DEM Parti'den Numan Kurtulmuş'a: Gerekeni yap artık
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, süreçle ilgili konuşurken TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'a çağrı yaptı: " Yapılması gerekeni yapsın, artık yetkilileri toplasın siyasi partiler de bu konuya dair istişarelerde bulunsun."
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin çağrısıyla başlayıp terör örgütü PKK'nın silah bırakma kararıyla boyutlanan süreçle ilgili konuştu.
"27 Şubat'ta Sayın Öcalan tarihi bir açıklama yaptı. Bir çağrıda bulundu. İçinde bazı maddeler içeren bir çağrıydı. Yine bunu defaatle söyledik burada. Akabinde ne oldu? 5-7 Mayıs tarihlerinde PKK'nin kongresini toplayarak silah bırakma ve fesih kararı aldığını hep birlikte öğrendik" diyen Doğan, şöyle devam etti:
- "Bu elbette barış ve demokratik toplum süreci olarak bizim adlandırdığımız süreci başka bir düzleme taşıdı. İvme kazandırdı. Sürecin başından beri biz yalnızca muhalefet partilerini bilgilendirmedik. Tüm bilgileri açık bir biçimde kamuoyuyla paylaşmayı da özellikle önem gösterdik ve dikkatle yapmaya çalıştık.
- Aynı zamanda iktidar blokuyla görüşmeler yaptığımızı söyledik ve bunu da kamuoyu ile paylaştık. Biz DEM Parti olarak bu sürecin takipçisiyiz. İvme kazanması için elimizden geleni fazlasıyla yapmaya devam ediyoruz. Bunun için çalışmalarımız hiçbir mazeret ve gerekçeye takılmadan sürüyor. Yani ne yaz tatili ne başka programlar bizim önceliğimiz.
- Bizim önceliğimiz barış ve demokratik toplum sürecinin bir an önce pratik göstergelerle hayata geçirdiğine ilişkin ivmeyi sağlayabilir. İmralı Heyetimiz her görüşme sonrası kamuoyuna yazılı ya da sözlü ihtiyaca göre açıklamalar yapıyor.
- Yani sürecin şeffaf bir şekilde ilerlemesi için DEM Parti olarak çok titiz davranmaya çalışıyoruz. Sahada da en çok gelen soru, 'peki ne olacak bundan sonra' soruları oluyor. Tekrar etmek ancak yeni bir şeyler olmuyor ya da herhangi bir şey yapılmıyor anlamına da gelmiyor.
- Şu anda bulunduğumuz durum, sürecin tarafları açısından kendi ritminde ilerlediğini gösteriyor. Yani sürecin tarafları açısından kendi ritminde ilerleyen bir durum olduğunu söyleyebiliriz. Herhangi bir tıkanıklık ya da kriz söz konusu değil.
- Çünkü durağanlık ya da pratik göstergelerin kamuoyu tarafında görünmüyor olması süreçle ilgili bir tıkanıklığın ya da krizin söz konusu olduğuna ilişkin bir algı yaratıyor.
'İÇERİDE BARIŞI SAVUNURKEN DIŞARIDA BAŞKA BİR ŞEYİ SAVUNAMAZSINIZ'
- Biz daha önce de burada ifade etmiştik, ne Kürt meselesi ne Türkiye'nin demokrasi sorunu Orta Doğu'da yaşanan bu konulardan bağımsız bir şekilde ele alınamaz dedik. Niye? Çünkü artık bölgesel bir sorundan bahsediyoruz ve bölgesel sorunlar, bölgesel gelişmelerden etkilenme ihtimalini payını her zaman bağrında taşır.
- Bizim Orta Doğu'ya yaklaşımımız da tıpkı Türkiye'deki sorunlara ve çatışmalı alanlara yaklaşımımızla aynı. Yani biz Orta Doğu'daki sorunların da diyalog ve siyasi müzakere yoluyla çözülmesi gerektiğini düşünüyoruz.
- Her tür bölgesel yayılmacılığa karşıyız biz. Her tür askeri güvenlikçi politikalarla hegemonik yaklaşımlar kurulmasına karşıyız biz zaten. Bu bizim açık perspektifimiz. İran-İsrail arasında karşılıklı gerilim her geçen gün yükseliyor.
- Hepimiz bir yandan tabi oradaki gelişmeleri takip ediyoruz. Bu ortamda çatışmaların varacağı yeri ve akıbetini kestirmek de çok zor. Hızla ne yapılmalı? Demokratik siyaset alanı güçlendirilmeli, demokratik gelişmelere hız verilmeli ve buranın çözümünün anahtarının yani çatışmasızlığın, savaş mahallenin son bulmasının anahtarının da işte güçlendirilecek demokraside olduğunu, siyasi diyalog ve müzakere kanallarının açılmasında olduğunu tekrar ediyoruz.
- Bu çağrımızı yineliyoruz. İçeride barışı savunurken dışarıda başka bir şeyi savunamazsınız, savunmamalısınız. İçeride de dışarıda da her yerde barış ve demokratik siyaset diyoruz.
- Türkiye bir yandan kendi hiç barışını sağlamaya konsantre olmalı, öte yandan dışarıda da barışçı politikalara katkı sunmalı siyasi diyalog ve müzakere kanallarının açılması konusunda da aktif bir dış politika izlemeli.
KURTULMUŞ: GEREKENİ YAP ARTIK
- Şimdi bir başka konu da 'komisyonla ilgili gelişme var mı' diye soracaksınız. Biz bu konudaki çağrımıza yineliyoruz tabii, bir komisyon kurulmasının neden buna ihtiyaç duyulduğunun gerekliliğini defalarca anlattık.
- Ancak şöyle bir şey de söyledik, Meclis Başkanı bir inisiyatif almalı. Bu inisiyatifle parti yetkililerini, genel başkanları, genel başkanları ya da partilerin ilgili yetkililerini toplayarak komisyonun usulüne ve esasına ilişkin birtakım görüşmeler yapabilir ve bunu da kamuoyu ile paylaşabilir.
- Son olarak Sayın Kurtulmuş'un yaptığı açıklamayı ve komisyonla ilgili yapıcı tutumunu tabii ki memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak bugün buraya gelmeden önce tekrar bir baktık ki biz aylar önce epey de zaman olmuş bu kürsüden yine bir Merkez Yürütme Kurulu sonrası yaptığımız açıklamada tam olarak şöyle diyoruz, 'Sözün ötesine geçmek gerekiyor.'
- Evet, iyi niyetli açıklamalara ihtiyacımız var. Evet, olumlu şeyler duymaya ihtiyacımız var. Yeni bir şeyler söylenmesine çok hasret kalmış topraklardan bahsediyoruz. Ancak yeni bir şeyler söylemek yetmiyor. Yeni bir şeyler de yapmak gerekiyor.
- Çünkü söylemi destekleyici, pratik göstergeye toplumun ihtiyacı var. Demokrasi alanını, demokratikleşme alanını genişlediğini görmeye toplumun ihtiyacı var. O yüzden diyoruz ki biz, 'Bu komisyon beklentisi sahada sanıldığından çok daha büyük bir ciddiyetle takip ediliyor.'
- Bir an önce Sayın Kurtulmuş yapılması gerekeni yapsın, artık yetkilileri toplasın siyasi partiler de bu konuya dair istişarelerde bulunsun. Tekrar ediyoruz. Bizim komisyonun çalışma usulü ve esaslarına ilişkin de tüm önerilerimiz hazır. Bu konudaki taslağımız hazır."