Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran’dan Aziz Yıldırım’a çağrı ve kritik açıklamalar

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Sadettin Saran, göreve geldikten sonra ilk Yüksek Divan Kurulu Toplantısı'nda konuşma gerçekleştirdi.

Kulüp içindeki gerginliklerin bitmesi gerektiğini söyleyen Saran, eski başkan Aziz Yıldırım'a çağrıda bulundu.

Seçim sürecinin futbol takımı üzerinde belirsizlik yarattığını söyleyen Saran, sezon öncesi kampında doğru bir antrenman planı uygulanmadığını ifade etti.

Popüler kararlar yerine istikrardan yana olduğunu belirten Saran, "Bilimsel verilerle, profesyonel planlamayla sezonun geri kalanında farkı kapatacak program devreye aldık." dedi.

Kadro dışı bırakılan İrfan Can Kahveci ve Cenk Tosun konusuna değinen Fenerbahçe Başkanı, "Disiplin, bu camiada kimseyi dışlamak için değil, hepimizi aynı çizgide tutmak için vardır. Bu süreci ileriye dönük bir adım olarak görüyorum." ifadelerini kullandı.

Sadettin Saran'ın, Yüksek Divan Kurulu'ndaki açıklamaları şu şekilde:

"Bugün görevi devraldıktan sonra katıldığım ilk Yüksek Divan Kurulu toplantısı. Sizlerle bir arada olmaktan dolayı gurur duyuyorum. Biraz da heyecan var. Bu görevi bana layık gören tüm kongre üyelerimize teşekkür ediyorum. Görevi devraldığım Sayın Ali Başkan'a ve değerli ekibine bir kez daha teşekkür ederim. Hep söylediğim gibi saygılı ve örnek bir devir süreci yaşadık. Bugün burada Fenerbahçe'nin geleceğini konuşmak için buradayız. Ama görüyorum ki, geçmişin tartışmalarında takılı kalıyoruz."

"SAYIN YILDIRIM, ÇAĞRIM SİZE"

"Birbirimizi suçlamaya değil, birbirimizi anlamaya ihtiyacımız var. Ne Sayın Ali Koç'u ne de Sayın Aziz Yıldırım'ı, ne de bir diğerini hedef alan bu söylemler, kulübü bir adım öteye taşımaz. Fenerbahçe'nin kurtuluşu ancak birlikte akıl yürütmek, birlikte çözüm üretmekle mümkün. Sayın Aziz Yıldırım keşke gitmeseydi. Sayın Yıldırım, çağrım size, lütfen gelin. Kulübe gelin. Tüm belgeler, tüm projeler, tüm sözleşmeler orada. Hangi anlaşma, hangi şekilde, hangi koşulda yapılmış, hepsi önünüzde. Soru işaretleriniz varsa, bunları masada birlikte giderelim. Gerçekleri konuşalım. Ama birbirimizi yıpratmadan."

"FENERBAHÇE'NİN POTANSİYELİ GÖRÜNENİN ÖTESİNDE"

"Ben buradayım. Kapımız herkese açık. Kimsenin sesi kısılmayacak, kimsenin sorusu cevapsız kalmayacak. Ama artık enerjimizi birbirimizi birbirimizle uğraşmaya değil, Fenerbahçe'yi ileriye taşımaya uğraşmalıyız. Bugün mevcut tabloyu ve önümüzdeki dönemi samimiyetle paylaşmak istiyorum. Fenerbahçe'nin potansiyeli görünenin çok ötesindedir. Aynı istikrarı, aynı aidiyeti futbol takımımızda tesis etmek zorundayız. Bu göreve talip olurken tek bir hedefimiz vardı. Fenerbahçe'nin hak ettiği şampiyonluğu yeniden kazanmak ve bu başarıyı kalıcı hale getirmek. Kulübün tüm alanlarında durum tespitimizi yaptık. Her arkadaşım, profesyonellerle bir araya geliyor, sürece hakim oluyor. Bizler seçim döneminde verdiğimiz tüm vaatleri hızlı ve eksiksiz şekilde gerçekleştiriyoruz."

"GÜVEN SONUÇLA BÜYÜR"

"Her gün Fenerbahçe'nin geleceğini sağlam temellere oturtmak için çalışıyoruz. Her şey planlı, organize ve şeffaf şekilde ilerliyor. Fenerbahçe taraftarı için başarı, her zaman sahada başlar. Futbol takımımızın başarısı için iki ilkeye sarıldık. Baskı ne olursa olsun sakin kalmak ve doğru olanı, popüler olana tercih etmek. Her şeyden önce teşhisle başladık. Çünkü doğru teşhis olmadan, doğru çözüm olmaz. Seçim süreci Samandıra'da belirsizlik yaratmıştı. Oyuncuların morali düşük, aidiyet duygusu sarsıldı. Bunu bizzat oyuncularla konuşarak gördüm. Bu takımın psikolojisini ayağa kaldırmamız gerekiyor. Maalesef motivasyon ve güven eksik olduğunda en iyi taktik bile işlemiyor. Teknik ekibimiz çalışkan ve oyuncu grubu nezdinde kredisi var. Ama altını çiziyorum, güven sonuçla büyür. Bahaneyle küçülür."

"ALKIŞA DEĞİL, SONUCA TALİBİZ"

"Popüler görünen ani kararlar yerine, istikrarı koruyup standardı yükseltmeyi tercih ettik. Tedesco'yu göndermek en kolayı olurdu. Kısa vadede bunu yapmak anlık rahatlama sağlayabilirdi. Ancak doğru karar olmazdı. Biz istikrarı korumayı ve takımın motivasyonunu ayakta tutmayı tercih ettik. Çevremdeki herkesi dinliyorum, farklı fikirleri not alıyorum. Ama baskıyla, sosyal medya rüzgarıyla karar veren yönetici değilim. Anlık kararlar, kısa vadede alkış getirir ama uzun vadede istikrarı bozar. Bizim hedefimiz, bugün manşet olmak değil, kalıcı düzen kurmak. Teknik ekiple ilgili yaklaşım net. Güveni kazanmış, çalışkan ve şeffaf bir ekiple yolumuza devam ederiz. Başarı kriterlerimiz tutmadığında karar almakta tereddüt etmeyiz. Alkışa değil, sonuca talibiz."

"SAĞLAM ZEMİN OLMADAN TAKTİK İŞLEMEZ"

"Sezona doğru bir antrenman programıyla başlanmamış. Bu bir suçlama değil, tespit. Yanlış analiz doğru çözümü engeller. Oyuncuların fiziksel olarak eksik olduğu, yüklemelerin dengesiz olduğu, taktiksel uyumun oturmadığı açık. Bunu mazeret olarak değil, sorunun kök nedenini anlamak için tespit ediyoruz. Bilimsel verilerle, profesyonel planlamayla sezonun geri kalanında farkı kapatacak program devreye aldık. İşin duygusal kısmını değil, fiziksel temelini onarıyoruz. Sağlam zemin olmadan ne taktik işler ne de sistem. Hocamız da en az bizim kadar yeni. Takıma geldiğinde yoğun bir fikstür vardı. Süreci analiz edecek, takımı tanıyacak zamanı bile olmadı. Elimizde bunu düzeltmek için kıymetli bir fırsat vardı. Milli ara. Fiziksel ve zihinsel toparlanma için tam anlamıyla dönüm noktası oldu. Hocamız, teknik ekibiyle birlikte doğru yükleme planı kurdu."

"KADRO DIŞI KARARI CEZA DEĞİL"

"Bir takım kimyası sadece pas yüzdesi değil, birbirine olan inançla kurulur. Bu takımın yeniden ayağa kalkacağına yürekten inanıyorum. Bu inancı korumak, bazen zor kararlar almayı gerektirebilir. Biz bu anlayışla iki oyuncu için kadro dışı kararı almak zorunda kaldık. Konunun detayına girmeyeceğim. Bu bir kopuş değil. Onlar da bu ailenin bir parçası. Bu karar bir ceza değil, takımın üzerinde bir hatırlatma mekanizması. Disiplin, bu camiada kimseyi dışlamak için değil, hepimizi aynı çizgide tutmak için vardır. Bu süreci ileriye dönük bir adım olarak görüyorum. Bu süreçte herkesin doğru refleksi göstereceğine, uzun vadede takımı olgunlaştıracağına inanıyorum. Enerjimizi iç tartışmalara değil, sahaya vereceğiz."

"SABIR DEĞİL, DESTEK İSTİYORUM"

"Ocak ayında gördüğümüz eksikleri tamamlayacağız. Oyuncularımız saha içinde 90 dakika oyuna odaklanacak. Biz yönetim olarak üzerimize düşeni yapacağız, onlar da sahada gerekeni yapacak. Taraftarlarımızdan sabır değil, destek istiyorum. Bu mücadele yalnız verilemez. Doğruyu birlikte savunur, aynı kararlılıkta yürürsek bu tablo kısa sürede değişecek."

"HİÇBİR BORÇ BİZİ KORKUTMUYOR"

"Seçim sürecinde ortaya atılan söylentiler, sporcularımızın ve çalışanlarımızın kafasına soru işaretleri bırakmış olabilir. Ama bugün, ben ve yönetim kurulu arkadaşlarımız, tüm yükümlülüklerimizi eksiksiz olarak yerine getiriyoruz. Ben bu göreve mali tablolardan korkarak gelmedim. Hiçbir borç kalemi bizi korkutmuyor. Bizim görevimiz kulübün gücünü artırmak. Kısacası, merak etmeyin. Fenerbahçe emin ellerde."

"GİZLİ ANLAŞMA SÖZ KONUSU DEĞİL"

"Eski yönetimi zan altında bırakan birtakım algılar yapıldı. Kulübümüzün bilgisi dışında, el altından yapılmış herhangi bir taahhüt veya gizli anlaşma söz konusu değildir. Sözleşmeler şeffaf şekilde denetlenmekte ve onaylanmaktadır. Üyelerimiz ve derneklerimizle ilişkimiz de her zamankinden daha yapıcı ve sürekli diyalog ikliminde ilerleyecek. Bizim için iletişim, sadece bilgi vermek değil."

"GÜNLÜK İŞLEYİŞİ BİLE DOĞRUDAN ETKİLİYOR"

"Önümüzdeki hafta camiamıza iki yeni sponsorluk anlaşmasını paylaşmayı heyecanla bekliyoruz. Fenerbahçemizi daha güçlü ve prestijli konuma taşımaya kararlılıkla ilerleyeceğiz. Futbolda ve mali alanda istikrar sağlamak kolay değil. Sürdürülebilir başarı için bundan kaçış yok. 20-21 Eylül'de yapılan genel kurulda, yönetim kuruluna verilmesi gereken bazı yetkiler onaylanmadı. Bu karar bizim elimizi bağladı. Kulübün gayrimenkullerini değerlendiremiyor, projeleri ilerletemiyor, bazı durumlarda en basit kiralama işlemlerini bile yapamıyoruz. Bu sadece büyük yatırımları değil, günlük işleyişi bile doğrudan etkiliyor. O günün atmosferini ve üyelerin taşıdığı hassasiyeti çok iyi anlıyorum. Bu yetkilerin kapsamı bazı üyelerimizde soru işaretleri yarattı. Bu yetkiler, her yönetim döneminde rutin olarak alınan gerekli yetkilerdir. O gün maddelerin anlatım biçimi ve genel kurulun tansiyonu, bu güvenin kurulmasına engel oldu. Hiçbir madde, hesabını veremeyeceğimiz bir içeriğe sahip değil. Bu yetki talebi, kulübümüzün geleceğini ilgilendiren, çok net ve somut alanları kapsıyor. Uzun vadeli finansal planlamadan, borç yönetimine, tesis yatırımlarına kadar uzanan çerçeve bu. Amacımız, kulübün elini güçlendirmek."

"AKSİ KARAR ÇIKACAĞINI HİÇ DÜŞÜNMÜYORUM"

"Bu kongreyi sadece yetki oylaması olarak görmeyin. Bu toplantı, Fenerbahçe'nin geleceğini güvence altına alma kararlılığının ifadesidir. Ben camiamıza sonuna kadar güveniyorum. 25 Ekim'de yapılacak olağanüstü genel kuruldan, bu ihtiyacın aksine karar çıkacağını hiç düşünmüyorum. Hepimiz biliyoruz ki, Fenerbahçe'nin önü, birlik ve akılla açılır. O yüzden tüm kongre üyelerimizi, 25 Ekim'de Ülker Spor ve Etkinlik Salonu'na bekliyorum."

"KRİZLERLE DEĞİL, İSTİKRARIYLA ANILAN BİR KULÜP"

"Her şeyin sözünü verdik. Şimdi sıra sonucu almakta. O sonucu getirecek olan şey, bizim aramızdaki birliktir. Aynı inançla, aynı hedefe yürürsek, Fenerbahçe'yi krizlerle değil, istikrarıyla anılan bir kulüp haline getireceğiz. Zor bir dönemde göreve geldik, hiçbirimiz zoru sevmekten vazgeçmedik. Fenerbahçe'nin önünü açmak için elimizden geleni yapıyoruz, yapacağız da. Destek veren, eleştiren bu kulübün geleceği için kaygı duyan herkese teşekkür ediyorum."