Dünya Bankası, özel yatırımcılarla düzenli kredi paylaşımına başlayacak

Dünya Bankası’na bağlı Uluslararası Finans Kurumu (IFC), gelişmekte olan ülkelerdeki şirketlere verdiği kredilerden oluşan 500 milyon dolarlık bir portföyü özel yatırımcılara sundu. Bu adım, Dünya Bankası’nın sermayesini özel yatırımlarla güçlendirme planının ilk denemesi olarak değerlendiriliyor.

Dünya Bankası Başkanı Ajay Banga, bu tür işlemlerin tek seferlik olmayacağını belirterek, “Bunu düzenli bir ritimle yapmayı planlıyorum. Büyük özel sermaye havuzlarının, özellikle emeklilik fonları ve sigorta şirketlerinin tekrar tekrar gelmesini istiyoruz” dedi.

ABD ve Birleşik Krallık gibi en büyük hissedar ülkelerin dış yardım fonlarını son dönemde azaltması, Dünya Bankası’nı daha fazla özel sermaye çekmeye yönlendirdi.

Banga, IFC’nin ilk teminatlı kredi ürününün amacının “bilançodaki riski azaltmak değil, özel sektörün daha fazla katılımını teşvik etmek” olduğunu vurguladı.

Gelişmekte olan ülkelerde altyapı ve proje kredilerinin tek başına büyük yatırım fonları için cazip ölçekte olmadığını belirten Banga, kalkınma bankalarının bu kredileri paketleyerek yatırımcıya sunmasının kritik önem taşıdığını söyledi.

KREDİLERİN DETAYLARI

Moody’s’in ön satış raporuna göre, portföyde 57 farklı borçlu yer alıyor. Türkiye, Meksika, Brezilya, Bangladeş ve Mısır portföyün yaklaşık yüzde 42’sini oluşturuyor.

En üst dilimdeki yatırımcılar, üç aylık SOFR oranının üzerine 1,3 puan getiri elde edecek. İşlem, bankalar, varlık yönetim şirketleri ve sigorta gruplarından yoğun ilgi gördü.

Dünya Bankası’nın kamuya yönelik kredilerini aynı yöntemle paketlemesinin zor olduğunu belirten Banga, bu tür kredilerin genellikle “ayrıcalıklı alacaklı” statüsüne sahip olduğunu ve özel yatırımcıların bu statünün zedelenmesinden endişe duyabileceğini söyledi.

Banga, gelecekte farklı kalkınma bankalarıyla ortak havuzlar oluşturulabileceğini, ancak şartların standartlaştırılması gerektiğini ifade etti.

KAYNAK ÇEŞİTLENDİRME ÇABASI

Banga, finansal mühendisliğin yeni kaynak yaratma çabalarının bir parçası olduğunu vurgularken, Dünya Bankası’nın hâlen bağışçılardan ek sermaye talep etmeye devam edeceğini söyledi. Uluslararası Kalkınma Birliği (IDA), geçtiğimiz yıl 24 milyar dolarlık yeni taahhüt toplamıştı.

Ancak Banga, Batılı ülkelerin yaşlanan nüfus, savunma harcamaları ve bütçe kısıtları nedeniyle kalkınma bankalarına daha az kaynak ayırabileceğine dikkat çekti. Banga, “Sermaye istemekten çekinmiyorum ama umudun bir strateji olduğuna inanmıyorum” dedi.