En anlamlı doğum günü hediyesi
Sakarya'da yaşayan 42 yaşındaki Deniz Ağca, eşinin verdiği anlamlı doğum günü hediyesiyle hayata tutundu. Diyabet ve hipertansiyona bağlı olarak böbrekleri iflas eden Ağca’ya, 20 yıllık eşi - polis memuru eşi İsmail Ağca böbreğini bağışladı.
Sakarya'da 16 yıl önce hamileliği sırasında diyabet teşhisi konulan iki çocuk annesi Deniz Ağca, yıllar içinde hipertansiyon, görmede azalma ve kilo problemleriyle mücadele etti. Tüp mide ve katarakt ameliyatları geçirdi.
Ancak takipleri yapılırken bir kontrolde, böbreklerinin artık tamamen iflas ettiği anlaşılan Deniz Ağca için böbrek nakli gerekliliği ortaya çıktı.
HAMİLELİKTE BAŞLAYAN SAĞLIK SORUNLARI BÖBREK YETMEZLİĞİNE DÖNÜŞTÜ
Deniz Ağca yaşadıklarını şu cümlelerle aktardı:
"Hamile kaldığımda diyabet tanısı kondu. O günden beri insülin kullanıyorum. Zaten annemde, ablamda ve abimde de vardı; yani genetik bir durumdu.
Doğumdan sonra da insülin kullanmaya devam ettim. Ancak uzun yıllar devam eden kilo problemim de vardı ve bu nedenle iki yıl önce tüp mide ameliyatı olmaya karar verdim.
Ameliyat sonrası 30 kilo verdim ve diyabetim kontrol altına alındı. Ama herhalde genetik kaynaklı olduğu için tamamen geçmedi; sadece değerlerim düşüktü.”
Zamanla görme problemleri yaşamaya başlayan Ağca, “Gözlerim de bulanık görme başladı. Doktora gittiğimde katarakt olduğunu öğrendim. Ameliyat oldum, ardından kanamalar başladı. Gözlerime lazer tedavileri uygulandı. Bu arada göz dibi muayenesi yapan doktorum tansiyonumu düzenli kontrol etmemi önerdi. Eve gidip ölçtüğümde 19 çıkınca çok şaşırdım. Çünkü hiçbir belirtim yoktu, ağrım da yoktu. Vücudumdan başka hiçbir sinyal almamıştım.”
‘DİYALİZLE TANIŞMAM, HER ŞEYİN DEĞİŞTİĞİ ANDI’
Yükselen tansiyonun ardından yapılan tetkikler, Deniz Ağca’nın böbreklerinin artık görevini yapamadığını ortaya koydu. Yaşadığı şaşkınlığı ve bu sürecin kendisinde yarattığı etkiyi şu sözlerle aktardı:
“Dahiliyeye gittim. Doktor sonuçlara baktıktan sonra, ‘Senin böbreklerin iflas etmiş. Nakil olman gerekli ’dedi. Dünyam başıma yıkıldı. Çünkü bugüne kadar hiç böbrek ağrım olmamıştı ve idrarımı yapabildiğim için iyiyim sanıyordum.
Bu süreçte diyalize başlamam gerekti. Yaklaşık iki ay boyunca haftada üç gün, dörder saat diyalize girdim."
‘EŞİM DOĞUM GÜNÜ HEDİYEM OLARAK BÖBREĞİNİ VERDİ’
Nakil gerektiği söylendiğinde ise aklından geçen ilk cümle, onu hayata bağlayacak bir gelişmenin kapısını aralayan Deniz Ağca, duygularını şöyle aktardı:
“Bana böbrek nakli olmam gerektiğini söylediklerinde aklıma gelen tek şey; ‘Ben kimseye, bana böbreğini ver diyemem ’olmuştu. Eşim bu sözümü telefonda konuşurken duymuş. ‘Senin böbrek aramana gerek yok. Ben sana doğum günü hediyesi olarak böbreğimi veririm” dedi.
‘VERİCİ OLMANIN İŞİMİ ETKİLEMEYECEĞİNİ ÖĞRENİNCE İÇİM RAHATLADI’
Deniz Ağca’nın eşi, polis memuru İsmail Ağca, eşinin böbrek yetmezliği haberini aldığında yaşadığı duyguları ve verici olma kararını şu sözlerle anlattı:
“Eşim, ‘Ben kimden böbrek alacağım? ’dediğinde içimden dedim ki: ‘Hiç canını sıkma, ben bağış yaparım sana. ’Onun üzülmesini istemedim. Tahlil ve tetkik sürecimiz başladı, doku uyumlarımız da uygun çıkınca kesin kararımı verdim.”
Ağca, bu karar öncesinde aklındaki en büyük sorunun mesleğini etkileyip etkilemeyeceği olduğunu ifade ederek sözlerine şöyle devam etti:
“İşimi etkiler mi diye kaygılarım vardı. Hocalarımız, herhangi bir kısıtlama olmayacağını, görevime devam edebileceğimi söyledi. Bu güvenceyle rahatladım. Ayrıca nakil sürecinde herhangi bir ücret ödemediğimizi, her şeyin devlet tarafından karşılandığını öğrenince içimiz daha da rahatladı.”