Faciayla biten yangının ilk şahitleri koşuştu: 'Gözümüzün önünde yangın tüpü varmış, göremedik'
Bolu’da 78 kişinin hayatını kaybettiği Grand Kartal Otel'deki yangınla ilgili davada korkunç yangının ilk anlarına şahit olan aşçılar savunma yaptı. Aşçı yardımcısı Faysal Yaver, "Aslında gözümüzün önünde yangın tüpü varmış lavabonun altında ama biz göremedik" dedi. Otel sahibinin eşi ve Grand Kartal A.Ş. yönetim kurulu üyesi Emine Murtezaoğlu Ergül ise savunmasında "Yangın esnasında zorluklarla lenslerimi takabildim" dedi.
Bolu Kartalkaya’da bulunan Grand Kartal Otel’de meydana gelen 78 kişinin yaşamını yitirdiği, 133 kişinin yaralandığı yangına ilişkin 19’u tutuklu toplam 32 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması, üçüncü gününde sanık ifadeleriyle devam etti.
Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, Bolu Sosyal Bilimler Lisesi’nin spor salonunda özel olarak oluşturulan salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, yangında yaralananlar ile hayatını kaybedenlerin yakınları ve taraf avukatları katıldı.
Duruşmada tutuksuz yargılanan otelin sıcak yemek ustası Enver Öztürk ve tutuklu aşçı yardımcısı Faysal Yaver savunmasını verdi.
"YANGIN ÇIKTI BİR ANDA PANİK OLDUM"
Yangın esnasında uyuduğunu söyleyen tutuklu sanık aşçı yardımcısı Faysal Yaver, "Bir aydır aşçı yardımcısı olarak çalışıyordum. Kahvaltı için hazırlık yapıyorduk. Yangın çıktı bir anda panik oldum. Reşat ustayı arayıp haber verdim. Yangın var diye bağırmaya başladım. Garaj bölgesine indim demir kapı kapalıydı. Nasıl açılır kapatılır bilmem tekrar içeriye girmeye çalıştım ama giremedim. Garaj kapısını açmaya çalıştık ama açamadık. Garaj kapısı açıldı dışarıya çıktık. 10 dakika orada bekledik arkadaşlarımın yol göstermesiyle müşteri giriş kapısına gittik. Çoğu müşteri inmişti resepsiyon kapısını kapatmışlardı. İnsanlara yardımcı olmaya çalıştım. Grill plate ile ben hiç temasta bulunmadım. Yangının sabahı beni aldılar ben o zamana kadar içerdeyim" diye konuştu.
"YANGIN TÜPÜ VARMIŞ AMA BİZ GÖREMEDİK"
Gözlerinin önünde yangın tüpü olduğunu ancak göremediklerini ifade eden Yaver, "Ben gece 23.00 en geç 00.00 mutfağa girerim ve çalışırım ben kahvaltı şefi olarak ama şef pozisyonunda değilim. Salih Acar kahvaltı şefiydi. Yangından iki gün önce tartışma sebebiyle işi bıraktı. Beni ofise çağırdılar, ‘bizi biraz idare edin’ dediler. Aslında gözümüzün önünde yangın tüpü varmış lavabonun altında ama biz göremedik. Başkada mutfakta yangın tüpü görmedim. Ben gece çalışırım gündüz 11-12’lere kadar çalışırım sonrasında kimseyle muhatap olmam uyurum. Enver Öztürk, sıcak şefi olarak biliyorum. Reşat ise aşçı başımızdı. Grill plate’i açma kapama işi kullananlarındır. Kim kullandıysa o açar, o kapatır. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" ifadelerini yer verdi.
"YANGIN EĞİTİMİ VERİLMEDİ, TATBİKATI YAPILMADI"
Yangının çıktığı anlarda uyuduğunu söyleyen Grand Kartal’ın sıcak yemek ustası olduğunu söyleyen tutuksuz sanık Enver Öztürk, "Mutfakta yemekleri yapan ustayım ben. Yangın uyku saatimde olmuştur. 4. katta odamdan çıktım otelin önüne gittiğimde yangın çok büyümüştü. Yanımıza 4 misafir aldıktan sonra dışarı çıktık. Reşat Bölük baş aşçımız ben sıcak yemek usta şefiyim. Mutfakta bölümler ayrıdır. Mutfakta elektrikle çalışan ısıtıcılar var. Ben saat 07.30'da gelir yemek yaparım ben iç mutfakta ustayım. Yangın eğitimi verilmedi, tatbikatı yapılmadı. İş güvenliği uzmanı hiç görmedim" ifadelerine yer verdi.
"YANGIN ESNASINDA ZORLUKLARLA LENSLERİMİ TAKABİLDİM"
Duruşmanın üçüncü gününde 22. sanık olarak savunması alınan Grand Kartal A.Ş. yönetim kurulu üyesi Emine Murtezaoğlu Ergül, "Yangın esnasında zorluklarla lenslerimi takabildim" diye açıklamada bulundu.
Doğuştan gözünde yüzde 25 görme engeli olduğunu söyleyen Otel sahibinin eşi ve şirketin yönetim kurulu üyesi Ergül, şunları söyledi:
"Olay gecesi bizde oradaydık ve şansa kurtulduk. Yangın esnasında zorluklarla lenslerimi takabildim. Tamamen şoke haldeydim. Kapıyı açtım ama koridora çıkamadım. İki oda kadar gidip geri döndüm. Dumandan hiçbir şey görünmüyordu.
Gözlerime kurumlar kaçıyordu. Camdan dışarıyı baktığımda kalabalık vardı. Yüksek merdivenlerle 6 ve 7. kattaki insanları kurtarıyorlardı sonra sıra bana geldi ve beni de kurtardılar. İnsanlardan yardım istedim otelde kalan insanlara yardımcı olmak için. Çaresizdim yapacak bir şey yoktu"
"BENİM ÖNÜME BELGELER GELİR BEN İMZALARIM"
Kızlarının sadece tatile geldiğini ve kendisinin de önüne gelen belgeleri okumadan imzaladığını söyleyen Ergül, "Bizim şirketimiz aile şirketi bir evraklar gelirdi ben onları imzalardım. Kızlarım sadece tatillerde gelirlerdi. Benim önüme belgeler gelir ben imzalarım çoğunu okuyamıyorum zaten. Otelde yangın ekibi, iş güvenliği uzamanı olup olmadığını bilmiyorum. Bir tek aşçı başını tanıyorum o da en eski elemanlardan biridir" dedi.
Duruşmaya yarın sabah saat 09.00’a kadar ara verildi.