İngiltere'de kriz yaratan 'dijital kimlik' projesi
İngiltere'de Keir Starmer hükümetinin uygulamaya koymak istediği yeni dijital kimlik projesi birbirine taban tabana zıt tepkiler aldı. Bazı gruplar bu şekilde göçle mücadelenin kolaylaşacağını savunurken, bazıları veri güvenliği ve özel hayatın gizliliğinin tehlikeye gireceğini düşünüyor.
İngiltere Başbakanı Keir Starmer'ın tüm çalışan yetişkinlerin zorunlu dijital kimlik kartı edinmesini gerektiren "Brit Card" planı kriz yarattı.
Hükümet projenin kaçak göçle mücadele, yasalara aykırı bir şekilde istihdamın önlenmesi ve kira piyasasında denetimi sağlamak için gerekli bir adım olduğunu belirtiyor. Ancak plana karşı çıkanlar özel hayatın gizliliğinin ve veri güvenliğinin tehlikede olduğunu savunuyor.
'SOL PARTİLER YILLARDIR GÖRMEZDEN GELİYOR'
Plan bugün bir konferansta resmi olarak kamuoyuna sunulacak. Göçmen sorununa duyulan endişenin meşru olduğunu söyleyen Starmer, sol partilerin yıllardır bu konuyu görmezden geldiğini ifade etti.
Ülkenin Pakistan asıllı yeni İçişleri Bakanı Shabana Mahmood'un da kimlik kartlarını savunduğu belirtiliyor.
NASIL ÇALIŞACAK?
Brit Card uygulamasının halihazırda 50'den fazla kamu hizmetinde kullanılan "One Login" sistemi üzerine kurulacağı belirtiliyor. Kullanıcılar telefonlarına yükledikleri "Brit Card" uygulaması üzerinden bu kimliklerini yanlarında taşıyabilecek. Bu şekilde kart bilgileri de telefonda depolanmış olacak.
İşverenler, bankalar, ev sahipleri ve göç idaresi kimlik doğrulamasını ücretsiz yazılımlarla yapabilecek. Bu şekilde yaşadışı çalışanların ve oturum süresi dolmasına rağmen ülkede bulunanların tespit edilmesinin amaçlandığı belirtiliyor.
TONY BLAIR DÖNEMİNDE GÜNDEME GELMİŞTİ
Aslında bu plan ilk olarak eski İngiltere Başbakanı Tony Blair döneminde gündeme gelmişti. Ancak 2000'lerde plan uygulamaya konulamadan rafa kaldırıldı.
Şimdi Tony Blair Enstitüsü, Starmer'ın planını "güçlü bir adım" olarak destekledi. İşçi Partisi'ne yakın düşünce kuruluşu Labour Together da bu dijital kartlarla geçmişte göçmenlerle ilgili atılan yanlış adımların bir benzerinin atılmasını önleyebileceğini savunuyor.
'PEKİ YA VERİLERİMİZ?'
Ne var ki Muhafazakâr Parti'nin önde gelen siyasetçilerinden ve aynı zamanda Avrupa Birliği'nden Ayrılma Bakanı olarak görev yapmış olan David Davis, kişisel verilerin korunamayacağı gerekçesiyle plana karşı çıkıyor.
Davis "Hiçbir sistem başarısızlığa karşı bağışık değildir. Pek çok kez hükümetlerin ve teknoloji devlerinin insanların kişisel verilerini koruyamadıklarına şahit olduk. Dünyanın önde gelen şirketleri bile verilerimizi koruyamazken Whitehall'ın başarılı olacağına inancım yok" dedi.
Liberal Demokratlar da halkın günlük hayatlarını sürdürebilmek için veri paylaşmaya zorlandığı gerekçesiyle plana olumsuz bakıyor. İngiltere'de dijital özgürlüğü savunan Açık Haklar Grubu da bunun "dijital gözetim devleti" yaratma riski taşıdığını düşünüyor.
Bazı uzmanlar dijital kimliğin yasa dışı göçü gerçekten durduramayacağını, bunun yalnızca bir "göz boyama" hareketi olduğunu savunuyor.