Erdoğan: PKK ile pazarlık yapmadık, daha güzel şeyler olacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın günlerdir 'tarihi olacak' diye anons edilen konuşmasını yaptı. Erdoğan, PKK tarafından başlatılan silah bırakma süreciyle ilgili "Terörsüz Türkiye projesi bir müzakerenin, bir pazarlığın neticesi değil" dedi. "Kimsenin aklında soru işareti olmasın" diye de ekledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP'de geleneksel bir hale gelen Kızılcahamam kampının 32.'sinin açılışında konuştu.

PKK tarafından dün başlatılan silah bırakma süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, terör örgütüyle herhangi bir müzakerenin, pazarlığın söz konusu olmadığını söyledi.

Ekim 2024'te DEM sıralarına gidip milletvekilleriyle tokalaşarak bir anlamda süreci başlatan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve kendisine yöneltilen eleştirilere yanıt verirken şunları kayda geçirdi:

- "Son dönemde takip ettiğimiz terörsüz Türkiye projesi, açık söylüyorum bir müzakerenin, bir pazarlığın neticesi değil. Onun için başından beri çok dikkatliydik.

- Bugün daha da dikkatliyiz. Kanı durduracak, annelerin gözyaşını dindirecek, kardeşliği güçlendirecek gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Ancak şundan emin olsun herkes. Türkiye Cumhuriyeti devletinin onurunu, gururunu çiğnetmeyiz. Türkiye'nin başını öne asla eğdirtmeyiz.

'KİMSE SORGULAMASIN'

MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin ve kadrosunun Türkiye aşkını sorgulamak takdir edersiniz ki kimsenin haddi değildir. Şahsımın ve işte burada olanlar ve olmayanlarla birlikte AK Kadronun milliyetçiliğini, vatanseverliğini ve Türkiye aşkını kimse sorgulayamaz. Kimsenin haddi de değildir, hakkı da değildir."

'ACI HATIRALARI GERİDE BIRAKMAK KOLAY OLMAYACAK, BİLİYORUM'

Erdoğan, konuşmasında şehit ailelerine de seslendi. "Acıları aşmak biliyorum, kolay olmayacak. Acı hatıraları geride bırakmak elbet kolay olmayacak. Kayıplarımız geri gelmeyecek. Ama gençlerimiz hayatının baharında Allah'ın izniyle aramızdan ayrılmayacak" deyip şöyle devam etti:

- "Şehit anaları, şehit babaları, ellerinizden öpüyorum. Hiç kimse şehitlerimizin aziz hatırasına el uzatamaz. Onların mirasına leke süremez. Gazi kardeşlerim müsterih olun. Fedakarlığınız taçlanacak. Her birine minnettarız ve onların hatıralarını asla çiğnetmeyeceğiz."

'DAHA GÜZEL ŞEYLER OLACAK'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, süreçle ilgil Meclis'te kurulması beklenen komisyona da ayrıca parantez açtı. Bu süre zarfında DEM heyetiyle gerçekleştirdiği görüşmelere değinerek "Beraber bu yürüyüş için neler yapabiliriz, bunları konuştuk. Demek oluyormuş, daha güzel şeyler olacak. İnşallah mümkün olan en geniş katılımla yapıcı ve kolaylaştırıcı bir yaklaşımla Meclis'in de bu süreci desteklemesini temenni ediyorum" ifadesini kullandı.

Buradaki "Daha güzel şeyler olacak" vurgusu ve devamındaki "Biz AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve DEM... Biz en azından üçlü olarak bu yolu yürümeye karar verdik. Derdimiz var, dertliyiz. El ele verdiğimize göre Allah'ın izniyle biz bu engelleri aşarız" sözleri dikkati çekti.

Erdoğan'ın, AKP Sözcüsü Ömer Çelik başta olmak üzere iktidar kanadının günlerdir 'tarihi olacak' diye anons ettiği konuşmasında satır başları şöyle:

"Dava ve yol arkadaşım, aynı zamanda danışmanım Yiğit Bulut Hakk'ın rahmetine kavuştu. Biz bugün burada olduğumuz için merasime katılamıyoruz ancak teşkilatımız merasime katılacak. Ağır bir rahatsızlık geçirdi. Kendisini ziyaret ettiğimde gerçekten ağır bir durumdaydı. Ama biz hep şunu söylüyoruz. Kaderin üstünde bir kader var.

Rabbim taksiratını hasenata tebdil etsin. Mekanı cennet olsun.

Malumunuz altı gün önce 12 vatan evladını, 12 kahramanı şehit verdik. Milletçe yüreğimiz dağlandı. Konuşmamın hemen başında bir kez daha Pençe Kilit bölgesindeki arama faaliyeti sırasında metan gazına maruz kalan şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Onlar Rabbimizin nezdinde şehitlik makamıyla şereflendirildiler. Hepsinden Allah razı olsun.

'PARTİ İÇİN ÖNEMLİ HUSUSLARI KONUŞACAĞIZ'

Değerli yol ve dava arkadaşlarım. Türk siyasetinde bir marka haline gelen istişare toplantımızın bugün 32.'sini gerçekleştiriyoruz. Milletin gücüyle sınırlarımızı aşan liderlik temalı bir toplantı. Güvenlikten kalkınmaya, ekonomiden siyasete farklı başlıklarda istişareler olacak.

Partimiz ve geleceğimiz açısından önemli olacak hususları da iki gün boyunca mütalaa edeceğiz.

'Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin' emrini kendimize rehber edindik. Her zaman daha etkin ve verimli çalışmanın gayretinde olduk. Farklı fikirleri zenginlik bildik, yapıcı eleştiriyi bir fener olarak gördük. Sizlerden gönlünüzden ve zihninizden geçenleri açık yüreklilikle paylaşmanızı özellikle rica ediyorum.

Bundan 47 yıl önce, 14 Ağustos 1984'te bölücü terör örgütü ilk eylemini yaptı. Bu terör saldırısında iki askerimizi şehit verdik. Dokuz sivil vatandaşımız da yaralandı. Bu tarihten itibaren bölücü örgüt güvenlik güçlerimiz ve sivillere saldırılar düzenledi. 14 bine yakın güvenlik görevlimizi şehit verdik, 50 bine yakın vatandaşımızı terör olaylarında kaybettik. Onları unutmadık, unutmayacağız.

Vatan toprağını kanıyla sulayan, ay yıldızlı bayrağımızı al kanlarıyla boyayan şehitlerimiz her zaman başımızın tacı olacak.

'DEVLETİN YANLIŞ UYGULAMALARI VARDI'

1984'teki ilk eyleminden sonra ne yazık ki terör, Türkiye'de her geçen gün tırmandı. Nice hükümetler geldi, kökünü kazıyacağını söyledi. Ama terör ne topraklarımızda ne üs edindiği başka ülke topraklarında bitirilemedi.

Devletin bazı yanlış uygulamalarının da payı vardı. Beyaz Toroslar, faili meçhuller, Diyarbakır Cezaevi bunlardan biriydi. Yakılan köyler, bir gecede göçe zorlanan insanlar, evladı cezaevinde Kürtçe konuşamayan analar bu yanlış uygulamalardan biriydi. Hukuk ve meşruiyet dışı yöntemler terör örgütüne istismar edeceği elverişli bir zemin sundu. Hataların bedelini hep beraber ödedik.

Sadece güvenlik güçlerimizi şehit vermedik, sadece siviller hayatını kaybetmedi. Ekonomide 2 milyon doları bulan bir faturayla karşılaştık. Terör ülkemizin huzuruna, bütünlüğüne, birliğine çok ağır hasar verdi.

2002'de göreve geldiğimizde terör meselesini çok kapsamlı ele aldık. Teröre bahane oluşturan bataklığı kurutmaya çalıştık. Birlikte yaşamanın, kardeşliğin hukukunu yerine getirmek için tarihi nitelikte adımlar attık. Demokrasi ve insan hakları konusunda sessiz devrim niteliğinde reformlar yaptık. Dışarıda çok yoğun bir diplomasi trafiği yürüttük.

15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından FETÖ'yü başta silahlı kuvvetlerimiz ve emniyetimiz başta olmak üzere temizledik. Böylece terörle mücadeledeki ihaneti ortadan kaldırdık. Son yıllarda terör örgütünün eylem kabiliyetini kırdık. Terör eylemlerinin zarar vermesinin önüne geçtik.

'ACI DOLU BİR SAYFAYI KAPATMAYA BAŞLADIK'

İttifak ortağımız Sayın Devlet Bahçeli'nin de çağrısıyla terörsüz Türkiye çabamızı gerçekleştirmek için bir dizi adım attık. Ülkemizin önünde açılanbu fırsat penceresini değerlendirmek için çok hassas bir süreç yönettik. Bilindiği gibi terör örgütü İmralı'nın da çağrısıyla kongresini topladı ve kendisini feshettiğini açıkladı.

Örgüt dün de aldığı kararı hayata geçirdi, merasim yaparak silahlarını bıraktı. Değerli arkadaşlarım, aziz milletim. Dün itibariyle 47 yıllık terör belası inşallah sona erme sürecine girmiştir.

Bugün unutmayalım, yeni bir gündür. Bugün tarihte yeni bir sayfa açıldı. Türkiye yüz yılının kapıları ardına kadar aralanmıştır.

Şu hususun altını çizmek durumundayım. 1984'teki ilk eylem sonrasında Türkiye Cumhuriyeti devleti her yola ve yönteme başvurmuştur. Dünyadaki örneklerine bakılarak silahlı mücadelenin ötesinde formüller denenmiştir.

'PAZARLIK NETİCESİNDE OLMADI'

Ancak hiçbirinde başarı sağlanamamıştır. Son dönemde takip ettiğimiz terörsüz Türkiye projesi, açık söylüyorum bir müzakerenin, bir pazarlığın neticesi değil. Onun için başından beri çok dikkatliydik. Bugün daha da dikkatliyiz. Kanı durduracak, annelerin gözyaşını dindirecek, kardeşliği güçlendirecek gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Ancak şundan emin olsun herkes. Türkiye Cumhuriyeti devletinin onurunu, gururunu çiğnetmeyiz. Türkiye'nin başını öne asla eğdirtmeyiz.

MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin ve kadrosunun Türkiye aşkını sorgulamak takdir edersiniz ki kimsenin haddi değildir. Şahsımın ve işte burada olanlar ve olmayanlarla birlikte AK Kadronun milliyetçiliğini, vatanseverliğini ve Türkiye aşkını kimse sorgulayamaz. Kimsenin haddi de değildir, hakkı da değildir.

'KİMSENİN AKLINDA SORU İŞARETİ OLMASIN'

Kimse korkmasın, kimse endişeye kapılmasın. Kimsenin zihninde soru işareti olmasın. Ne yapıyorsak Türkiye için yapıyoruz. Değerli kardeşlerim. Bugün bazı gerçekleri açıkça konuşmak mecburiyetindeyim. Terör bir sektördü, bir ekosistem oluşturdu. Terör eylemlerinden terör tarafındakiler nemalandığı kadar terör karşıtı gibi görünenler de nemalandı. Milleti istismar ettiler.

Ne yaparlarsa yapsınlar... Terör bitecek, göreceksiniz. Terör biterken terör istismarı da bitecek. Hepsi işsiz kalacak.

Birliğimize, bütünlüğümüze, devletimizin onur ve gururuna kastedecek hiçbir girişimin içinde bulunmayız. Buna müsaade etmeyiz.

'RABBİME HAMDEDİYORUM'

Biz tarih sahnesine dün çıkmış bir millet değiliz. Uzun bir yürüyüş gerçekleştiriyoruz.

Rabbime hamdediyorum. Bugün Malazgirt ruhu, Kudüs İttifakı, İstiklal Mücadelesi'nin nüvesi yeniden şekilleniyor. Bugün büyük ve güçlü Türkiye'nin şafağı söküyor. Şimdi oturup konuşacağız. Silah için değil, kavga için değil, muhabbet için konuşacağız. Gönül gönüle konuşacağız. Her meselemizi konuşarak çözeceğiz.

'KÜRT KARDEŞİM MESELEN Mİ VAR? ARADA TERÖR OLMADAN KONUŞACAĞIZ'

Kürt kardeşim, meselen mi var? Arada silah olmadan, terör olmadan konuşacağız. Alevi kardeşim, meselen mi var? Oturup konuşacağız. Türkiye hanemize bereket gelecek. Geleceğe yürüyeceğiz, geleceğe bakacağız.

Meclis'te bir komisyon kuracağız ve yasal ihtiyaçları Meclis çatısı altında konuşacağız. Cumhur İttifakı olarak DEM heyetiyle birlikte bu süreci pişirerek geleceğe taşıyacağız. DEM heyeti Meclis Başkanımızla dün görüştü. Gazi Meclisimizin sürece sunacağı güçlü katkının açısından kritik önemde olduğu kanaatindeyim.

Rahmetli Sırrı Süreyya Kardeşimiz... Ardından Pervin Buldan ve Mithat Sancar'la bir araya geldik. Beraber bu yürüyüş için neler yapabiliriz, bunları konuştuk. Demek oluyormuş, daha güzel şeyler olacak. İnşallah mümkün olan en geniş katılımla yapıcı ve kolaylaştırıcı bir yaklaşımla Meclis'in de bu süreci desteklemesini temenni ediyorum.

Unutmayın Irak ve Suriye'deki Kürt kardeşlerimiz de bizim meselemizdir. Türkiye'deki bu gelişmeler Irak'ta çok farklı sesler meydana getiriyor. Suriye'deki Kürt kardeşimin de barış ve huzur içinde yaşaması bizim olmazsa olmazımız.

Türkiye Büyükelçimiz aynı zamanda Suriye sorumlusu. Suriye'nin aynı zamanda adeta temsilcisi. Onlar da toplantılarını yaptılar. Oradan gelen mesajlar da oldukça olumluydu. Yeni Suriye hükümeti ve uluslararası ortaklarımızla çalışmayı sürdürüyoruz. Orada da terör defterinin kapanacağına yürekten inanıyorum.

'BİZ EN AZINDAN ÜÇLÜ OLARAK BU YOLU YÜRÜMEYE KARAR VERDİK'

Biz AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi ve DEM... Biz en azından üçlü olarak bu yolu yürümeye karar verdik. Derdimiz var, dertliyiz. El ele verdiğimize göre Allah'ın izniyle biz bu engelleri aşarız.

'ARTIK YUMRUKLARI SIKMAYA GEREK YOK'

Şunu herkes bilsin ki artık yumrukları sıkmaya gerek yok. Kucaklaşacağız, konuşacağız, birbirimize karşı adım atarak yürüyeceğiz. Allah'ın izniyle el ele, gönül gönüle Türkiye yüzyılını inşa edeceğiz.

'ACILARI AŞMAK KOLAY OLMAYACAK, BİLİYORUM'

Bize bize bir adım atana her türlü kolaylığı sağlarız. Çıkış yolu arayana kapıyı ardına kadar açarız. Ama sular tersine akmaz, akarsa da gereğini yaparız. Kimse tedirgin olmasın. Acıları aşmak biliyorum, kolay olmayacak. Acı hatıraları geride bırakmak elbet kolay olmayacak. Kayıplarımız geri gelmeyecek. Ama gençlerimiz hayatının baharında Allah'ın izniyle aramızdan ayrılmayacak.

Şehit anaları, şehit babaları, ellerinizden öpüyorum. Hiç kimse şehitlerimizin aziz hatırasına el uzatamaz. Onların mirasına leke süremez. Gazi kardeşlerim müsterih olun. Fedakarlığınız taçlanacak. Her birine minnettarız ve onların hatıralarını asla çiğnetmeyeceğiz.

İttifak ortağımız Sayın Devlet Bahçeli'ye, DEM heyetine, Rahmet Sırrı Süreyya Önder'e, milli meselelerde milli duruş sergileme basiretini gösteren siyasi partilere ve aktörlere, sorumlu yayıncılık sergileyen kuruluşlara kalpten teşekkür ediyorum."

PKK SİLAH BIRAKMAYA BAŞLADI

Bilindiği üzere Süleymaniye'ye bağlı Surdaş nahiyesi sınırlarındaki bir mağarada toplanan 15'i kadın 30 kişiden oluşan PKK'lı grup, ellerindeki silahları içinde ateş bulunan büyük bir kazana atana imha etmişti.

Alanda Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı yetkilileri, Iraklı yetkililer, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi yetkilileri ve güvenlik güçleri, DEM Partililer, bazı sivil toplum kuruluşlarından katılımcılar ve medya mensupları yer almıştı.

Görüntüler ulusal ve uluslararası kamuoyunda geniş yankı bulmuştu.

Recep Tayyip Erdoğan AKP
SON DAKİKA HABERLERİ
Sonraki Haber