Hem zorunluluk hem pişmanlık: 'İliğimizi kuruttu, artık asla' deyip isyan etti
Vatandaşın kredi kartı borcu, başkanlık sistemiyle beraber 58 milyar 970 milyon dolara çıkarak yedi yılda üç kat arttı. Yasal takibe düşenlerin sayısı da her geçen gün katlanıyor. Hayat pahalılığı karşısında geçinmeye çalışan milyonlar, borç batağında yüzmesine karşın cüzdanından kartı eksik etmiyor ancak pişmanlığını da şöyle dile getiriyor: Kartlar bizim iliğimizi kemiğimizi kuruttu. Denize düşen yılana sarılıyor. Bu çözüm değil.
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi verilerine göre, 2025 yılının Ocak-Haziran döneminde, bireysel kredi veya kredi kartı borcunu ödeyemediği için yasal takibe alınan kişi sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 35 artarak 1 milyon 201 bin 388’e yükseldi.
İstanbul’da yurttaşlar mecburiyetten kredi kartalına yöneldiklerini ve bilinçsiz şekilde kullanıldıkları durumlarda ise işin içinden çıkamadıklarını söyledi.
Şişli Mecidiyeköy'de mikrofon uzatılan vatandaşlar, kredi kartı kullanımıyla ilgili konuştu. Vatandaşın sözlerine zoraki bir pişmanlık yansıdı:
Ahmet Civek:
- Ben kredi kartı kullanıyordum. Zamanında canım yandı yemin ettim. Borçlarımızı bitirdik aklımız başımıza geldi. Maaş kartımıza göre paramız varsa seyahat ediyoruz, yemek yiyoruz. Paramız yoksa evimizde oturuyoruz.
"MEMLEKETTE YERİM OLSUN BURADA DURMAM"
Güler Civek:
- Evime incir çubuğunu dikti o kredi kartı. Artık asla. Çok borcumuz vardı. Kartlar bizim iliğimizi kemiğimizi kuruttu. Memlekette yerim olsun, oraya prefabrik ev koyarım orada yaşarım. Burada durmam. Artık kredi kartı kullanmam. Evime bile koymam. Kesinlikle bitti o artık.
"ÇARK BÖYLE DÖNMEZ"
Ali Güler:
- Millet artık denize düşen yılana sarılır gibi krediye sarılıyor. Artık bunun sonunun nereye varacağını ben de bilmiyorum. İstihdam yok, çalışma yok, iş yok, güç yok. Köylü köyünü bıraktı, çiftçi çiftçiliği bıraktı herkes şehre kaçıyor. Umduğunu bulamayınca ne yapıyor? Denize düşen yılana sarılıyor. Bu da çözüm değil. Devletin buna bir çözüm bulması lazım. Çark böyle dönmez. Taşıma suyuyla değirmen dönmez.
"BORÇSUZ YAŞAMAK ZOR"
Serkan Karagöz:
- Kredi kartına ödeme yaparsınız ama onun bir de faizi var. Ne yapıyorlar? Borcu borçla kapatmaya çalışıyorlar ama bu borç yumağı gibi dağ gibi büyüyor. Ben de kredi kartı kullanıyorum. Borcum var ama borcun karşılığı da var. Yani aylık gelirim var benim. ‘Borç yiğidin kamçısıdır’ sözüne ben kesinlikle katılmıyorum. Yani borçsuz yaşamak da mümkün ama bu ülke içerisinde biraz zor.
"BORCUMU BİLMİYORUM, VARLIK FONU'NA SATMIŞLAR"
Bilge Kara:
- Herkes borçlu yaşıyor. Borçluların artması da çok normal. Bana icralık olduğum için kredi kartı vermiyorlar. İcralığım hepsinden uzun zamandır. O yüzden kullanamıyorum. Verseler yine kullanırım yine patlatırım. Borcum çok eski olduğu için faizleriyle falan hiç bilmiyorum. Varlık Fonu’na satmışlar. Ben de ödemiyorum. Bir şey olmuyor ödemeyince. Borçsuz yaşam olur mu? Herkes borçla yaşıyor. Devletler borçla dönüyor. Borç yiğidin kamçısıdır. Kimse borçsuz yaşayamaz. Kredi kartı benim için bir fırsat, avantaj.