Dervişoğlu: Kimse 'Öcalan'a özgürlük' hayaline kapılmasın

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, İmralı heyetinin Erdoğan'ın ardından Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile de görüşeceğinin açıklandığı çözüm sürecine dair açıklamalarda bulundu.

NOW TV'ye konuşan Dervişoğlu, bu memleketin evlatlarının terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'ın milletin içine salınmasına rıza göstermediğini söyledi.

"NEYE MÂL OLACAĞI DOĞRU HESAPLANMALI"

Türkiye'nin doğrudan doğruya milli varlığı üzerinden oyun oynanan bir ülke konumunda olduğunu öne süren Dervişoğlu, "Terör ve terörizm birbirinden farklı şeylerdir. Terör münferiden de yapılabilir ama terörizm bir amaca matuftur. Türkiye'nin başına yarım asırdan beri bela olmuş ve geçmişi olan bir terör kalkışmasının neye mal olacağının hesabının doğru yapılması lazım, ne istendiğine bakılması lazım" diye konuştu.

"VATANIN BÜTÜNLÜĞÜNE KALKIŞMA"

Dervişoğlu, Türk milletinin beraberliğinin dağıtılmasının hedeflendiğini iddia ederek, "Terörizm bir amaca matuftur, münferit terörist hadiseler gibi görülemez, değerlendirilemez. Bunun bir hedefi vardır. Bu hedef, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin üniter yapısına zarar vermek hedefidir. Bu, Türk vatanının bütünlüğüne karşı bir kalkışmadır" ifadelerini kullandı.

"BU İŞLER O KADAR KOLAY DEĞİL"

Hiçbir hukuki kararın sonsuz olmadığını, alınan her kararın değiştirilebileceğini dile getiren Dervişoğlu, şöyle devam etti:

- İmralı'daki cani başı görülüyor ve anlaşılıyor hatta bu ülkeyi yönetenler tarafından itiraf ediliyor ki hala önder vasfını muhafaza ediyor. Demek ki örgütünü de yönetmeye devam ediyor. Almış olduğu ağırlaştırılmış müebbet hapisten sonra işlemiş olduğu bütün suçlar da kendisini bundan sonra bağlayacaktır.

- Dolayısıyla hiç kimse çıkıp da 'Umut hakkı yaratacağız, fiziki özgürlük sağlayacağız' hayaline kapılmasın, bu işler o kadar kolay değildir.

"MUHALEFET ORTAK BİR DİL GELİŞTİRSİN"

Dervişoğlu ayrıca cumhurbaşkanı seçimlerinde ortak aday tartışmalarına ilişkin bir soruyu ise şöyle cevapladı:

- Ben en başından beri diyorum ki siyasetin kişiselleştirilmesine karşıyım. Ben, 'Kim cumhurbaşkanı adayı olacak?' derdine düşmüş biri değilim. Ben, 'Milletin hali ne olacak? Onun derdini ve kaygısını yaşayan bir kişiyim ama iş oraya gidince tartışılmaması icap eden konuları tartışıyor, iktidarın oluşturduğu yapay gündem bataklığına da dolayısıyla düşürülüyor.

- En önemli mesele bu sistem değil mi? Bu sistemle ilgili muhalefet ortak bir dil geliştirsin, bütünleşik muhalefet anlayışı sergilesin, Türkiye'nin temel sorunlarına karşı ortak bir eylem ve söylem birliğinde bulunsun.