CHP'nin Aziz İhsan Aktaş iddianamesi ön raporu hazır

CHP’de kurulan “İddianame ekibi”, Aziz İhsan Aktaş iddianamesiyle ilgili ön bilgi raporunu hazırladı. Genel Başkan Özgür Özel’e sunulacak raporda, iddianameyle ilgili çok sayıda tespit yapıldı.

MAHİR BAĞIŞ / NEFES

CHP Genel Merkezi’nde belediyelere yönelik iddianameleri incelemek üzere bir süre önce oluşturulan ekip, çalışmalarına başladı.

CHP Genel Başkan Yardımcıları Gül Çiftçi ve Gökçe Gökçen ile Aydın Milletvekili Bülent Tezcan’dan oluşan ekip, Aziz İhsan Aktaş Suç Örgütü’yle ilgili iddianameye ilişkin ön raporunu tamamladı. Genel Başkan Özgür Özel’e sunulacak ön raporda şu tespitler yer aldı:

- Gizli tanık ifadeleri alınarak iddianamenin omurgası oluşturulmuştur. Zamanlaması, hedef aldığı isimler ve soruşturmanın seyri, bunun tesadüfi bir adli süreç olmadığını, merkezi bir siyasi operasyon olduğunu çok net şekilde göstermektedir.

- İddianamenin ana sütunu tanık beyanlarından oluşuyor. Beşiktaş Belediyesi eski Özel Kalem Müdürü Emirhan Akçadağ’ın adı 578 sayfalık metinde 113 kez geçmektedir. Aynı kişi beş ayrı defa ifadeye çağrılmış, her seferinde bir önceki ifadesinde hatırlamadığı bilgileri beyan etmiş. Burada itirafçının değil, iftiracının oluşumunu çok net görüyoruz.

“KANITLARDAN ÇOK VARSAYIM VE ÇIKARIM”

-Tanık beyanları incelendiğinde, çoğunlukla tanıkların doğrudan bilgiye değil duyumlara dayandığı göze çarpmaktadır. Birçok tanık ifadesinde ‘duydum’, ‘bildiğim kadarıyla’, ‘sanıyorum’, ‘anladım’ gibi kesinlik içermeyen, öznel çıkarım ifade eden ibareler kullanılmıştır. Nitekim iddianamedeki dil analizi, metinde ‘düşünüyorum’ kelimesinin 51 kez, ‘düşünülmektedir’ ifadesinin 31 kez, ‘duydum’ kelimesinin 33 kez, ‘duymuştum’ kelimesinin 12 kez, ‘duyduğu’ kelimesinin 12 kez ve ‘anlaşılmıştır’ ibaresinin tam 358 kez geçtiğini ortaya koymaktadır.

- Bu derece yoğun subjektif dil kullanımı, iddia olunan hususların nesnel kanıtlardan çok varsayımlara ve çıkarımlara dayandığını göstermektedir. İddianamenin en dikkat çekici bölümlerinden biri, bazı muhalif televizyon kanallarının belediyeler eliyle fonlandığı iddiasıdır.

BEŞİKTAŞ AŞEVİ OLAYI

-Savcılığın ‘suç unsuru’ olarak sunduğu bir başka örnek, Beşiktaş Belediyesi’nin aşevi hizmetidir. Rıza Akpolat’ın tutuklandığı gün verdiği ilk talimat, ‘aşevinin işleyişi aksamasın, ihtiyaç sahipleri mağdur edilmesin’ yönündedir. Buna rağmen iddianame, bu insani hizmeti bile suç konusu yapmıştır. Beşiktaş Belediyesi’nin aşevine gelen bağışların büyük bölümü ayni yardımlardan oluşur. Meyve, sebze, kuru gıda, et gibi… Bu sistemde para transferi bulunmaz.

“ALİCAN ABACI ÇELİŞKİSİ”

-Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcısı Alican Abacı tutuklanıyor ve cezaevine gönderiliyor. Aradan geçen süre zarfında kendisinden bazı ifadeler alınmaya çalışılıyor. Daha sonra eşi gözaltına alınıyor ve ifadesine başvuruluyor. Tam o esnada Alican Abacı itirafçı oluyor. Ancak iddianameye baktığımızda Abacı’nın eşinin dosyadan ismi adeta uçmuş. Burada çok açık bir tehdit ve o tehditle gelen bir kurgu görüyoruz. Alican Abacı’nın ifadeye çağrıldığı bilgisi iddianamede neden yok? Kendisi ifadesinde ne söyledi? Eşi gözaltına alındıktan sonra Abacı tehdit edildi mi? Bu soruların cevabı yok.

-İddianamede bazı ifadelerde tarih kısımları boş bırakılmış. Yani bir ifade alınmış ve şöyle denmiş: ‘….. tarihte şu kişiden şu kadar para aldım, başka bir kişiye verdim.’ Tarihi ne peki? O bilgi yok.

“AKP’Lİ OLUNCA TİCARİ FAALİYET, CHP’Lİ OLUNCA ÖRGÜT FAALİYETİ”

- İddianamenin hukuki mantığı başlı başına tutarsızdır. Aziz İhsan Aktaş ve çevresinin 2015–2016 yıllarında örgüt kurduğu, ancak suç işlemeye 2019 yerel seçimlerinden sonra başladığı ileri sürülmektedir. Bu, ceza hukuku açısından imkansız bir kurgudur.

- Suç örgütleri önce fiille, sonra örgütlenmeyle tanımlanır. Burada ise önce örgüt kurulmuş, sonra suç işlemek için “uygun siyasal iklimin” beklenmiş olduğu öne sürülmektedir. Daha da vahimi, Aktaş’ın geçmişte AKP’li belediyelerle yaptığı işler ‘ticari faaliyet’ sayılırken, CHP’li belediyelerle yaptığı işler ‘örgüt faaliyeti’ olarak nitelendirilmiştir.

GÜL ÇİFTÇİ: ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ

İddianameyle ilgili NEFES’e değerlendirmede bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi, “Bu iddianame halkın iradesini, sosyal belediyeciliği ve yerel demokrasiyi yargılamaya çalışıyor. Hukukun, siyasetin sopası haline getirilmesine asla izin vermeyeceğiz. Tüm belediye başkanlarımızın yanındayız, hepsinin masum olduğuna inanıyor ve biliyoruz” ifadelerini kullandı.

Aziz İhsan Aktaş CHP
SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber