Enflasyon rakamları faiz senaryolarını değiştirdi

Bugün açıklanan enflasyon rakamlarının beklentilerin altında gelmesi ile birlikte ekonomistler de faiz indirimlerinin hızlanıp hızlanmayacağını tartışmaya başladı.

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) bugün açıkladığı rakamlara göre temmuzda tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık yüzde 33,52, aylık yüzde 2,06 arttı. Ekonomistlerin temmuz ayı için ortalama enflasyon tahmini, AA Finans anketinde aylık yüzde 2,34, yıllık yüzde 33,90, Reuters anketinde aylık yüzde 2,4, yıllık yüzde 34 olmuştu.

Enflasyon verileri beklentilerin altında gelince, ekonomistler geçen ay yeniden başlayan faiz indirimi döngüsünün önümüzdeki süreçte tahmin edilenden daha hızlı gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini sorgulamaya başladı.

KRİTİK ENFLASYON RAPORU İZLENECEK

Merkez Bankası bu ay Para Politikası Kurulu bu ay faizle ilgili bir toplantı gerçekleştirmeyecek. Ancak önümüzdeki hafta, yıl sonu tahminlerini de içeren bir enflasyon raporunu açıklayacak.

Merkez'in bu yıl sonu için orta noktası yüzde 24 üst bandı yüzde 29 olan tahmininde belirgin değişim beklenmiyor.

'AĞUSTOSTA İYİLEŞME İNDİRİM BEKLENTİLERİNİ ARTIRIR'

Ekonomist Haluk Bürümcekçi, "Bundan sonraki ilk PPK toplantısı 11 Eylül'de gerçekleşirken, bu toplantıya kadar bankanın bir enflasyon verisi (ağustos) daha görme ve eylül enflasyonu için ilk izlenimini oluşturma imkanı olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

Bürümçekçi, "Ağustos TÜFE gerçekleşmesinin ana eğilimde iyileşmeye işaret etmesi durumunda faiz indirimlerine 300 baz puan ile devam etme olasılığı yükselebilir. Bu durumda, yıl sonu için yüzde 36 seviyesinde olan politika faizi tahminimizde risklerin aşağı yöne dönebileceğini düşünüyoruz" dedi.

ING'DEN FAİZ TAHMİNİ

ING Bank Başekonomisti Muhammet Mercan da enflasyon rakamları ile ilgili bir araştırma notu kaleme aldı.

Mercan, herhangi bir dış şok yaşanmazsa yıl sonunda enflasyonun yüzde 30’un altına düşmesini ve politika faizinin yüzde 35 seviyesinde olmasını beklediklerini söyledi.

Raporda Ekrem İmamoğlu operasyonunun piyasalara etkisinin sınırlı kaldığı belirtilerek şu ifadelere yer verildi:

- Mart ayındaki piyasa oynaklığı döneminin ardından döviz kurundaki gelişmeler ve enflasyon beklentilerindeki geçici zayıflama, çekirdek ve temel enflasyon eğilimleri üzerinde baskı oluşturdu. Ancak bu etkinin sınırlı kaldığı görülüyor. Bunun başlıca nedeni ekonomik aktivitedeki yavaşlama ve sıkı para politikasıyla (faiz artırımları yoluyla) Türk lirası varlıklara olan ilginin yeniden artması.

- Temmuz ayında enflasyon göstergeleri, hükümet tarafından uygulanan fiyat artışları ve otomatik vergi ayarlamalarının etkilerini yansıttı. Ancak bu etkilerin geçici olması bekleniyor; temel enflasyon eğiliminin önümüzdeki dönemde düşüşünü sürdürmesi öngörülüyor.

- Yılın geri kalanında döviz kuru, ücretler, regüle edilen fiyatlar ya da emtia piyasalarında beklenmeyen bir bozulma yaşanmadığı sürece, 2025 sonuna kadar yıllık enflasyonun yüzde 30’un altına gerilemesini bekliyoruz. Bu görünüm doğrultusunda, yıl sonu politika faizi tahminimiz yüzde 35 seviyesindedir.