın sert ve kalın duvarlarına çarpıp, yankılanıp kadınlara geri döndüğü ve katledildiği zamanlardayız. O çığlıkları duymayanlar, kadınların yaşam mücadelesini görmezden gelenlerdir! Ama buradayız! Kadınlar buradayız ve duyuyoruz o çığlıkları! Ve birbirimize kenetleniyoruz.

- Saliha, aldığı 40'tan fazla bıçak darbesine rağmen hayatta kalmak için saatlerce mücadele etti. Tıpkı çocuğunun gözleri önünde katledilen Meryem Çap gibi, tıpkı Şişli'de sokak ortasında öldürülen Bahar Aksu gibi. Hayata tutunmak isterken öldürülen tüm kadınlar gibi... Bu ülkede kadınlar yaşamak için direniyor! Tekrar söylüyoruz: Kadın cinayetleri politiktir! Kadın cinayetleri siyasi tercihlerin, suskunluğun, cezasızlığın ürünüdür! Kadınları, çocukları koruyamayanlar, bu halkın vicdanında da, sandığında da hesap verecek!

- O koltuklardan o bakanlar inecek, o saraylardan çıkacaksınız! Sizden hesap soracağız, hesap! Boşanmak isteyen kadınlar, hakkında koruma kararı olmasına rağmen korunamayan kadınlar katledilmeye devam ederken biz hayatlarımızdan, elimizden almaya çalıştığınız haklarımızdan vazgeçmiyoruz, vazgeçmeyeceğiz! TBMM, kendi çatısı altında görev yapan bir kamu çalışanını dahi koruyamıyorsa; kimi koruyacak? Hangi kadının yaşam hakkını savunacak? Siz TBMM çatısı altında çalışan bir kadının öldürülmesini dahi görmezden, duymazdan geliyorsunuz!

"KADININ ELİNDEN DEVLETİN GÜCÜNÜ, ARKASINDAN DA DEVLETİN KARARLILIĞINI ÇEKTİNİZ"

- Öyle ya; Size göre bu ülkede kadın cinayeti de yok! Sorun; sizin bunu kabul etmek istemeyen zihniyetinizde. İktidarınızda yaptığınız tek iyi şey İstanbul Sözleşmesini imzalamaktı. O gün bu meclisten oy birliği ile çıkan, o dönem grup başkanvekilimiz ve Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel'in 'İki elimizle kabul ettik' dediği İstanbul Sözleşmesi meclisin ve devletin yekpare kararlılığını, kadının arkasına, gücünü de eline vermişti. Kadın cinayetleri tarihin en düşük seviyelerindeydi. Seçim hesabıyla, yüzde 0.1'lik dahi oyu olmayanlara boyun eğdiniz İstanbul eğdiniz ve bir gece ansızın Sözleşmesi'nden çıktınız. Kadının elinden devletin gücünü, arkasından da devletin kararlılığını çektiniz. Kaderiyle baş başa, yapayalnız bıraktınız. Canilere cesaret verdiniz!

"KADINLARI KORUYUN, CİNAYETLERİ DURDURUN"

- Suskunluğunuz da onlara ayrıca cesaret veriyor. 'İstanbul Sözleşmesi yaşatırı söyleyebileceğimiz bir veri yok elimizde' diyebilen ve şu Mecliste görev yapan iktidarın kadın Milletvekillerine sesleniyoruz: İşte Saliha, size veri, dün Trabzon'da öldürülen Sinem, İstanbul'da öldürülen Ayşe.. İşte hepsi size veri! Bilgi belge arayanlara çok acı olan rakamları tekrar etmekten biz yorulduk, onların vicdanı duymadı, duymuyor! Ama biz Saliha için de, tüm katledilen kadınlar için de dün olduğu gibi bugün de sessiz kalmayacağız! Kulaklarını kapatsalar da onlara duyuracağız! Bir kadının daha adı bir cinayet dosyasına yazılmasın diye susmayacağız!

- 6284 sayılı yasa tam uygulansın diye mücadele edeceğiz! 'İstanbul Sözleşmesi yaşatır' demeye devam edeceğiz! Ve biz kadınlar, sizin bu karanlık düzeninizi değiştireceğiz! Kadınlar olmadan, tek başına kurtuluş yok! Ey iktidar! Ve iktidarın suskun aile bakanı! Devr-i iktidarınız tarihe kadın katliamıyla geçecek. Siz, sayın aile bakanı, kadınların kanlı feryadını duymayan bir bakan olarak ara sıra anımsanacaksınız. Sadece lafta ve geride bıraktığınız 'Şiddete Sıfır Tolerans' söyleminizi hatırlayın en azından! Derdiniz sadece nüfus artışı ya! Kadını yaşatmadan nasıl olacak? Kadınları koruyun, cinayetleri durdurun. Ya da Meclisten bile ölü kadın bedeninin çıktığı bugün derhal görevinizden istifa edin!

- Ülkemizde can güvenliği isteyen, haklarını korumaya çalışan tüm kadınlara sesleniyoruz: Kadınların korkusuzca arkasını kollamadan sokaklarda dolaşacağı, medeni kanunla tanınan haklarına göz dikilmeyeceği bir ülkeyi, bir Türkiye'yi biz kuracağız. İstanbul Sözleşmesini tekrar uygulamaya koyarak, kadınların eline devletin gücünü, arkasına devletin kararlılığını verdiğimiz bir Türkiye'de hep birlikte güvenle yaşayacağız. Saliha Akkaş için, yaşam hakkı elinden alınan tüm kadınlar için bunu yapacağız.

- İktidarın suskunluğuna, adaletin suskunluğuna, erkek şiddetine, cezasızlığa, görmezden gelinen hayatlara karşı isyanımız var! Bu sessizliğinize razı değiliz, bu bozuk düzeninizi kabul etmiyoruz! Hayatta kalmak için başkaldırıyoruz! Türkiye Büyük Millet Meclisini derhal göreve çağırıyoruz. 6284'ü, hala yürürlük maddesiyle geçerli olan İstanbul Sözleşmesini uygulamaya çağırıyoruz! Kaybedeceğimiz bir kadın daha yok!"

CHP
SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber