Dünyanın en büyük açlık krizi: 375 bin kişi ölümün eşiğinde
BM destekli gözlem kuruluşu IPC, iç savaşın sürdüğü ve dünyanın en büyük gıda krizinin yaşandığı Sudan’da 375 bin kişinin açlıktan ölümün eşiğinde...
Sudan’da ordu ile paramiliter güç Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) arasındaki 2023’ten beri devam eden çatışmalar, dünyanın en büyük insani felaketlerinden birine yol açtı.
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından desteklenen gözlem kuruluşu
Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması’nın (IPC) son raporu,
ülkedeki açlık krizinin daha da derinleştiğini ortaya koydu. Rapora
göre Darfur ve Kordofan’ın bazı kesimlerin kıtlık başladı. Dünyanın
en büyük gıda krizinin yaşandığı Sudan’da 21 milyondan fazla
kişinin yüksek düzeyde akut gıda güvensizliği ile karşı karşıya
olduğu belirtildi.
Rapora göre ülkede Eylül ayı içerisinde nüfusun yüzde 45’ine denk
gelen yaklaşık 21.2 milyon kişi, IPC’nin 3. seviyesi olarak
tanımlanan "kronik gıda ve geçim krizi" ile karşı karşıya kaldı.
Bunlar arasında 6.3 milyon kişi, 4. seviye olarak belirlenen "acil
insani durum" kategorisinde, 375 bin kişi ise açlıktan ölümün
eşiğinde olduklarına işaret eden ve kıtlığın en şiddetli seviyesi
olarak kategorize edilen 5. seviyesindeki "insani felaket"
kategorisinde yer aldı.
Raporda, Darfur bölgesindeki El-Faşir kentinde ve Güney Kordofan
eyaletindeki Kadugli şehrinde kıtlık tespit edildiği vurgulandı.
Raporda ayrıca son aylarda çatışmaların yoğunlaştığı Darfur ve
Kordofan’daki 20 bölgenin de kıtlık riski altında olduğu
belirtildi. El-Faşir ve Kadugli’de geçim kaynaklarının tamamen
çöktüğü, açlığın ve son derece yüksek düzeyde yetersiz beslenmenin
yaygınlaştığı ve ölümlerin arttığı vurgulandı.
Sivillere yönelik katliamlarla gündeme gelen Hızlı Destek
Kuvvetleri’nin (RSF), 500 günden uzun süren bir kuşatmanın ardından
geçtiğimiz hafta Kuzey Darfur eyaletinin başkenti El-Faşir’i ele
geçirmesinin ardından Birleşmiş Milletler (BM), aralarında insani
yardım çalışanlarının da bulunduğu yüzlerce sivilin öldürüldüğünü,
çok sayıda kişinin de barikatların arkasında mahsur kaldığını
duyurdu.
Halen tamamen abluka altında olan ve gıda, ilaç ve yardım malzemelerinin engellendiği El-Faşir’den geçtiğimiz yılın Ekim ayından bu yana 71 bin kişinin kaçtığı ve bu kişilerin yol boyunca katliam, kaçırma ve cinsel şiddete maruz kaldıkları kaydedildi. Kuşatma boyunca on binlerce kişinin gıda ve temel ihtiyaçlara erişiminin mümkün olmadığı El-Faşir’de iletişim altyapısının zayıf olması nedeniyle şehrin RSF tarafından ele geçirilmesi sonrasında yaşanan şiddetin boyutları halen net olarak bilinmiyor.
Güney Kordofan eyaletinin yönetim merkezi Kadugli de aylardır RSF kuşatması altında ve on binlerce kişi mahsur durumda bulunuyor. RSF, Sudan ordusundan daha fazla toprak ele geçirebilmek adına kuşatmayı sürdürüyor.
Sudan ordusunun bu yıl başkent Hartum’u geri almasının ardından
RSF, ülkenin batısındaki Darfur bölgesine ve ülkenin merkezine
giden ikmal hatlarını güvence altına almak üzere Kordofan’a
yöneldi.
BM destekli kuruluş, daha önce Sudan’da 5 bölgede kıtlık ilan
etmiş, bunlardan 3’ü RSF’nin ilerlemesiyle boşalan El-Faşir
yakınlarındaki büyük mülteci kamplarında tespit edilmişti. Diğer 2
bölge ise Güney ve Batı Kordofan eyaletlerinin bazı kısımlarında
yer alırken, bu bölgeler de daha sonra RSF’nin kontrolüne geçmişti.
Raporda ayrıca El-Faşir yakınlarındaki Tawila, Melit ve Tawisha’nın
da kıtlık riski altında olduğu uyarısında bulunuldu.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Darfur’un batısında Sudan
ordusuna ait son kale olan El-Faşir’in RSF tarafından ele
geçirildiği süreçte savaş suçları işlendiğinden şüphe edildiğini
duyurdu. UCM Savcılığı tarafından yapılan açıklamada, El-Faşir’den
gelen toplu katliam, tecavüz ve diğer suçlara ilişkin iddiaların
"derin bir endişe ve alarma" neden olduğu ifade edildi. Açıklamada,
"Devam eden soruşturma kapsamında El-Faşir’de işlendiği iddia
edilen suçlarla ilgili delillerin muhafaza edilmesi ve toplanması
için hızlı adımlar atılmaktadır. Bu deliller, gelecekteki
kovuşturmalarda kullanılacaktır" denildi.
Nisan 2023’ten beri devam eden savaş, Sudan’ı paramparça etmiş
durumda. Birleşmiş Milletler verilerine göre savaşta 40 binden
fazla kişi hayatını kaybetti. Çatışmalar 14 milyondan fazla kişiyi
yerinden ederken, salgın hastalıkları da körükledi.
Sudan’da eski Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir’in 2019’da devrilmesinin
ardından geçici hükümet olarak sivil ve askeri gruplardan oluşan
bir konsey kurulmuş ve Ağustos 2019’da başbakanlığa Abdullah Hamduk
getirilmişti. Ancak Hamduk, 2021 yılı Ekim ayında ordu ve RSF
güçleri tarafından gerçekleştirilen ortak bir darbeyle görevden
alınmıştı. Darbenin ardından ağır ekonomik şartlar nedeniyle
protestolar patlak vermiş ve ordu ile RSF arasında gerginlikler
yaşanmıştı. Ordu ve RSF arasındaki güç mücadelesi sonucu 15 Nisan
2023’te iki taraf arasında çatışmalar başlamıştı.