Dert yandı: Pahalılık işlerimizi artırdı ama...

Artvin’de 24 yıldır ayakkabı tamirciliği yapan Halit Beken, hayat pahalılığı yüzünden işlerinin arttığını ancak bununla birlikte maliyetlerinin de katlandığını söyledi: "Ayakkabı eskiden 200–300 liraydı, şimdi 2–3–5 bin lira. Pahalılıktan dolayı işlerimiz artıyor ama bizim giderlerimiz de arttı. Elektrik yüzde 100 zamlandı."

Türkiye’de ayakkabı tamirciliği hazır giyim ve hızlı tüketimin etkisiyle azalırken, ustaların yaş ortalamasının yükselmesi mesleğin yok olma riskini artırıyor. Ekonomik kriz tamire olan ilgiyi artırsa da yükselen maliyetler ustaları zorlamaya devam ediyor.

Artvin’de ise genç bir usta, babası ile ayakkabı tamirciliği mesleğini sürdürerek bu geleneği yaşatıyor ve artan talebi karşılıyor.

Artvin Sarıbudak köyünden Halit Beken, 24 yıldır ayakkabı tamirciliğini yaptığını vurgulayarak şunları söyledi:

"Eskiden tamir bugünkü şartlara göre çok daha zordu. Mesela eskiden ayakkabılara odun çivisi kullanırdık. Bugün daha farklı, suya ve sıcağa dayanıklı yapıştırıcılarımız var. Her şey gün geçtikçe modernleşiyor ama iş eskiye göre azalmış durumda. Herkes hazırdan para istiyor. Gençlerimiz mesleklerden çok uzak.

Bir işçinin bugünkü şartlarda aylık 50 bin lira gideri var. İşverenin bunu verebilmesi için ona 100 bin lira kazandırması lazım. Yüksekokul mezunuyum ama bir yerde iş bulamadım.

Dayımdan gördüm, geçinebilmek için bu işe yöneldim. Memnun muyum? Değilim. Çünkü benim emsalim, okuldan arkadaşlarım bir yerde müdür olmuş. Hafta sonu tatili var, akşam 5’ten sonra evine gidiyor, benden fazla maaş alıyor."

'PAHALILIKTAN DOLAYI İŞLERİMİZ ARTIYOR AMA BİZİM GİDERLERİMİZ DE ARTTI'

Son dönemde ayakkabı tamirinde artış olduğunu belirten Beken, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Tamirde artış var. Pahalılık yüzünden insanlar yeni ayakkabı alamıyor. Ayakkabı eskiden 200–300 liraydı, şimdi 2–3–5 bin lira. Pahalılıktan dolayı işlerimiz artıyor ama bizim giderlerimiz de arttı. Elektrik yüzde 100 zamlandı.

Tamir malzemeleri yüzde 200 zamlandı. Sigorta, eleman, vergi derken giderimiz çok yükseldi. Geçen sene muhasebe 750 liraydı, bu sene bin 500 lira. Bizim hiçbir kazancımız yüzde 100 artmadı. Bu işte güven çok önemlidir.

Dükkânı, parayı birbirimize emanet ediyoruz. Güzel meslektir ama oğlum mesela okulu bitirdi, üniversiteye gidemedi. Arkadaşına bakıyor; babasının tanıdığını bulmuş, resmi daireye girmiş. Benim oğlum ise burada eline ilaç alıp yapıştırıcı sürüyor.

Gururunun kırıldığını anlıyorum ama 'Ne yapayım oğlum, bizim tanıdığımız yok. Bu işe devam edeceksin' diyorum. Bizim kaderimiz çalışarak kazanmak."

'BU İŞİ SEVİYORUM'

Babası ile birlikte çalışan Emirhan Beken ise şunları ifade etti:

"Profesyonel olarak 4–5 yıldır yapıyorum. İlkokuldan beri babamdan görerek kendimi geliştirdim. Babamdan öğrendim, yavaş yavaş dükkânı bana bırakmaya başladı. Severek yapıyorum, kendi işim olduğu için şartlar da iyi.

El becerim iyi, görerek kendimi geliştirdim. Severek devam ediyorum. Şimdiki gençler gezmeye ve hazır para harcamaya daha çok önem veriyor.

Ben ise dükkânı daha da geliştirmek, daha sistemli çalışmak istiyorum. Bu işi seviyorum ve iyi yerlere gelmek istiyorum. Ayakkabı alamayan insanlar var, durumları yok. Bu yüzden tamire yöneliyorlar."

SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber