Fransa'da gerçek 'Watergate'
Fransa’da Perrier başta olmak üzere ünlü mineralli su markaları, yasa dışı filtrasyon yöntemlerini kullandıkları iddiasıyla tartışmaların merkezinde. Le Monde ve Radio France’ın haberleri, ülkede satılan mineralli suların en az üçte birinin ultraviyole ışık, karbon filtre veya mikromesh yöntemleriyle gizlice işlendiğini ortaya koydu.
İklim değişikliği ve çevresel etkiler nedeniyle Fransa’nın milyarca euroluk mineralli su sektörü inceleme altında... Perrier markasının “doğal mineralli su” tanımını kaybetme ihtimali gündemde.
AB mevzuatına göre “doğal mineralli su” yer altı kaynağından şişeye ulaşana kadar kimyasal veya fiziksel değişime uğramamalı. Ancak yıllar süren kuraklık ve su kaynaklarındaki kirlenme riskleri, şirketlerin suyu filtrelemeye yönelmesine neden oldu. Bu durum, sektörde “dağlardan gelen saf su” imajını zedeleyerek tüketici güvenini tehdit ediyor.
HÜKÜMETE “GİZLEME” SUÇLAMASI
BBC'de yer alan habere göre, Perrier’in sahibi Nestlé ve Fransa hükümeti, iddiaları örtbas etmek ve şirketin mikrofiltreden vazgeçmeden faaliyetini sürdürmesi için kuralları değiştirmekle suçlanıyor. Senato soruşturması, hükümeti “bilinçli gizleme stratejisi” uygulamakla itham etti.
Eski Başbakan Elisabeth Borne’un kabinesinde görev yapan Aurelien Rousseau, “değerlendirme hatası” yapıldığını kabul etti ancak halk sağlığını tehdit eden bir durum olmadığını savundu. AB Komisyonu’ndan “doğal mineralli su” için hangi ölçüde mikrofiltreden geçirmenin kabul edilebilir olduğuna dair görüş istenmiş durumda.
Le Monde gazetesinden araştırmayı yürüten Stéphane Mandard, "Bu gerçekten de bizim Water-gate'imiz. Endüstriyel dolandırıcılığın ve devletin bu konudaki işbirliğinin bir kombinasyonu" dedi.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE YERALTI SULARINDAKİ TEHLİKE
Hidroloji uzmanı Emma Haziza, özellikle 2017’den bu yana güney Fransa’da yaşanan ardışık kuraklıkların hem yüzey hem de akiferleri olumsuz etkilediğini belirtiyor. Artan sıcaklıklar, tarımsal faaliyetler ve ani sel baskınları, kirleticilerin derin su katmanlarına ulaşmasına neden oluyor.
Perrier’in kaynağı, dağlardan uzak, Nîmes ile Montpellier arasındaki kıyı ovasında yer alıyor. Bu durum, iklim değişikliğinin etkilerini daha hızlı hissetmesine yol açıyor. Haziza’ya göre bugün Perrier’de yaşananlar, ilerleyen yıllarda diğer üreticiler için de kaçınılmaz olabilir.
PERRIER’İN YANITI VE YENİ STRATEJİLER
Perrier, suyun 130 metre derinlikten, kireçtaşı tabakalarının altından çekildiğini ve mineral yapısının sabit olduğunu savunuyor. Şirket, 0,2 mikronluk ultra ince filtrasyon yöntemini bırakarak hükümetle mutabakata varılan 0,45 mikronluk sistemi kullanmaya başladı.
Nestlé CEO’su Laurent Freixe, Senato’da Perrier’in yasaklı yöntemler kullandığını kabul etti ancak resmi hidroloji raporunun bazı kuyular için “doğal mineralli su” statüsünün yenilenmemesini önerdiğini de açıkladı. Şirket şu an beş kuyusundan yalnızca ikisi için bu statüye başvurmuş durumda. Kararın yıl sonuna kadar açıklanması bekleniyor.
YENİ ÜRÜNLERDE “DOĞAL” ETİKETİ ZORUNLU DEĞİL
Perrier, “Maison Perrier” markası altında enerji ve aromalı içecekler üreterek büyümesini sürdürüyor. Bu ürünlerde “doğal mineralli su” ibaresi kullanılmadığı için filtrasyon ve işleme serbestçe yapılabiliyor. Şirket, orijinal kaynak suyu üretiminden vazgeçmeyeceğini vurgulasa da, gelecek dönemde statü kaybı yaşanması ihtimali giderek güçleniyor.