İmamoğlu hakim karşısında: 'TRT canlı yayınlasın', 'Biri Ankara'da kıskanıyor'
23 Mart'tan bu yana tutuklu bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu bugün aynı gün iki davada hakim karşısına çıktı. İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı'na yönelik sözleri nedeniyle yargılandığı davada savunmasını yaparken "TRT canlı yayınlasın" dedi. İmamoğlu ayrıca "Kıskançlık bile yapmam, biri Ankara’da beni kıskanıyormuş ama" ifadesini kullandı.
Nefes.com.tr
Bilindiği üzere 23 Mart'tan bu yana tutuklu bulunan ana muhalefetin cumhurbaşkanı adayı - İstanbul Büyükşehir Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında bugüne dek birçok dava açıldı. Bunların ikisinin duruşması bugün görüldü.
İmamoğlu ilk olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'e yönelik ifadeleri nedeniyle yargılandığı davanın ilk duruşmasında hakim karşısına çıktı.
"Megakentte üç kez seçim kazandığı için sanık sandalyesine oturtulduğunu" savunan İmamoğlu, TRT'ye de "Vatandaşların vergisiyle yayın yapan TRT, beni itibarsızlaştırmak için yalan ve iftiralarla haber yapmak yerine bu duruşmayı yayınlasın" diye seslendi.
Dava savcılık mütalaasının hazırlanması için 16 Haziran'a ertelendi.
Beylikdüzü Belediye Başkanlığı görevini yürüttüğü döneme ilişkin 'ihaleye fesat karıştırma' iddiasıyla açılan ve dokuzuncu duruşması görülen dava da 11 Temmuz'a ertelendi.
BAŞSAVCI DAVASINDA ÖNE ÇIKANLAR
Kamuoyu özellikle yargılama sürecine giderken yaşananlar ve mahkeme gününe iki gün kala yerinin değiştirilmesinden dolayı merakla İmamoğlu'nun İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'e yönelik ifadeleri nedeniyle yargılandığı davayı bekliyordu.
Siyasetçi hakkında 20 Ocak'ta yaptığı konuşmadan dakikalar sonra soruşturma başlatılmış, bu kapsamda Çağlayan Adliyesi'ne gidip ifade verdiğinde bahse konu sözlerini tekrar etmişti:
- "Biz senin evlatlarını bile bu muamelelerden kurtarmak için seni yöneten aklı bu milletin zihninden söküp atacağız. Söküp atacağız ki senin evlatlarının kapısına birileri dayanmasın, senin evlatlarını sabahın köründe evinden kimse almasın...
- Söküp atacağız ki senin dahi yuvana, çocuklarının geleceğine huzuru temin edelim. Bizim derdimiz bu."
Bu davada "tehdit" ve "terörle mücadele eden kişileri hedef göstermek" suçlamaları yöneltilen İmamoğlu'nun 7 yıl 4 aya kadar hapsi isteniyor.
'ÖĞRENCİLERİ BIRAKIN, İÇİM ACIYOR'
Duruşma saat 10.30 itibariyle hakimin "Sabıkanız var mı?" sorusuyla başladı. "Yok Allah'a şükür" yanıtını veren İmamoğlu, "Sıklıkla neden buradayım?" diye sorduğu savunmasında şunları kayda geçirdi:
- "Birisinin 'Aşkım İstanbul' dediği, 'İstanbul'u kazanan Türkiye'yi kazanır' dediği, kendisini sahibi zannettiği İstanbul'da 3 kere seçim kazanmış biri olduğum için buradayım. 15 milyonun iradesiyle cumhurbaşkanı adayı olarak belirlendiğim için buradayım.
- Ben, Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum andan itibaren kanala, yalana, talana, ranta karşı durduğum için buradayım. Kreş, yurt açtığım için buradayım. İşsizlere iş bulduğum, Anne Kart çıkardığım, insanların yanında olduğum için buradayım. 40 TL'ye insanların yemek yemesine vesile olduğum için buradayım."
'DAHA ALKIŞLAR BİTMEDEN SORUŞTURMA AÇILDI'
- "Gençlik Kolları Genel Başkanımız çağrılınca gidebilecekken, gözaltına alınınca, bir panelde konuşurken başsavcıya; herkesin evlatlarını seveceğimi, herkesin hakkını koruyacağımı ifade ettim. Genel başkanımın yanına oturdum. Alkışlar bitmeden, genel başkanımız ne kadar güzel ifade ettiğimi söyledi. Bir iki dakika geçmeden, son dakika haberlerini gösterdiler. Hakkımda soruşturma açılmıştı."
- "Benim evladım saydığım, tutukladığınız öğrencileri bırakın yazıktır, günahtır. Haksızlığa kim uğradıysa yanında beni bulacak. Beni korkutamazsınız. Benim içim acıyor, içim."
- "Vatandaşların vergisiyle yayın yapan TRT, beni itibarsızlaştırmak için yalan ve iftiralarla haber yapmak yerine bu duruşmayı yayınlasın."
'BANA BAKAN ATATÜRK'Ü GÖRÜR'
- "Beni iyi dinlemenizi ve anlamanızı istiyorum. Beni terörle yan yana getirecek kişinin alnını karışlarım. Bana bakan ülkeyi görür, bana bakan Türk bayrağını görür, bana bakan Mustafa Kemal Atatürk’ü görür. Beni terörle ilişkilendirmek isteyenleri şiddetle kınıyorum."
'BİRİ ANKARA'DA BENİ KISKANIYORMUŞ'
- "Tehditmiş, haydi oradan. Ben hep barıştırıcıyım. Kıskançlık bile yapmam, biri Ankara’da beni kıskanıyormuş ama. Beni terörle yan yana getirecek kişinin alnını karışlarım."
CHP MİLLETVEKİLLERİ: 'GÜRLEK'İN AVUKATI İDDİANAMEYİ ÇÖKERTTİ'
Bu sırada mağdur vekilinin "Başsavcıya tehdit yok ama aba altından sopa göstermektir" demesi dikkati çekti.
Duruşmayı takip eden CHP milletvekilleri, bu sözleri "Akın Gürlek’in avukatı da tehdit olmadığını belirterek iddianameyi çökertti", "Açıkça suçun oluşmadığını söylüyor" gibi ifadelerle yorumladı.
Duruşma, savcının mütalaasını hazırlaması için 16 Haziran'a ertelendi.
'KİM İNSANLARI BUNA İNANDIRABİLİR?'
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, duruşma sonrası basın mensuplarına açıklamalarda bulunurken Silivri'deki mahkeme salonlarının Ergenekon kumpası sürecinden hatırlanacağını vurguladı.
"Burada yaşı yeten hepimiz bu salonları tanıyoruz. Bu salonlarda kumpas davalarının nasıl görüldüğünü biliyoruz. Neden Silivri'ye alınmış davalar? Katılımcı çok olabilirmiş, tarafların mağdur olmasını önlemek içinmiş" diyen Günaydın, şöyle devam etti:
- "Çağlayan'dan burası 120 kilometre. Kim buna insanları inandırabilir? Ekrem İmamoğlu dedi ki ne hakareti kardeşim, ne tehditi kardeşim. Benim söylediğim şey adaleti tesis edileceğiz, başsavcının ailesi dahil herkesin güvenliğini bu hukuk mekanizması sağlayacak.
'ADLİYELER ARASINDA MEKİK DOKUYORUZ'
- Ama bu düzeni üç kez yenmiş Ekrem İmamoğlu, sanık sıfatıyla yargılanıyor. Bugün 11 Nisan 2025, bizi ilgilendiren üç ayrı dava, üç ayrı mahkeme. Çağlayan'da asıl kumpasın kurgulanmaya çalışıldığı CHP İl Başkanlığı'nın satın alımı davası vardı. Şu an orada da olmamız gerekiyordu.
- Bakın bizler siyasetçiyiz. Türkiye'nin inanılmaz bir gündemi var. Biz adliyeler arasında, cezaevleri arasında mekik dokumak zorunda kalıyoruz. Ekrem İmamoğlu'nu yargılayamazsınız. Milletin iradesi onun arkasındadır. Düzmece iddianamelerle milletin iradesini yok saymak mümkün değildir."
'İHALEYE FESAT KARIŞTIRMA' DAVASI
İmamoğlu'nun Beylikdüzü Belediye Başkanı'yken şartları oluşmayan firmaya ihale verdiği iddiasıyla 'ihaleye fesat karıştırma' suçundan 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası ve siyasi yasakla yargılandığı davanın dokuzuncu duruşması görüldü.
İmamoğlu 'bu duruşmaya katılmak istemediğini' ifade etti, onun yerine avukatı konuştu.
Dosya mütalaa için savcılığa gönderildi. Dava 11 Temmuz'a ertelendi.
'PARA SAYMA' GÖRÜNTÜLERİ
Öte yandan İmamoğlu'nun çalışma arkadaşlarının yargılandığı ve CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda kaydedildiği öne sürülen 'para sayma' görüntüleri hakkındaki dava da bugün görüldü.
Bu davada 22 kişi, 31 Mart yerel seçimlerine doğru ortaya çıkan görüntüler nedeniyle 'kanuna aykırı bağış toplamakla' suçlanıyor.
İmamoğlu'yla birlikte tutuklananlar arasında bulunan İBB Spor Kulübü Başkanı sanık Fatih Keleş, SEGBİS'le bağlandığı duruşmada "Benim bağış alma veya verme şeklinde herhangi bir eylemim olmadı, suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatimi istiyorum" dedi.
Aynı şekilde duruşmaya bağlanan Tuncay Yılmaz da suçlamaları reddetti ve beraatini istedi.
Eski CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu savunmasında şunları kayda geçirdi:
- "Türkiye genelinde 'Bir Tuğla da Sen Koy' isminde kampanya başlattık. Kampanyanın devam sürecinde il binası olabilecek özellikte bir bina bulduk, beğendik.
- Bina sahibiyle görüştük, anlaştık. Anlaşamadığımız tek konu 41 milyon bedelle almış olmamıza rağmen mülk sahibinin tapu kayıtlarında satış bedelinin daha düşük gösterilmesi nedenli talebiydi.
'SİYASİ PARTİLERİN DENETİMİ ANAYASA MAHKEMESİ'NCE YAPILIYOR'
- Siyasi Partiler Kanunu'nda bağış için bir limit belirtilmiştir, bu limitin üzerinde bağıs yapmak isteyenler yasal engel olduğu için yasanın öngördüğü kadarını kendisi yapar, fazlası için de yakınlarına, akrabalarına, dostlarını bağışçı olarak gösterir.
- Bütün partiler bunu yapmaktadır. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum, beraatimi talep ederim. Kaldı ki dosyaya sunulan görüntü kayıtları yasa dışı delil niteliğindedir, delil olarak değerlendirilmemesi gerekir. Ayrıca siyasi partilerin denetimi Anayasa Mahkemesi'nce yapılmaktadır."
Mahkeme savunması alınanların duruşmalardan vareste tutulmasına ve Anayasa Mahkemesi'nin mali denetim raporunun bitip bitmediğinin sorulmasına karar verdi.
Avukatlarının davada 'durma kararı verilmesine' ilişkin taleplerinin bir sanığın daha savunmasının alınmasının ardından değerlendirilmesine karar veren mahkeme, duruşmayı 19 Kasım'a ertelendi.