Her yıl 27 bin kadına meme kanseri teşhisi konuluyor
Türkiye'de yılda yaklaşık 27 bin kadına meme kanseri tanısı konuyor, ayrıca her 18 kadından biri de yaşamı boyunca hastalığa yakalanma riski taşıyor.
Türkiye'de meme kanseri, kadınlarda en sık görülen kanser türü olarak önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya devam ediyor.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre, ülkemizde yılda yaklaşık 27 bin kadına meme kanseri tanısı konuluyor. Daha çarpıcı bir bilgi ise Türkiye'de yaşayan her 18 kadından birinin yaşamı boyunca bu hastalığa yakalanma riski taşıması.
"1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı" dolayısıyla derlenen bilgiler, erken teşhisin ve tarama programlarının hayati önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.
ERKEN TANI HAYAT KURTARIYOR
Meme kanseriyle mücadelede en etkili yol, hastalığı erken evrede tespit etmekten geçiyor. Erken tanı konulan hastalarda sağ kalma oranı yüzde 90'a kadar çıkabiliyor. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı, Ulusal Kanser Kontrol Programı kapsamında ülke genelinde ücretsiz kanser taramaları yürütüyor.
Yeni tanı alan meme kanserlerinin yüzde 42,9'u sadece meme ile sınırlıyken (lokalize), ne yazık ki yüzde 12,5'i uzak organlara yayılmış (metastatik) durumda tespit ediliyor.
Meme kanseri erken dönemde genellikle belirti vermediği için düzenli taramalar kritik önem taşıyor. En sık rastlanan belirti memede ağrısız, zamanla büyüyen bir kitlenin ele gelmesi.
Diğer belirtiler arasında;
Memenin şeklinde ya da boyutunda değişiklik,
Portakal kabuğu görünümü,
Meme ucundan gelen kanlı akıntı,
Meme ucu veya derisinde çekilme, kızarıklık, kalınlaşma,
Koltuk altında veya köprücü kemiği çevresinde şişlik yer alıyor.
RİSKİ ARTIRAN AKTÖRLER
Tütün ve alkol kullanımı,
Hiç doğum yapmamış veya geç doğum yapmış olmak, emzirmemek,
Menopoz sonrası hormon ilacı kullanmak,
Hareketsiz yaşam, fazla kilo veya obezite,
Erken adet görmek ve geç menopoza girmek,
BRCA1, BRCA2 gibi genetik yatkınlıklar.
Sağlıklı yaşam alışkanlıkları (düzenli fiziksel aktivite, dengeli beslenme, ideal kilo) geliştirerek bu risk faktörlerinin çoğu azaltılabiliyor.
Türkiye'de Ulusal Kanser Kontrol Programı kapsamında, Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM), Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM), Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM), Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve Mobil Kanser Tarama Araçları aracılığıyla, birinci basamak sağlık kuruluşlarında ücretsiz kanser taramaları yapılıyor.
Ulusal Meme Kanseri Tarama standartlarına göre, 20 yaşından itibaren ayda bir kendi kendine meme muayenesi yapılması, 20-39 yaş arasında iki yılda bir klinik meme muayenesi yaptırılması, 40-69 yaş arası kadınlar ise yılda bir klinik meme muayenesi yaptırması ayrıca iki yılda bir de mamografi çektirilmesi öneriliyor.
Meme kanseri, her hastada farklı özellikler gösterebiliyor. Bu nedenle tedavi planı, hastanın yaşına, kanserin evresine, genetik özelliklerine ve diğer sağlık durumlarına göre özel olarak belirleniyor.
Başlıca tedavi yöntemleri arasında cerrahi müdahale, kemoterapi (ilaç tedavisi) radyoterapi (ışın tedavisi), hormon tedavileri ve hedefe yönelik ve immünoterapiler yer alıyor.
Erken tanı konulan hastalarda sağ kalma oranının yüzde 90'a kadar çıkabiliyor. Uzmanlar, belirti görülen veya risk grubunda yer alan kişilerin vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurması gerektiğini vurguluyor.